TOHAD Başkanı Akbulut: Sene 2021 hükümet engellileri sevapmatik nesnesi olarak görüyor
TOHAD, 2020 yılına ait engelli hakları izleme raporunu yayımladı. Raporda, engellilerin haklardan eşit yararlanamadığına ve temel sorunlarının ayrımcılık olduğuna dikkat çekildi.
DUVAR - Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) “Engelli Hakları İzleme Projesi 2020” başlıklı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. 1 Ocak 2020- 31 Aralık 2020 tarihlerini kapsayan araştırma için 500’ün üzerinde bilgi edinme başvurusu yapıldı. Engelli hakları üzerine çalışan sivil toplum örgütleriyle bir araya gelinerek bu örgütlerin sorun bildirimleri alındı. 8’i engelli 2’si engelli yakını olan 10 kişiyle ise derinlemesine görüşme yapıldı.
Hrant Dink Vakfı Sivil Toplumu Güçlendirme Hibe Programı desteği ile TOHAD tarafından yürütülen araştırmada medya izleme çalışması da yapıldı. Buna göre 2020 yılı içerisinde medya organlarında fiziksel ya da cinsel şiddet içeren 84 farklı olay yer aldı. Şiddet olayları türlerine göre kategorize edildi. Engelliler 2020 yılında 33 olayla en çok fiziksel şiddete maruz kaldılar. Cinsel saldırı ve cinsel istismar 27 olayla ikinci sırada yer aldı. Olayların 10’u insanlık dışı muamele, 3’ü ise işkence olarak kayda geçti. 84 olayın 42’si kendilerini ifade etme ve koruma konusunda daha kısıtlı olmaları nedeniyle daha yüksek risk altında olan zihinsel engellilere yönelik olarak gerçekleştirildi. Engelli bireylerin maruz kaldığı olayların yüzde 33’ü, yani 3’te 1’inde failler engellinin ailesi ve yakın çevresi.
Engellilerin fiziksel şiddete, cinsel saldırı ve cinsel istismara maruz kaldığı olayların sayısının çok daha yüksek olabileceği üzerinde duruluyor. Adalet Bakanlığı tarafından bilgi paylaşımı yapılmadığına dikkat çekilerek veri sorunu gündeme getiriliyor. TOHAD Başkanı Süleyman Akbulut, “Bu araştırmada istediğimiz kadar veri toplayamadık” diyor ve kamu kurumlarının bilgi edinme başvurularına ciddi bir oranda olumsuz yanıt verdiğini ifade ediyor. “3-4 yıl önce daha duyarlı bir ortam vardı. Ama 2020 özelinde veri paylaşmaktan kaçınıyorlar.”
2020’DE ENGELLİ İŞÇİ İSTİHDAMI YÜZDE 19 AZALDI
Raporda, 2020 yılında engelli istihdamının yüzde 19 azaldığına dikkat çekildi ve bu düşüşün 2021 yılında da devam edeceği görüşüne yer verildi. 2015 yılından sonra hızlı bir artış göstererek 2019 yılında 126 bin 670’e ulaşan engelli çalışan işçi sayısı, 2020 yılında yaşanan Covid-19 pandemisi ve ekonomik kriz sebebiyle çok keskin bir düşüş göstererek 102 bin 523’e düştü. Gazete Duvar’a konuşan TOHAD Başkanı Süleyman Akbulut, istihdamdaki rekor kaybın sebebiyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
“Ekonomik krize bağlı küçülmeler istihdamdaki kaybın birinci sebebi. Pandeminin ilk günlerinde yaygın bir işten çıkarma oldu. İkincisi engeller risk grubunda olduğu için işlerine gidememiş ve doğrudan işten çıkarılmış olabilirler.”
‘KALİFİYE KADROLAR AÇILMIYOR’
Engelliler kamuda eğitimlerinin ve becerilerinin dışında çalışmak zorunda kalabiliyor. Bunun en önemli nedeni kalifiye kadroların açılmıyor olması. Örneğin, hukuk eğitimi almış bir engelli santral görevlisi olarak istihdam edilebiliyor. Akbulut, “Daha ziyade hizmetli personel ya da birinci seviyede memurluklar için engelli kadrosu açılıyor” diyor. Bununla beraber engelliler, bir kamu kurumuna atandıktan sonra asli görevlerinde değil kurum içi görevlerde çalışmaya zorlanıyorlar. Akbulut, bu durumun bir örneğini şöyle anlatıyor: “Mesela görme engelli bir psikolog olarak kadroya giriyorsunuz ama sizi saha ziyaretlerine göndermiyorlar, masa başı işlerde çalıştırıyorlar. Ben bu yüzden memuriyeti bırakan insanlar biliyorum. Mesela böyle bir arkadaşımız kamudan istifa etti ve sivil topluma geçti.”
