Tezgahı elinden alınan çocuk zabıta tarafından darp edilmiş

Balık sattığı tezgahın elinden alınmasına isyan eden 8 yaşındaki Yusuf’un zabıta tarafından darp edildiği öğrenildi. Aile ve çocukla görüşen CHP Esenler İlçe Başkanı Bültent Ütebay, “Çocuk korkmuş. Zabıta, boğazını sıkmış, esas sıkıntı burada. Babasının anlattığına göre boğazını sıkan zabıta, ‘Bu çocuk belediyeyi tanıyacak’ demiş" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tezgahını zabıtadan kurtarmaya çalıştığı sırada “Bırakın” feryadı ile tanıdık 8 yaşındaki Yusuf’u. Eğitim alması ya da oyun oynaması gereken bir vakitte, İstanbul'un Esenler ilçesinde babasıyla beraber balık satmaya çalışıyordu.

Babası Halil Bey, pandemiden önce kahvehane işletiyordu, kısıtlamalar sebebiyle işsiz kalınca seyyar satıcılık yapmaya karar verdi. Baba-oğul, dün ilk kez tezgahlarını alıp sokağa çıktılar. Çok geçmeden Esenler Belediyesi’nden zabıta ekipleri geldi ve tezgaha el koydu.

Baba işsiz olduğunu anlattı, Yusuf “Eve ekmek götürüyoruz” dedi, ancak sonuç değişmedi. Tezgah, gözlerinin önünde kırıldı. Yusuf, duruma isyan edince zabıta tarafından darp edildi, boğazı sıkıldı.

ÜTEBAY: EN ÇOK BABASINA ZARAR GELECEK DİYE KORKMUŞ

CHP Esenler İlçe Başkanı Bültent Ütebay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir psikologla beraber Yusuf’u evinde ziyaret etti.

Ütebay, anne, babası ve 3 kardeşiyle beraber Esenler’de yaşayan Yusuf’un durumuna dair Gazete Duvar’a bilgi verdi:

“Çocuk korkmuş. En çok babasına, ailesine zarar gelecek diye korkmuş. Zabıta, boğazını sıkmış, esas sıkıntı burada. Bu yüzden de psikolojik danışman eşliğinde gittik. Babasının anlattığına göre boğazını sıkan zabıta, ‘Bu çocuk belediyeyi tanıyacak’ demiş.

Babası kahvehane işletmecisi ama biliyorsunuz kahvehaneler çalışmıyor. Kirada oturuyorlar. Günlük kazançla geçiniyorlar. Yusuf’un 3 kardeşi var, şu anda 4 çocuk tek bir tabletle eğitim görmeye çalışıyorlar. Bunlar, Türkiye’nin ekonomik şartlarının getirdiği sonuçlar. Hiçbir geleceği yok bu insanların, günlük bulup günlük yemek zorunda kalıyorlar.”

ZABITALAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Olay anına ait görüntülerin sosyal medyada paylaşılması büyük tepkiye yol açtı. Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Osman Gökçebaş, infial yaratan görüntülerin ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Tezgaha el koyan zabıtalar hakkında soruşturma başlatıldığını duyuran Gökçebaş, şu ifadeleri kullandı:

“Sosyal medyada paylaşılan ve asla tasvip etmeyeceğimiz görüntü ile ilgili görevli zabıtalarımız hakkında idari inceleme başlatılmıştır. Halkımızın bilgisine arz ederiz.”

‘YUSUF’UN ÇIĞLIĞI İŞSİZ, GÜVENCESİZ İNSANLARIN SESİDİR”

Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo, Esenler’de yaşanan bu olayın münferit olmadığını belirterek şöyle diyor:

“O çocuğun ‘Eve ekmek götürüyorum’ çığlığı, Türkiye’nin yoksul mahallelerindeki işsiz, güvencesiz insanların içinde bulunduğu durumun özetidir, sesidir.

Eve ekmek götürüyorum hikayesini doğru anlamak lazım. O çocuğun evinde bir şey yok, önceden var olan şeylerse pandemi döneminde tamamen bitmiş durumunda. Tezgahı elinden almak değil, bunu anlamak lazım.

O çocuk okula gidiyorsa internete erişmesi ama ailesinin de gıdaya erişmesi ve her şeyden önce güvencesiz çalışan bu topluluğa düzenli aylık gelirin bağlanması gerekiyor. Bunun başka çaresi yok.”

‘PANDEMİ YENİ ÇOCUK İŞÇİLER ÜRETİYOR’

Covid-19 pandemisinin etkili olmaya başladığı mart ayından bu yana, uzaktan eğitime katılamayan çok sayıda çocuğun çalışmaya başladığını belirten Hacer Foggo, “Bu çocukların bir kısmı babalarıyla, anneleriyle ya da annesi, babası yoksa evi geçindirmek için tek başına çalışıyor” diyor.

Türkiye’nin birçok ilinde yoksul mahallerde yaşayan ve güvencesiz çalışanların gıdaya erişemediğini ve açlık noktasında olduğunu belirten Foggo, mevcut durumun yeni çocuk işçiler ürettiğini söylüyor:

“Bizim 103 hanede yaptığımız araştırmaya göre hanelerin yüzde 6’sını tamamıyla çocuklar geçindiriyor. Bu başlı başına korkunç bir şey. Daha önce okula giden, çalışmayan çocuklar da çalışmaya başladı. Bu çocuklar, belki de önümüzdeki dönem okulu da bırakacaklar ve bir kuşak kaybolmuş olacak.

Gittiğim iki farklı ev ziyaretinde çocukların evi geçindirdiğine tanık oldum. Birinde çocuk, 12 yaşındaydı. Aileye, çocuğu sordum ‘İş bakmaya gitti’ dediler. Çocuk, yasak başlamadan hemen önce saat 15.50’de elinde bir poşetle geldi. Yiyecek bir şey almış. Yasak saatine kadar bir şey bulmuş, çalışmış gelmiş. Bu bana çok ağır geldi.”

TÜİK tarafından yapılan 2019 Çocuk İşgücü Araştırmasına göre, Türkiye'de 5-17 yaş arasında 720 bin çocuk işçi var. Çocukların çalışma nedenlerinde ilk sırayı yüzde 35,9 ile “hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak” alıyor.

Çalışan çocukların yüzde 79.7’sini 15-17 yaş grubundakiler, yüzde 15.9’unu 12-14 yaş grubundakiler, yüzde 4.4’ünü de 5-11 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor.