Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman kızları Vera'nın mektubunu paylaştı: 'Babacığım sen de beni özledin mi?'

Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman, 5 yaşındaki kızlarının mektubunu paylaşarak, "Vera hayattaki ilklerini babasından ayrı, hep biraz buruk öğrendi" ifadelerine yer verdi.

Fotoğraf: ANKA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gezi Parkı davası kapsamında İstanbul’un Silivri ilçesindeki Marmara Kapalı Cezaevi’nde olan Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman, 5 yaşındaki kızları Vera'nın babasına yazdığı mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.

Paylaşımında Meriç Kahraman, "Vera 5 yaşında. 2,5 senedir babasını eve bekliyor. Mama sandalyesinden indi, yemek yemeyi öğrendi. Kendi başına tuvalete gitmeyi öğrendi. Resim yapmayı öğrendi. Bisiklete binmeyi öğrendi. Adını soyadını yazmayı öğrendi. Yeni yeni okumayı öğrendi. Ödev yapmayı öğrendi. Hayattaki ilklerini babası Tayfun Kahraman’dan ayrı, hep biraz buruk öğrendi. Her öğrendiğini babasına göstermek için heveslenip, o hevesi kursağında kalmayı öğrendi. Vera mektubunda soruyor, 'Haftaya okula gitmeyip sana geleceğim baba, orada parende atmama izin verirler mi? Görsen beğenir misin baba?' Vera en çok da babasını özlemeyi öğrendi. Ama 2,5 senedir ne Vera, ne Türkiye öğrenemedi. Tayfun Kahraman'ın suçu ne?" diye sordu.

'BABACIĞIM SEN DE BENİ ÖZLEDİN Mİ?'

Meriç Kahraman'ın kızı Vera'nın yazdığını belirttiği mektupta ise, şu ifadeler yer aldı:

"Canım babacığım seni çok seviyorum, seni çok özledim. Artık okul başladığı için telefonla görüşmeye gelemiyorum. O zaman da seni çok özlüyorum. Haftaya okula gitmeyeceğim seninle kahvaltı yapmak için yanına geleceğim. Baba, artık az kaldı değil mi gelmene? Babacığım gerçekten çok uzun zaman oldu sen eve gelmeyeli. Biliyor musun ben artık parende atıp amuda kalkabiliyorum. Sana gösterebilmeyi çok isterdim. Annem çok iyi olduğunu söylüyor ama acaba sen ne derdin bilmiyorum. Sence orada gelince perende atıp amuda kalkmama izin verirler mi?

Babacım sen de beni özledin mi? Bu kez ilk defa bu kadar uzun oldu sanki. Telefonda okulu sormuştun, çok iyi gidiyor, ben zaten okulu çok seviyorum. Artık ödevlerim oluyor, onları da annemle yapıyorum. Merak etme.

Baba umarım yakında seni bırakırlar. Elimden mektup yazmak ve resim yapmak dışında bir şey gelmiyor. Ama sahiden artık hemencecik gelivermeni diliyorum her akşam uyurken. Seni çok seviyorum."

(ANKA HABER AJANSI)