Tokalaşmadan kayyıma: AK Parti’ye göre 'süreç' bitti mi?

Kürt sorununun çözümü Türkiye gündeminde yer etmişken atanan kayyımlar siyasette dengeleri değiştirdi. AK Parti ve CHP kurmayları son gelişmeleri nasıl yorumladı?

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

ANKARA – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis açılışında DEM Partililere el uzatmasıyla başlayan “süreç”le ilgili tartışmalar sürerken önce CHP'li Esenyurt, ardından DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması bir dizi soru işaretine neden oldu. AK Parti’de yaşanan süreç için, “müzakere ve mücadele bir arada” yorumu yapılırken "örgüt silah bırakmadan hiçbir adım atılmayacağı" kaydedildi. CHP ise erken seçim dışında bir çıkışın olmadığı görüşünde.

'BİZ EL UZATTIK, ÖRGÜT LAĞVEDİLMELİ'

Bahçeli’nin başlattığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup toplantısında destek verdiği "sürece" dair AK Parti’de temkinli yorumlar yapılıyor. İktidar kanadından bazı temsilciler Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan "sürecin" kayyım atamalarından bağımsız olduğunu savundu, “Hukuki sürecin gereği yapıldı” değerlendirmesinde bulundu. Bazı AK Partili yetkililerse “Böylesi süreçlerde müzakere ve mücadele bir arada örülür. Kayyım atanmasını uzatılan elin geri çekilmesi olarak yorumlamamak gerekir” dedi.

‘DOSTUZ’ DİYORSANIZ O ZAMAN KONUŞURUZ'

Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan "süreç"te iktidarın uzattığı elin muhatapların bulunduğu yerin belirlenmesi açısından önemli olduğuna dikkat çeken AK Partili bir yönetici, “Biz el uzattık, ‘Siz dost musunuz düşman mısınız?’ dedik. ‘Dostuz’ diyorsanız o zaman konuşuruz. ‘Düşmanız’ diyorsanız konuşacak bir şey yok. Bunu anlamak için de örgüt lağvedilmeli” dedi.

'SORU ÇOK NET: SİLAHI BIRAKIYOR MUSUN?'

Önceki süreçlerden çok daha farklı bir dönemde bulunulduğunu söyleyen AK Partili bir kurmay, “Biz artık yeni dönemin okumalarını yapalım. Eski dönemin yöntemleriyle, okumalarıyla, sorularıyla ilerleyemeyiz. Bir al-ver pazarlığı olamaz. Önce bir pozisyonu görelim. ‘Anadilde eğitim, özgürlük, tecrit, hukuk’ diye lafı sündürmeye gerek yok. Silahı bırakıyor musun? Soru bu kadar net. ‘Örgütü lağvediyoruz, silah bırakıyoruz, şiddete hayır diyoruz’. Bunu söylemeleri lazım” diye konuştu.

'ÖRGÜT LAĞVEDİLSİN, SİLAH BIRAKILSIN, DİĞER HUSUSLAR SONRA KONUŞULUR'

"Çözüm isteyenler de bu ülkenin parçası olduğunu iddia ediyorsa dışarıya hizmet edemeyeceğini" söyleyen AK Partili bir yönetici ise şunları söyledi: “Şimdi ne diyorsunuz? Bu ülkenin menfaatine aykırı bir sürü faaliyetin yanında mı duracaksınız? Bu silahlı örgütü lağvediyor musunuz? Bunu yaptıktan sonra gelin her şeyi konuşalım. 'Hem buradayım, hem oradayım' yok. 'Taviz alayım, sonra adım atayım' yok. Tercih yaptıktan sonra konuşulacak hususları konuşuruz.”

'BU TOPRAKLARA YÖNELİK TEHDİT VAR, ÖNCELİĞİMİZ BU'

Türkiye’nin varlığına yönelik tehditler olduğunu savunan AK Partili kurmay, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’nin güvenlik sorunu var. Ortadoğu’da dengeler değişiyor. Önce bu toprakları korumak lazım. Bu topraklara yönelik tehdit var. Her şeyi konuşuruz, farklı talepleri tartışırız ama öncelik bu vatan topraklarının güvenliği. ‘Ben bu ülkenin parçasıyım bu ülke benim de ülkem’ diyorsan bu suç çetesine dönüşecek yapıya destek olmayacaksın. Herkes buradaki çizgisini açıkça ortaya koymalı. Silaha ya var ya yok diyeceksin. Herkes eteğindeki taşı döksün. ‘Düşmanım’ dersen düşman muamelesi görürsün. Süslü cümlelere gerek yok. Ülkeye bu kadar kaybettiren bu meseleyi daha ne kadar sürdüreceksiniz? Gelip bizim mücadelemizin parçası olun...”

CHP NE YAPACAK?

İktidar kanadından gelen açıklamaların ve kayyım atamalarının ardından CHP yönetimi de yol haritasını netleştirdi.

CHP yönetimi hafta sonu gerçekleştirdiği toplantılarda erken seçim talebini daha güçlü bir şekilde dillendirmek ve bu talebin toplumsallaşması için adım atmak konusunda ortaklaştı.

CHP milletvekilleri, parti yöneticileri, Parti Meclisi üyeleri Anadolu’nun çeşitli illerinde pazar yerlerini ziyaret ederek, yurttaşın ekonomik sorunlarını Türkiye gündemine taşıma kararı aldı. Parti kurmayları, “Elbette sadece bizim çağrımızla erken seçim olmaz. Erken seçim kararı için de sayımız yeterli değil. Ekonomik sıkıntılar ortada ve bu önümüzdeki yıl daha da artacak. Eğer halk talep ederse, iktidar erken seçimden kaçamaz” değerlendirmesini yaptı.

'ERDOĞAN TEK BİR FIRSAT PENCERESİ AÇABİLİR: BAHARDA SEÇİM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla başlayan sürece ilişkin ‘tarihi fırsat penceresi’ sözlerini hatırlatan bir CHP kurmayı, iktidarın samimi bir çözüm niyetinde olmadığının kayyım atamalarıyla açığa çıktığını söyledi. CHP’li yetkili, “Erdoğan bu saatten sonra Türkiye’ye tek bir fırsat penceresi açabilir, o da baharda bir seçim. Bu hepimiz için bir şans olur” dedi.