'Tiroid hızlanırsa motorun devri, yani vücutta her şey hızlanıyor'
Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, "Tiroid bezi motorun hızını belirleyen hormonları üretiyor. Tiroid hızlanırsa motorun devri, yani vücutta her şey hızlanıyor" dedi.
DUVAR - Gaziemir Belediyesi ile Sağlıklı Yaşıyoruz platformu işbirliğinde düzenlenen 'Sağlıklı Yaş Alma' buluşmalarının beşincisinde, tiroid ve depresyon hastalıkları ile tedavi yöntemleri ele alındı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde, Sağlıklı Yaşıyoruz kurucuları Nurçin Çağlar ve A. Okan Çağlar’ın moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte, tiroid problemleri ve depresyonun kök sebeplerinin yanı sıra diğer kronik hastalıklarla ilişkisi, bu hastalıklardan korunma ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaşıldı. Etkinliğin ilk bölümünde, sunumlar yapan doktorlar, ikinci bölümde ise dinleyicilerden gelen soruları cevapladı.
Toplantı, Okan Çağlar’ın beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirdikten sonra tiroid nodüllerinden nasıl kurtulduğunu, bu süreçte yaşadığı deneyimleri anlatmasıyla başladı. Tiroid nodüllerinin hikayesini anlatan Okan Çağlar, “Yaşam tarzımı değiştirdim ve tiroidlerimi aldırmaktan kurtuldum” dedi.
'TİROİD BEZİ VÜCUT HIZINI BELİRLER'
'Tiroid İşlevleri ve Sağlığı' başlığında sunum yapan Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, “Tiroid bezi motorun hızını belirleyen hormonları üretiyor. Tiroid hızlanırsa motorun devri, yani vücutta her şey hızlanıyor. Tiroid bezi yavaşlarsa, vücutta her şey yavaşlar. Tiroid bezi çevreye karşı nöbetçidir. Çevrede bir şeyler değiştiğinde ilk etkilenen organ tiroid bezidir. Yeme içmeniz değiştiğinde, egzersiz süreniz, stres durumunuzda ilk tiroid bezi etkilenir. Tiroid bezi çalışmadığında yorgunluk, kilo alma, üşüme, kuru saç ve cilt, saç dökülmesi, adet düzensizlikleri, ödem, kas ağrıları veya eklem ağrısı, kabızlık/hareketsizlik, depresyon gibi olumsuzluklar ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Tiroid bezinin düzgün çalışması için yapılması gerekenler ve tedavi süreci hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, şunları söyledi:
“Protein, demir, iyot, çinko, selenyum, a, b2, b3, c ve d vitaminleri altın çilek, çinko, selenyum, egzersiz yapmak tiroid bezinin düzgün çalışmasını sağlıyor. Stres, gluten, enfeksiyonlar, ağır metallar, otoimmün hastalıklar, travma, düşük kalorili diyet, inflamasyon, toksinler, enfeksiyonlar tiroid bezinin çalışmasını olumsuz etkiliyor. Tedavi için bağırsak bariyerini sağlamlaştırmak, detoks, metabolik dengeyi sağlamak, metilasyonu düzenlemek, besin açıklarını tamamlamak gerekiyor. Yaşam şeklinin 5 basamağı olan uyku, egzersiz, beslenme, stres, ilişkiler konusuna da odaklanmamız gerekiyor.”
'TEDAVİ İÇİN SİGARA BIRAKILMALI
Tiroid hastalığının göze etkilerini ve tedavi yöntemlerini anlatan Op. Dr. Sultan Kaya Ünsal, “Tiroid Hastalıklarının Göze Etkisi” başlıklı sunumunda şu bilgileri paylaştı:
“Orbita çevresindeki bağ dokularını, yağ desteklerini, ekstraokuler kasları ve lakrimal bezi, göz yüzeyini etkileyen otoimmun hastalığa tiroid göz hastalığı deniliyor. Çift görme, şaşılık, kapak retraksiyonu, kuru göz, yanma, batma, üst ve alt kapaklarda şişlik, göz orbitadan dışarı doğru çıkar, gözde aşırı sulanma, parlak ışıklara duyarlılığın artması, gözlerde kızarıklık, kuruluk, konjonktivada şişlik, korneada yara, göz hareketlerinde göz arkasında ağrı, görme azlığı ve körlük, optik nöropati bu hastalığın belirtileridir. Bu hastalığın tedavisi için sigara bırakılmalıdır. Tiroid disfonksiyonu düzeltilmelidir. Aktif dönemde kısa süreli steroid tedavileri verilebilir. Aktif dönemde immunsüpresanlar verilebilir. Görmeyi tehdit eden durumlarda düşük doz radyoterapi, optik sinir sıkışması varsa ilaçlarla yanıt alınamıyorsa acil orbita dekompresyon cerrahisi yapılabilir. İnaktif dönemde komplikasyonlar için şaşılık, kapak ve orbita cerrahisi yapılabilir. Gözde oluşan yanma, batma ve sulanma için suni gözyaşı verilir.”
'MUTLULUK, PARADOKSAL OLARAK KOVALADIKÇA SİZDEN KAÇAR'
“Depresyon: Mutsuzluk mu Mutlusuzluk mu” başlığında sunum yapan Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu, “Depresyon, mutsuzlukla birlikte bir kayıp yaşadığımızda ortaya çıkan bir hastalık. Sabah uyandınız, ayağa kalkmak için nedeniniz ve enerjiniz yoksa, zihninizdeki bir gündem ‘hemen güne başlayayım’ demiyorsa depresyonun içindesiniz demektir. Depresyonun davranışsal, duygusal ve bilişsel faktörleri var. Enerjiyle uyanıp güne başlarsanız mükemmel sonuçlar alırsınız. Kapitalist çağda, reklamlar üzerinden zihnimize arzu nesneleri gönderiliyor. Elde edememekten kaynaklanan bu duyguya mutlusuzluk diyoruz. Kalıcı bir mutluluk yok. Mutluluk, peşinden koşulmaması gereken bir duygu. Mutluluk, paradoksal olarak kovaladıkça sizden kaçar. Anlamlı ve değerli bir hedef uğrunda hareket ederseniz mutluluk gelip sizi bulur” dedi.