Teğmenlerin avukatlarından ortak açıklama: Törenden sonra ne yapacaklarına dair emir verilmemiştir
Haklarında ihraç istenen teğmenlerin avukatları MSB'nin açıklamasına cevap verdi. Ortak açıklamada "Müvekkillerimize törenden sonra ne yapacaklarına dair ayrıca bir emir de verilmemiştir" denildi.
DUVAR - 30 Ağustos'ta Kara Harp Okulu'nun mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle başlatılan soruşturmada, bazı teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihracı talep edildi. Törenden sonraki kılıç çatma töreninde attıkları “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla gündem olan teğmenlerle ilgili Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları bugün yaptıkları açıklamada, 'konunun yemin ya da slogan değil disiplinsizlik olduğunu' ileri sürdü.
Teğmen Ebru Eroğlu, Teğmen Serhat Gündar, Teğmen Batuhan Gazi Kılıç, Teğmen Talip İzzet Akarsu, Teğmen Deniz Demirtaş'ın avukatları, MSB kaynaklarının iddialarına cevap verdi. Açıklamada, "İlgili yönerge, resmi törenden sonra mezun olan subayların kılıç çatma geleneklerini ve sevinçlerini ne surette göstereceklerine ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Müvekkillerimize törenden sonra ne yapacaklarına dair ayrıca bir emir de verilmemiştir" ifadeleri kullanıldı.
Yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'AÇIKLAMALAR YÖNTEM VE ZAMANLAMA İTİBARİYLE KABUL EDİLEMEZ'
“21.11.2024 tarihinde bazı medya kanallarında Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarına atfen yapılan ve müvekkillerimizi disiplinsizlikle suçlayan haberler görülmüş, açıklamaların dayandırıldığı kaynağa nazaran bunlara cevap verme zorunluluğu doğmuştur.
Milli Savunma Bakanlığının, Yüksek Disiplin Kurulu toplantısından önce görüşlerini üstü örtülü bir şekilde kamuoyuna açıklaması; askerlik hiyerarşisi dikkate alındığında Yüksek Disiplin Kurul üyelerinin daha sonra vereceği kararlar hakkında bir şüphe oluşmasına yol açmaktadır. Bu bakımdan bahse konu açıklamalar yöntem ve zamanlama itibariyle kabul edilemez. Kaldı ki; açıklamalarda belirtilen hususlar içerikleri itibarıyla da yanıltıcıdır. Şöyle ki;
Her şeyden önce, müvekkillerimizin resmi törende subaylık andını okumak yönündeki teklifleri komuta kademesine arz edilmiş, kabul görmemesi üzerine resmi törende mevzuatta yer alan askerlik yemini yapılmıştır. Müvekkillerimize verilen emir, resmi törende yapılacak yemine ilişkin olup tabiatıyla emrin gereği yerine getirilmiş, tören ilgili yönergeye uygun olarak icra edilmiştir. İlgili yönerge, resmi törenden sonra mezun olan subayların kılıç çatma geleneklerini ve sevinçlerini ne surette göstereceklerine ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Müvekkillerimize törenden sonra ne yapacaklarına dair ayrıca bir emir de verilmemiştir.
'HERHANGİ BİR EMRE UYMAMALARI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR'
Tören subayının "tören bitmiştir" şeklindeki anonsuyla resmi törenin bitmesi ve protokolün tören alanından ayrılmasından sonra tören komutanı, mezun olan teğmenlere "alana girebilirsiniz" demek suretiyle önceki yıllarda da olduğu gibi teğmenlere alanda toplanmaları için izin vermiştir. Bu suretle teğmenler, geleneksel olarak törenin yapıldığı sahanın ortasında toplanmışlar, kılıç çatmışlar ve subaylık andını okumuşlardır. Esasen okunan subaylık andı, bir gece önce öğrencilerin kendi aralarında yaptıkları kutlama sırasında taburun subay ve komutanlarının huzurunda okunan metnin aynısıdır. Bu itibarla müvekkillerimizin herhangi bir emre uymaması söz konusu değildir. Kaldı ki; tartışmalara konu olan subaylık andı 2022 yılına kadar resmi törenlerde de okunan, hatta bundan 16 Ağustos 2024 tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında gerçekleştirilen resmi törende Milli Savunma Bakanının huzurunda okunan bir metindir.
'BASININ DAVET EDİLMESİ' SUÇLAMASI ASILSIZ'
İkinci olarak basın mensuplarının teğmenler tarafından tören alanına davet edildiği ileri sürülmektedir. Müvekkillerimizin basın mensuplarını davet etmesi asla söz konusu olmamıştır. Aksine müvekkillerimiz alanda mezun olan subaylar dışında kimsenin olmaması için gerekli çabayı göstermişlerdir. Okul birincisi subayın resmi tören bittikten sonra sahanın boşaltılması için yaptığı anons bunun açık delilidir. Nitekim, Müvekkillerimizin idari soruşturma kapsamında savunmasının istendiği savunma isteme emrinde de "basının davet edilmesi" suçlaması yer almamakta olup MSB'lığının örtülü açıklaması resmi soruşturma kapsamıyla da uyumsuzdur. Esasen basını müvekkillerimizin bulunduğu yere gönderen kişilerin, yıllardır süregelen bir geleneği sanki ilk defa yapılıyormuş gibi göstermek suretiyle tartışmaya açmaya çalışan kötü niyetli kimseler olduklarında bir kuşku bulunmamaktadır."
(HABER MERKEZİ)