Tek kelimelik uzun paragraf: Tamam
Her şeye “tamam” demek zorunda bırakılan bir nesil, sonuna bir “dır” ekleyerek, rahatlamış gibi. Tamam diyememiş olmaktan uzaklaşıp “dır” ile bir samimiyet, denklik ilişkisi kurmak istemiş gibidir.
Dijitalleşmenin yükselişi dilin sınırlarını genişletirken, dili kullanma biçimini önemli ölçüde dönüştürüyor. Emoji kullanımını, kelimelerden atılanları ve eklenenleri çoğaltıyor. Günlük yazışma dilinde emoji kullanımı ve kelimelerin kullanılma biçimleri pek çok anlam bagajıyla birlikte var oluyor. Örneğin kimlerin “OK, tamam” gibi ifadelere karşılık gelen, başparmak yukarı emojisini kullandığı örtük olarak kabullenilen bir profili akla getiriyor.
“Tamam” kelimesi yerine yukarıdaki emojiyi kullananlar genelde kırklı yaşların sonunda olan kimseler. Yazışma diline mesafeli olan ve dijital göçmen olan bu profil, mümkün olan en az kelimeyle cevap veriyor. Bunda etkili olan bir faktör “tamam” ifadesinin soğuk bir anlam ihtiva etmesi. Yazıda duyguları ifade etmekte yardımcı bir işlev gören, yazıdaki soğukluğu, duygu yokluğunu gidermeye yarayan emojilerin kelimelerin yerine geçmesi, “tamam” örneğinde olduğu gibi, bir soğukluğu gidermek ya da daha fazla yazmamak olarak algılanıyor.
Şimdilerde “OK”tan “tamam”a ondan da “tamamdır”a varan bir ifade biçimi var. OK’u bir dönem kullananlar artık başparmak yukarı emojisini kullanıyor. Bu ikisine mesafeli olan dijital yerliler ve daha gençler ise genelde “tamamdır”ı kullanıyor. Tamam ve tamamdır, OK ifadelerinin yüklendiği anlam bagajı ekşisözlük başta olmak üzere pek çok mecrada dile getirilmiş. Dile getirilen ifadelerde “OK” için zamanı olmayan ve karşıdakini çok da önemsemeyen insanların kullandığına dair bir anlaşma sağlanmış gibi.
“Tamamdır” daha çok iş ilişkisi olan insanlar arasında, astın üstüne kullandığı ve hiyerarşik olmayan bir ilişkide daha genç, teknoloji ile haşır neşirlerin kullandığı bir ifade. Ok ve tamam’ın yerine geçen, onlardaki soğukluğu gideren bir “anladım, kabul ettim, bu iş bende hallediyorum, mutabıkız” anlamı veriyor. WhatsApp konuşmalarını sonlandıran, uzatmayı engelleyen, nezaketli, daha net bir ifade, bir ofis kelimesi ya da bahşiş verirken üstü kalsın gibi. Hesabı ödedikten sonra gelen “tamamdır” ifadesi “üstü kalsın” demek de oluyor.
“Tamam” ise tribal bir yük taşıyan, mesafeyi belirleyen, agresif bir söylemi barındırabilen, konuyu açık bırakan, uzatmaya imkan tanıyan ve muğlaklık yükleyen bir ifade: “tamam, dedi sadece, bilmiyorum galiba bozuldu”. Bir de bunun soru anlamında vurgulusu var: “tamam?”. Yani “kabul ediyor musun? Evet diyor musun?” anlamında. Yazıda soru işaretli hali “tamam mıyız?” bir toparlama, harekete geçme, birazdan başlayacak bir eyleme dair tüm hazırlıkların yapılıp yapılmadığını kontrol etme anlamı var.
OK’tan evrilen ve sms zamanlarından kalma sesli harfleri atılan “tmm, tmmdr” gibi biçimler de var. Neyse ki artık yazışma daha erişilebilir bir hal aldığından ve sınır olmadığından sesli harfler geri dönmüş oldu. Bunların kullanıldığına artık ender şahit oluyoruz.
Bütün bunlar her şeye tamam demekten bıkıldığından, tamamın gerçekten tam olmamasından mı kaynaklanıyor? Her şeye “tamam” demek zorunda bırakılan bir nesil, kelimeyi çok sık kullanmaktan sonuna bir “dır” ekleyerek, rahatlamış gibi. Böylece tamam dememiş, diyememiş olmaktan uzaklaşıp “dır” ile bir samimiyet, denklik ilişkisi kurmak istemiş gibidir.
Kelimelerin bu dönüşümüne, örneğin “tamamdır”a henüz edebiyatta denk gelmiyoruz. “Tamamdır, dedim” gibi bir cümleyle karşılaşmadım hiç. Demek ki bir arzu olarak yer alıyor konuşma dilinde. “Tek sözcük nadiren kaba ve sıradandır”, dese de Adorno, “tamam” öyle değil. Sonrasında uzun paragraflar oluşturuyor. Sözcüğün bulanık akıntısı, bayatlığı bir noktada bitmek yerine, yeni biçimlere bürünmesini sağlıyor. “Tamam mıyız?" Yazıyı bir tür bitirme, sekmeyi kapatıp salona geçme anlamında.