Tayin talebi reddedilen üniversite çalışanı öldü, babası dava açıyor
3 yıldır tayin talebi uygun görülmeyen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi personeli Gökhan Cerşit, evinde ölü bulundu. Oğlunun epilepsi hastası olduğunu belirten babası “Dava açacağım” dedi.
DUVAR - Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde memur olarak görev yapan 29 yaşındaki Gökhan Cerşit'in ölümünün arkasında bazı ihmallerin olabileceği iddia ediliyor.
Üniversitesinden 3 yıldır tayin isteyen Çerşit’in talebi uygun görülmedi. Epilepsi hastası olan Çerşit’in memleketindeki Kars Kafkas Üniversitesi’ne istediği tayin talebinin reddedilmesi bazı iddiaları gündeme getirdi. Hastalığı nedeniyle ailesiyle yaşamak için memleketindeki bir üniversiteye tayinini isteyen Çerşit’in, geçirdiği nöbet sırasında müdahale edecek aile bireylerinin bulunmamasının ölmesine neden olduğu ileri sürüldü.
Olay 25 haziran cuma gecesi yaşandı. Sabah üniversite giriş sınavında görevli olan Çerşit, okula gitmedi. Cerşit'in telefonlarına cevap vermemesi üzerine görevliler, arkadaşı Nurullah Güzeç'i aradı. Cerşit'i uyandırmak için odasına giden Güzeç, Çerşit’in yerde yattığını gördü. Nabız kontrolü ve kalp masajı sonrası Güzeç, Cerşit'in öldüğünü fark etti.
'GECE GEÇİRDİĞİ NÖBETLERİ SABAH BANA ANLATIRDI'
Ağrı’ya altı yıl önce Çerşit'le birlikte atanan ve bir buçuk yıldır ev arkadaşı olan Nurullah Güzeç, arkadaşının uyanık olduğu zamanlarda nöbet geçirmediğini, sadece uyuduğunda nöbet geçirdiğini belirtti. Güzeç, “Sabah birlikte kahvaltı yaptığımızda, bana anlatırdı. Her nöbet geçirdiğinde dilini ısırdığını fark ediyordu uyanınca. Sanki rutin bir şeymiş gibi bana sabahları anlatıyordu nöbet geçirdiğinde. Çok sık nöbet geçirmiyordu. Bazen haftada bazen de ayda bir kez nöbet geçiriyordu. Bana söylemedikleri illa ki vardır. Birlikte yaşadığımız bir buçuk senede birkaç kere bana söylemiştir” diye konuştu.
'BİR SIKINTISI YOKTU'
Güzeç, Gökhan Cerşit ile altı yıl aynı birimde çalıştığını söyledi. Güzeç, bir gün önce yaşananları şöyle anlattı: “Cuma günü saat 16.00’da esnek mesai olduğu için işten çıktık. Dışarda vakit geçirdik. Bir sıkıntısı yoktu. Olsaydı ben hissederdim. Akşam eve geçince odalarımıza çekildik. Gece ayrısı anahtarı almak için odasına girdim. Uyanıktı ve müzik dinliyordu. Ondan sonra ben gittim uyudum, maalesef sabah uyandığımda vefat etmişti.” Gökhan, ailesini ziyarete gittiğinde defalarca nöbet geçirdi. Aynı odada kaldığı kardeşleri ve babası, nöbet sırasında fark ederek her seferinde müdahale etti. Gökhan'ın arkadaşlarına göre, olay günü Gökhan yine ailesinin yanında olsaydı bu sonuç ortaya çıkmayabilirdi.
BABA CERŞİT: DAVA AÇACAĞIM
Gökhan Cerşit’in babası Metin Cerşit, oğlunun vefatından sonra Ağrı’ya gidip rektör yardımcısıyla görüştüğünü, ‘benim başıma gelene kim sebep olduysa onunda başına gelsin’ dediğini aktardı. Baba Cerşit, oğlunun üç yıldır tayin edilmemesine ilişkin şunları söyledi:
“Kars Kafkas Üniversitesi, oğlumun tayinini kabul etti. Kafkas Üniversitesi gönderdiği kabul yazısı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi tarafından reddedildi. Kaç sefer yanımızda nöbet geçirdi biz müdahale ettik. Dava açacağım. Çocuğumun orada altı yıl emeği vardı. Doğru dürüst arayan olmadı. İlgilenen olmadı. Burası bir kurum ve çocuğumun bir hakkı, bir emeği vardı. Taziyeye bile gelmediler. Aynı mertebede olan arkadaşları aradı, sordu. Rektör yardımcısına ‘Kars’a, memleketine gelseydi kıyamet mi kopardı? Memleket mi, üniversite mi batardı?' dedim. Şu anda çocuk öldü, oraya atama yapmayacaklar mı? O zaman gönderseydiniz olmuyor muydu? Demek ki, olmayacak bir şey yoktur. Oluyor ama işi yokuşa sürüyorlar. Engelliyorlar.”
