TBB ve İstanbul Barosu'ndan katledilen avukata ilişkin açıklama: Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim
Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu, avukat Servet Bakırtaş’ın katledilmesini lanetledi, “Artık bildiriler yazmaktan, yaslar tutmaktan bıktık. Üzüntümüz sonsuzdur” dedi.
ANKARA - İstanbul Bakırköy'de Abdullah Türkoğlu adlı kişi avukat Servet Bakırtaş'ı ve Öznur Tufan'ı silahlı saldırı sonucu öldürdü.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) avukat Bakırtaş’ın katledilmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen uygulamaların, kolluk kuvvetleri de dahil olmak üzere meslektaşlarımıza yönelik sistematik saldırılar karşısındaki duyarsızlığın ve nihayetinde yaşanan cezasızlık politikalarının mimarları bu katliamda pay sahibidir" dedi.
TBB tarafından konuya dair yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
ÜZÜNTÜMÜZ SONSUZ: "Bugün, İstanbul Barosu’na kayıtlı meslektaşımız Av. Servet Bakırtaş, sadece ve sadece mesleğini icra ettiği, tehditlere boyun eğmeden işini yaptığı ve davasından vazgeçmediği için ofisini basan bir cani tarafından katledildi. Üzüntümüz sonsuzdur.
POLİTİKALARIN MİMARLARI KATLİAMDA PAY SAHİBİ: Türkiye Barolar Birliği olarak avukata yönelik şiddet olaylarının araştırılması amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurularak elde edilecek veriler doğrultusunda şiddet olaylarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması talebimizi 5 Nisan Avukatlar Günü’nde Meclis çatısı altında reddeden irade bugün meslektaşımızın yaşamını kaybetmesinde sorumluluk sahibidir. Avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen uygulamaların, kolluk kuvvetleri de dahil olmak üzere meslektaşlarımıza yönelik sistematik saldırılar karşısındaki duyarsızlığın ve nihayetinde yaşanan cezasızlık politikalarının mimarları bu katliamda pay sahibidir.
SALDIRIYI LANETLİYORUZ: Mesleğimiz ve meslektaşımız adına hukuki sürecin başından sonuna kadar var olacağımızı ifade ediyor, Avukatın güvende olmadığı bir ülkede hiçbir vatandaşımızın güvende olamayacağını bir kez daha haykırıyoruz. Kabul edilemez bu saldırıyı lanetliyor; meslektaşımız Av. Servet Bakırtaş’a ve saldırıda hayatını kaybeden Öznur Tufan’a Allah’tan rahmet; ailelerine, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı diliyoruz."
İSTANBUL BAROSU: TAŞAN SABRIMIZIN DURDURDUĞU SON YÜREK
İstanbul Barosu da silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için yazılı mesaj yayımladı.
Baronun internet sitesinde yer alan açıklamada, Bakırtaş'ın sadece mesleğini yaptığı için saldırıya maruz kaldığına vurgu yapıldı.
Şüphelinin yaralama suçu nedeniyle mahkûm olup cezaevinden yeni çıktığı, kendisine açılan tazminat davasının geri çekilmesini istediği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürdüğü anlaşılmaktadır. Bu ve benzeri gerekçelerle gerçekleşen avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan öte, bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır. Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır."
Artık bildiriler yazmaktan, yaslar tutmaktan bıkıldığı kaydedilen açıklamada, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetlerinin de çekilen acıyı hafifletmediği vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. Savunma olmazsa, 'olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafii olmazsa, bu katil zanlısını da 'bir avukat' savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak." (DUVAR)