Araştırmaya göre engelliler, ağır ekonomik koşullar altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Bakım yardımı bedelleri ve engelli aylıklarında yeterli artış yapılmıyor. Bu durum alım gücünde çok ciddi düşüşlere neden oluyor.
‘SGK 6 BİN TL’LİK TEKERLEKLİ SANDALYE İÇİN BİN 200 TL VERİYOR’
Dolar kurundaki yükseliş engellilerin medikal malzemelere erişimini kısıtlıyor. SGK tarafından verilen geri ödeme bedelleri dolar kurundaki yükseliş karşısında adeta eriyor. Akbulut, SGK’nın tekerlekli sandalye, işitme cihazı gibi medikal malzemeler için ödediği bedellerin 5 yıldır aynı kaldığını belirterek şöyle konuşuyor: “Devlet şu anda bir tekerlekli sandalye için bin 200 TL veriyor. Bu rakam 5 yıl önce yeterli olmasa bile kabul edilebilecek bir rakamdı. Ancak tekerlekli sandalye, koltuk değneği gibi malzemeler dövizle ithal edilen malzemeler. O yüzden bunların fiyatları uçtu gitti. Şu anda bir tekerlekli sandalyenin fiyatı 6- 8 bin TL arasında değişiyor. Bütün uğraşlarımıza rağmen devlet fiyatları değiştirmedi. Bu rakamlar ve piyasa koşullarında komik kalıyor.”
‘BİR DEFA KULLANMASI GEREKEN STERİL MALZEMEYİ 10 DEFA KULLANIYOR’
Öte yandan engellilerin kullandığı plastik malzemeden yapılan ürünlerin fiyatı da arttı. Akbulut, engellilerin bu malzemelere ulaşabilmek için ayda 300-400 TL fark ödemek zorunda kaldığını belirtiyor. Bu miktarı ödeyemeyenlerin ise ürünleri birden fazla kez kullanarak sağlığını riske attığını vurguluyor:
“SGK’nın verdiği karşılıklar çok düşük seviyede. İnsanlar bu sebeple ya o malzemelerini alamıyorlara ya da bir defa kullanmaları gereken steril malzemeyi 10 defa kullanıyor. Mesela ürolojik sonda malzemesini 10 gün 20 gün kullanıp inanılmaz ağır ürolojik enfeksiyonlar çekenler var. Bunun bedeli ileride çok kötü çıkacak. İnsanlar böbreklerini kaybedecekler bu yüzden, bu dereceye kadar vardı. Alt bezini devletin verdiği miktara tekabül edecek kadar alıyorlar. Yatalak ya da ağır engelli çocukların bezinin günde 3-5 defa değiştirilmesi gerekirken 2 defa değiştiriliyor. Burada ‘Devlet vermediği için ben bunu cebimden vereyim’ diyebilecek ekonomik gücü olan bir kitleden bahsetmiyoruz. Şu anda hükümet ne yazık ki ekonomik krizin bütün yükünü engellerin üzerine boca ediyor.”
Araştırmaya göre pandemi en çok engelli çocukları vurdu. Engelliler özellikle de otizmli ve down sendromlu çocuklar eğitimsizliğe mahkum edildi. Çok sayıda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi kapandı ya da iflasın eşiğine geldi. Akbulut, “Devlet desteği olmaması sebebiyle süreç sonunda kaç kurum ayakta kalacak belirsiz” diye konuşuyor.
“Engellerin temel sorunu ayrımcılık, haklardan toplumun diğer kesimleri gibi yararlanamamak” diyen Akbulut, araştırmanın ortaya koyduğu en önemli sonuçlardan birini şöyle özetliyor: “Sene 2021 ve hükümet engellileri hâlâ yardım edilecek sevapmatik nesnesi olarak görüyor. Devletin bu konuda çıkardığı mevzuat, uygulamaya yansımıyor ve ayrımcılığa maruz kalma sorunumuz devam ediyor.”