Tokat İl Göç İdaresi mültecilerin başvurularını işleme almıyor: Uygulama kanunlara aykırı
Tokat İl Göç İdaresi'ne başvuran mültecilerin işlemlerinin yapılmadığı öne sürüldü. Avukat Duygu İnegöllü, yapılan uygulamanın hem kanunlara hem de sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.
İZMİR - Tokat İl Göç İdaresi uzun zamandır mültecilerin uluslararası koruma başvurularını işleme almıyor. Uluslararası koruma başvurusu yapmak üzere kuruma giden mülteciler, yasalara aykırı gerekçelerle geri çevriliyor. İddiaya göre sığınma prosedürüne erişim, göç idaresinde çalışan memurların başvuruları almayı reddetmeleri nedeniyle engelleniyor. Başvuru dilekçelerini bir şekilde sunabilen mülteciler ise kurumdan resmi bir yanıt alamadıklarını ifade ediyor.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre uluslararası koruma talepleri, derhal işleme alınması gereken başlıklar arasında yer alıyor. 6458 Sayılı Kanun’a göre başvuru kabul edilip dilekçe işleme alındıktan sonra kişilere 'uluslararası koruma başvuru sahibi kimlik belgesi' düzenlenerek teslim edilmesi gerekiyor. Mülteciler çalışma izni başvurusu yapabilme hakkı, sağlığa erişim hakkı gibi tüm haklara bu kimlik verildikten sonra ulaşabiliyor. Ancak Tokat'ta kimlik başvurusu yapmaya çalışan mültecilere bu kanuna aykırı işlemler uygulandığı öne sürülüyor.
‘BU ŞEKİLDE NASIL YAŞAYACAĞIZ?’
Yaklaşık 2 yıl önce Tokat İl Göç İdaresi’ne başvuran Afgan bir mülteci yaşadığı durumu şöyle özetliyor:
“Ülkemde doktordum, üç dil biliyorum. Taliban zulmünden kaçarak Türkiye’ye geldim. Arkadaşlarım Tokat'ta oldukları için buraya gelmeyi tercih ettim. Yasalara uygun bir şekilde yaşamak ve emeğimizle çalışıp para kazanmak istiyoruz. Bu yüzden bir derneğe ulaştık ve ne yapmamız gerektiğini sorduk. Bizlere mültecilik ve kimlik başvurusunu nasıl yapacağımızı anlattılar. Başvuru için defalarca İl Göç İdaresi’nin kapısına gittik ama evraklarımız alınmadı. İletişime geçtiğimiz dernek bizim için Ankara’daki kuruma başvurdu. Bunun üzerine dilekçelerimiz alındı ama sonuç değişmedi. 2 yıldan beri kimliğimiz verilmedi. Her gittiğimizde küçük kağıtlara bir şeyler yazıp başlarından savdılar. Kimliğimiz olmadığı için çalışamıyoruz. Bu şekilde nasıl yaşayacağız?”
Başvurusu kabul edilmeyen bir başka mülteci ise hakları olan uluslararası koruma başvurusunu bir an önce yapmak istediklerini ancak evraklarının kabul edilmediğini ifade etti.
‘DEVLET KURUMUNUN ÇALIŞMA SİSTEMİNE YAKIŞMIYOR’
Mülteci hukuku alanında çalışan avukat Duygu İnegöllü sığınmanın bir hak olduğunu ve uluslararası sözleşmelerle korunduğunu ifade ederek yapılan uygulamanın hem kanunlara hem de sözleşmelere aykırı olduğunun altını çizdi. Şimdiye kadar ılımlı çözümler üretilmeye çalışıldığını ancak artık suç duyurusu ve uluslararası yargı mercileri dahil olmak üzere tüm yasal yolları kullanacaklarını söyleyen İnegöllü, mültecilerin yaşadığı duruma ilişkin şunları anlattı:
“Mültecilerin başvurularını almıyorlar. Bu konuda ancak CİMER gibi mercilere şikayetlerde bulununca mülteciler kuruma davet ediliyor. Fakat bu kez de dilekçeleri alınıyor ama işlemleri yürütülmüyor. Aylar sonrasına gün verilen mülteciler, belirtilen tarihte kuruma gittiklerinde yeniden aylar sonrasına gün veriliyor. Üstelik bu işlemi 'post-it' gibi gayri resmi, bir devlet yazışmasına uygun olmayan, devlet kurumlarının çalışma sistemine yakışmayacak şekilde yapıyorlar. Yıllarca kimliksiz kalan kişiler var. Bu insanlar taş yemeyeceklerine göre merdiven altı yerlerde düşük ücretlere çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle iş kazaları ve ölümlerle karşılaşıyoruz."
‘TÜRKİYE MÜLTECİLER İÇİN ARTIK GÜVENLİ BİR ÜLKE DEĞİL’
Mülteci-Der Başkanı avukat Gizem Metindağ bu durumun sadece Tokat İl Göç İdaresi’nin uygulamalarıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak, “Göç İdarelerinin uzun zamandır politikacıların 'sınır dışı etme' yönündeki söylemlerini esas alarak ilticaya erişimin engellenmesini temel çalışma prensibi şeklinde değerlendirdiğini gözlemliyoruz” dedi.
Metindağ sözlerine şöyle devam etti:
“Tarafı ve yükümlüsü olduğumuz tüm uluslararası sözleşmeler iltica hakkının temel bir hak olduğunu belirtir ve ilticaya erişimin engellenemeyeceğini emreder. Türkiye'de çoğu il uluslararası koruma başvurularına kapatılıyor. Bu sebeple il göç idareleri başvuruyu almaksızın kişileri başka illere sevk ediyor veya daha da vahimi iltica talebini iletmeye gelen mültecilerin "kayıtsız olması" gerekçe gösterilerek haklarında sınır dışı ve idari gözetim kararları alınıyor. Son dönemde geçici koruma statüsü başvurularının kapatılmış olması ve bu taleplerle gelen kişilerin derhal geçici barınma merkezlerine alınarak haklarında hiçbir karar olmaksızın ve hiçbir işlem yapılmaksızın özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları Türkiye'nin mülteciler için artık güvenli bir ülke olmadığının göstergesidir. Oysa İltica Hukuku; AİHS 3 ve Anayasanın 17. maddesi ile güvence altına alınan işkence yasağı ile doğrudan ilintilidir. Bu kapsamda devletlere pozitif yükümlülükler verilir. Türkiye'nin bahsedilen ve benzer eylemlilikleriyle kişilerin ilticaya erişimini engellemesi işkence suçudur.”
Telefonla ulaştığımız Tokat İl Göç İdaresi Müdürü İdris Coşkun ise iddiaları reddederek, “Bizimle alakalı sorunu olan vatandaşlar varsa yönlendirin gereğini yapalım” diye konuştu.