'OLAN OĞLUMA VE BİZE OLDU’
Hakkını helal etmediğini belirten baba Cerşit, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuğun sıkıntısı vardı. Keyfinden tayin istemiyordu. Oğlum beni aradı. ‘Baba iki sefer beni Kars’a istediler ama burada ret yazıldı yazıya. Biliyorlar. Sistemde var hepsi. Ben ona kaç kere ‘Ben geleyim konuşayım. Gücün onlara yetmiyorsa, iki satır yazı yaz, memuriyeti istemiyorum' diye söyle dedim. İşlerine geldiği gibi hareket ediyorlar. Çay verdiler içmedim, hakkını helal et dediler, helal etmedim. Sonuna kadar takipçisi olacağım. İzmir’de, Erzurum’da Kars’ta doktora götürdük. Olan oğluma ve bize oldu. Cuma günü beni aradı. ‘Baba ben yarın okulda görevliyim, telefonu evde bırakacağım. Telefon çaldığı zaman cevap vermezsem, bilin ben sınavdayım’ dedi. Cumartesi sabah ölüm haberini aldık.”
‘AİLESİNİN YANINA TAYİN OLMASINA İZİN VERİLMEDİ'
'Gökhan’ın sağlık durumu bilindiği halde mi tayini reddedildi?' sorusuna, Gökhan'ın arkadaşları şu yanıtı verdi: “Gökhan’ın hastalığı tedavi ve takip açısından özel bir sağlık hizmeti gerektirmediği için mevzuat kapsamına girmiyor. Bu nedenle durumu normal bir tayin başvurusu olarak değerlendirilip ailesinin yanına tayin olmasına izin verilmedi. İdarenin tutumu hep reddetme üzerine kurulu. Tayin talebinde bulunan herhangi bir memura neden gitmek istediğini, sorunun ne olduğunu sormaz bile idare. Bu konuda aksi bir durum olmadığı sürece sadece reddiye mekanizması olarak işlem tesis eder. Gökhan 5 yılı aşkın süredir o kurumda çalışıyordu. Üniversitede memuriyetler çakılı kadro olarak bilinir. Bu da fiilen tayin durumunuz için çok büyük bir referansınızın olması anlamına gelir. Çünkü hem tayin olmak istediğiniz kurumun sizi talep etmesi hem de ayrılmak istediğiniz kurumun size izin vermesi gerekir. Gökhan da üç yıl önce memleketi Kars’taki üniversiteye şansını denemek için başvuru yaptı ve başvurusunu kabul edildi. Görev yaptığı kurum ise bunu onaylamadı.”
'TALEBİ UYGUN GÖRÜLMEMİŞTİR'
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nin Gazete Duvar'a yaptığı açıklama şöyle: “Üniversitemiz Sağlık Yüksekokulu memur kadrosunda görev yapmakta iken 26.06.2021 tarihinde hayatını kaybeden ve tüm üniversite camiamızı derin bir üzüntüye sevk eden kıymetli personelimiz Gökhan Cerşit’in hastalığına ilişkin üniversitemizdeki özlük dosyasında herhangi bir bilgi bulunmadığı gibi bu mazeretine binaen nakil talebi de olmamıştır. Çalıştığı süre boyunca amirleri ve çalışma arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içinde olan ve kendisiyle çalışmaktan memnun olduğumuz adı geçen personelimizle ilgili Kars Kafkas Üniversitesi’nin 11.05.2020 tarihli muvafakat talebi, üniversitemizin personel ihtiyacı nedeniyle uygun görülmemiştir. Çalışma arkadaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü taşıyor, asılsız bilgilere itibar edilmemesi hususunu bilgilerinize sunuyoruz. Anayasa’nın 32’inci maddesi, 5187 sayılı Basın Kanunu’n 14’üncü maddesi ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümlerinde düzenlenen haklarımız saklı kalmak kaydıyla; çarpıtılmış/ yalan haber yapılmasına karşın tarafınıza iletilmiş olan yazılı metin bilgilendirme amacı taşımaktadır.”