TİHV raporu: 2023’te 781, son 10 yılda 7 bin 548 işkence başvurusu

2023 yılında 781 kişi, kendisi ya da bir yakını işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı için Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na başvurdu.

Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org
Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 30 yılı aşkın süredir işkencenin önlenmesi ve işkenceye maruz kalmış kişilerin tedavi ve rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 2023 Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri Raporu’nu yayınladı.

Rapora göre, geçtiğimiz yıl 739 kişi kendisi, 42 kişi ise bir yakını işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı için vakfın tedavi ve rehabilitasyon merkezlerine başvurdu.

SON 34 YILDA 22 BİNE YAKIN BAŞVURU

İşkence nedeniyle TİHV’e son 10 yılda yapılan başvuru sayısı 7 bin 548’e, vakfın kurulduğu 1990 yılından bu yana yapılan başvuru sayısı ise 21 bin 894’e ulaştı. Rapora göre işkence görenlerin en küçüğü 7 yaşında.

Rapora göre, 2023 yılında vakfa başvuranlardan 731’i Türkiye sınırları içinde, 8’i Türkiye sınırları dışında işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.

SON 5 YILDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Rapora göre geçtiğimiz yıl TİHV’e başvuran her 10 kişiden en az 7’si geçtiğimiz yıl, en az 9’u ise son 6 yıl içinde işkence ve kötü muamele gördü. 2023 yılında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı iddia edilen 6 kişinin gözaltı süreçlerinde ölümüyle birlikte düşünüldüğünde bu durumun “işkence uygulamalarının yaygınlığı ve ciddiyeti konusunda önemli bir gösterge” olduğuna raporda özel olarak vurgu yapıldı.

3 İŞKENCE GÖRENDEN BİRİ KADIN VEYA LGBTİ+

İşkenceye maruz kalanların 240’ı kendini kadın (yüzde 32,8), 428’i erkek (yüzde 58,5), 63’ü non-binary/queer olarak tanımladı.

İstanbul, İzmir ve Ankara Temsilciliklerine yapılan başvuruların aylara göre dağılımına bakıldığında ise, Onur Haftası etkinliklerine yönelik engellemeler ve işkence fiillerinden kaynaklı Haziran ve Temmuz aylarında dikkate değer artış yaşandığı görüldü.

EN KÜÇÜĞÜ 7, EN BÜYÜĞÜ 77 YAŞINDA

Vakfa işkence gördüğü için başvuranların en küçüğü 7 yaşında, en ileri yaşta olanı ise 77 yaşında. Başvuranların yarıya yakınını (yüzde 49,2) 19-35 yaş aralığındaki kişiler oluşturdu.

SOKAKTA İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMALE

Raporda, TİHV’e işkence nedenli yapılan başvuruların 598’inde (yüzde 81,8) resmi gözaltı işlemi yapıldığı ifade edildi. 133 başvuran ise (yüzde 18,8) son yaşadıkları gözaltı sürecinin kayıt dışı olduğunu ve resmi bir işlem yapılmadığını belirtti.

Resmi olmayan gözaltı işlemlerindeki bu yüksek oran raporda, toplumsal gösteri ve basın açıklamalarına yönelik polis müdahalelerinde işkenceye başvurulmasına karşın resmi gözaltı yapılmamasıyla ilişkilendirildi ve “işkencenin son yıllarda değişen yüzü” olarak tanımlandı.

Raporda söz konusu duruma ilişkin şu değerlendirmeye yer verildi: “Cezalandırma ve sindirmek amacıyla orantısız güç kullanımı, keyfi şiddet ve zor uygulamaları fiili durum hâline getirilerek meşru kılınmaya çalışılmış, sokak, açık alanlar işkence mekânına dönüştürülerek uygulamalar alenileştirilmiş, hukuksal güvencelerin tanınmamasının yanı sıra haksız tutuklama ve denetim serbestliği kararları ile de bu durum adeta pekiştirilmiştir.”

İSTANBUL EMNİYETİ ZİRVEDE

2023 yılında işkence nedeniyle en çok başvuru vakfın İstanbul’daki tedavi ve rehabilitasyon merkezine yapıldı. İstanbul’daki merkeze 251 başvuru, İzmir’deki merkeze 172 başvuru, Van’dakine ise 161 başvuru yapıldı. TİHV Diyarbakır temsilciliğine yapılan başvuru sayısı ise, Şubat 2023 depremleri nedeniyle 4 aya yakın hizmet verememiş olmasına rağmen 125’e ulaştı. Cizre ve Ankara’ya yapılan başvuru sayısı ise sırasıyla 40 ve 32 oldu.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, gözaltına alınanların işkence uygulamalarına maruz kaldıkları yerler arasında ilk sırada yer alırken, onu Diyarbakır, Ankara ve Van Emniyet Müdürlükleri takip etti.

YÜZDE 67’SİNİN ANADİLİ KÜRTÇE VE LEHÇELERİ

Başvuranların bölgelere dağılımına bakıldığındaysa Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesindeki oran dikkat çekti. Toplam başvuruların yüzde 62,2’sini Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi doğumlular oluşturdu.

Raporda bu duruma ilişkin, “TİHV’e yapılan başvurularda doğum yerleri ve anadil birlikte değerlendirildiğinde Kürt etnik kimliğinde olanların diğer etnik kimliklere oranla işkenceye daha fazla maruz kaldığı ve bu durumun 2023 yılında da değişmediği anlaşılmaktadır” değerlendirmesi yapıldı.