Tekstil sektörü zamlardan yorgun: Şu an kimse ne yaptığını bilmiyor
Tekstil sektörünün merkezlerinden olan Bursa’da tekstilciler, zamlar nedeniyle zor durumda. Son iki ayda her şeye yüzde 100 zam yapıldığını söyleyen tekstilciler, ne yapacağını bilemiyor.
Pelin Akdemir
BURSA - Fabrika sahiplerinin, işletme müdürlerinin ifadelerine göre, tekstil sektörü ‘toz duman’. Sektörün ham maddesi olan ipliği sağlayan Çin’in pazardan çekilmesi, döviz kurunda yaşanan dalgalanma, elektrik ve doğalgaza durmadan gelen zamlar nedeniyle önlerini göremiyorlar.
İğneden ipliğe her şeye yüzde yüz zam geldiğini belirten tekstilciler, ürünlerine zam yapmak için birbirlerini bekliyor. İşletme sahiplerinin öngörüsüne göre kumaş fiyatlarında artış kapıda.
‘BÖYLE BİR SİSTEM BUGÜNE KADAR HİÇ OLMADI’
Tekstil firması sahibi İbrahim Acar, salgın sürecinden bu yana ham madde teminatında sıkıntılar yaşandığını belirtti. Döviz kurundaki dalgalanma ve son iki ayda elektrik ve doğalgaza gelen zamları “Toz duman içerisinde bir ortam var” diyerek özetleyen Acar, durumu şöyle değerlendirdi: “Dolar birdenbire 18 liraya çıktı. 3 dolarlık bir ip, 5 dolara çıktı. Kuyumcu dükkânı oldum gibi geliyor bana. Dolar tık tık yukarı çıkarken 5 dolar denilen iplik, bakıyorsunuz 5,10, 5,20, 5,30 dolar olmuş. Neyi, nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Kontrolü kaybettik. Böyle bir sistem bugüne kadar hiç olmadı.”
’50 BİN LİRALIK FATURAM 130 BİNE ÇIKACAK’
Üretimin yüzde 60 oranında azaldığını söyleyen Acar, ipliğe ve 1 Ocak itibariyle elektrik ve doğalgaza gelen zamların henüz ürünlere yansıtılmadığını söyledi: “Yüzde 40 kapasiteyle çalışılıyor şu anda. Aslında hiç çalışmamamız gerekiyor. 50 bin liralık elektrik faturam 130 bin liraya çıkacak. TEDAŞ’tan yetkili, yüzde 25 yapılan zammın ardından yüzde 25 indirim olacağını söylüyor. Öyle olursa da 50 bin liralık faturam 70 bin lira olacak. Bu da çok.” Zamların yanı sıra asgari ücretteki artış nedeniyle kumaş fiyatlarında yüzde 20 civarında artış olabileceğini öngören Acar, “Zam yaparsak elimizdeki müşteriden olma korkusunu da yaşıyoruz. Kendi bünyemizden ödün veriyoruz” diye konuştu.
Dünyanın iplik ihtiyacının yüzde 95’ini karşılayan Çin’in piyasadan çekilmesini “Çin devri kapanmıştır” sözleriyle aktaran Acar, 30 yıl önceki gibi Türkiye’nin iplik üretime başlayabileceğini dile getirdi. Çin’in ham maddeyi ucuza sattığını ama artık ham maddenin üretiminde fiyat artışı yaşanacağını ifade eden Acar, fiyatların ciddi anlamda artacağını söyledi.
‘İNSANLAR MALİYET TUTTURAMIYOR’
Bir tekstil şirketinde iletme müdürü olarak çalışan Ahmet Makas, salgının tekstil sektörünü fazla etkilemediğini fakat son iki ayda iğneden ipliğe, her şeyde fiyatların yüzde yüz arttığını kaydetti. “Dövizin güven vermemesi sektörde ciddi anlamda güvensizlik meydana getirdi” diyen Makas, sektörün son iki ayını şöyle anlattı: “İnsanlar maliyet tutturamıyor. Maliyet tutturamayınca her gün zam yapmak zorunda kalıyorlar, bu da müşteride iyi intiba bırakmıyor. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artış, bizim maliyetimize etkisini gösterdi. Fabrika için 600 bin lira doğalgaz ödüyordum, şu anda 2 milyon ödüyorum. Aynı işi yapıyorum ama bunu karşıya yansıtamıyorum. Yansıtamayınca maliyet tutmuyor. Burada ne işveren ne de çalışan mutlu.”
‘MAL ÜRETMEKTEN KORKUYORUZ’
Ürünlerine zam yapmak için diğer fabrikaların zam yapmalarını beklediklerini söyleyen Makas, sektörde oluşan endişeyi şöyle aktardı: “Üretim bugüne kadar devam etti ama bugünden sonra nasıl devam edeceğini kestiremiyorum. Şu an kimse ne yaptığını bilmiyor. Ülkeyi yönetenler, işletmelerin önünü açmalı. İşletmelere teşvik vermeli. Bizim enerjiyi düşünmememiz lazım. Biz mal üretmekten korkuyoruz. Benim günlük 30 ton mal üretmem lazımken, günde 10 ton mal bile üretemiyorum. Bu koşullarda işletmenin devam etmesinin şansı kalmıyor.”