Torba teklife şerh: 'IMF bile daha insaflı'
Memur ve emekli maaşlarına zammı ve ek vergileri içeren torba yasa teklifine muhalefet itiraz etti. Yeşil Sol Parti kanun teklifini, "milli talan paketi" olarak nitelendirdi.
ANKARA - AK Parti’nin memur, emekli maaş zammı, ek motorlu taşıtlar vergisi, Covid-19 izninde olan hükümlülerle ilgili infaz düzenlemesi gibi birçok düzenlemeyi içeren kanun teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Muhalefet partileri, teklif maddelerinin içeriğine olduğu kadar teklifin yasalaşma sürecine de itiraz etti. CHP, Yeşil Sol ve İYİ Parti teklife muhalefet şerhi verdi.
‘TORBA YASAYA BİR TORBA YASA DAHA EKLENDİ’
Torba kanun yöntemine itirazlarını sık sık dile getiren muhalefet şerhlerinde, "torba yasaya torba yasa eklendiğini” ifade etti. Zira 15 maddelik teklife komisyon görüşmeleri sırasında son anda 14 madde daha eklendi.
'DEPREMİN KAYIPLARI VATANDAŞA YÜKLENDİ'
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) muhalefet şerhinde kanun teklifinin gerekçesinde depreme vurgu yapılmış olmasına rağmen deprem için kullanılan kamu kaynakları ve toplanan yardımların nereye harcandığına ilişkin bilgi verilmediği belirtilirken “Kanun teklifinin depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi için getirildiği belirtilmekte ise de kanun teklifindeki madde içerikleri bu kayıplar sadece vatandaşa ve şirketlere yüklendiğini göstermektedir” denildi.
ANAYASA’YA AYKIRI MADDELER
Teklifi Anayasa’ya uygunluk açısından inceleyen CHP, muhalefet şerhinde “Anayasa'ya uygunluk incelemesi yapılmayan ve üstelik torba öneri tarzında hazırlanan ve kabul edilen yasalar, Anayasa'ya aykırıdır” değerlendirmesini yaptı.
Ayrıca teklifin MTV düzenlemesini içeren birinci maddesi, cumhurbaşkanının net borç kullanım tutarını üç katına çıkaran 11’inci maddesi, cumhurbaşkanına kamu kurumlarına ek ödenek verme yetkisini düzenleyen geçici birinci maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu kaydedildi.
'MEMUR ZAMMI YÜZDE 34 OLMALI'
CHP, emekli ve memur zamlarına ilişkin düzenlemeler için de “Memur emeklilerinin aylıklarını artıran bu zam miktarı tarafımızca yeterli bulunmamaktadır. Bu konuda söz konusu artış oranının yüzde 34 olarak tespiti ve en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi konusunda verdiğimiz önergeler kabul görmemiştir" denildi.
‘DEVLETİN 100 YILDA BİRİKTİRDİĞİ BORCUN YARISINA YAKIN BORÇLANMA YETKİSİ İSTENİYOR’
Cumhurbaşkanının bütçeden net borç kullanım yetkisinin 3 katına çıkarılmasına ilişkin düzenleme için şerhte, “Hazine'nin en son açıklanan borç stoku (iç ve dış) Mayıs 2023 sonu itibariyle 4 trilyon 734 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. Teklifle istenen net borçlanma limiti borç stokunun da yüzde 46’sı kadar bir büyüklük oluşturuyor. Diğer bir benzetmeyle devletin 100 yılda biriktirdiği borcun yarısına yakın bir net borçlanma yetkisi istenilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Bu düzenlemenin TBMM’ye “Ek Bütçe” tasarısı ekinde sunulması gerektiği kaydedilen şerhte “Konunun ek bütçe yasası ile çözümlenmemesi TBMM’nin elinden bütçe hakkının alınması anlamına gelmektedir” denildi.
'İNFAZ DÜZENLEMESİ OLUMLU AMA…'
CHP şerhinde Covid 19 pandemisi döneminde hayata geçen infaz düzenlemesi için “Bu düzenlemeyi olumlu bulmakla birlikte, Ceza infaz sistemi ile ilgili olarak toplumun da beklentilerini karşılayan daha detaylı bir çalışma yapılmasını da gerekli görmekteyiz” ifadeleri kaydedildi.
'HEM FAİZ ARTACAK HEM AÇIK BÜYÜYECEK'
Kur Korumalı Mevduat'ın yönetimi ve tüm yükünün Merkez Bankası'na aktarılmasına ilişkin değerlendirmesinde CHP, “Bu ödemeler bütçeye gider yazılamayacağı için bütçe açığı artmayacak ve böylece bütçenin görüntüsü kurtarılmış olacaktır. Buna karşılık bu ödemeler Merkez Bankası’na devredildiği için Merkez Bankası bu ödemeleri para basarak yapacaktır. Ödemenin Hazine tarafından yapılması halinde, Hazine için bu miktarları ödemek için piyasadan borçlanmak zorunluluğu doğacağından, bu durum hem faiz giderlerini artıracak hem de bütçe açığını büyütecektir” değerlendirmesini yaptı.
'GİZLİ ZAM PAKETİ'
CHP şerhinde, "Milli Dayanışma Paketi" diye sunulan bu teklifin aslında gizli bir zam paketi niteliğinde olduğu, böylesi önemli vergi düzenlemeleri içeren bir teklifin memur zammı yapacağız denilerek kamuoyunu yanıltıcı bir şekilde oldu bittiye getirilerek geçirilmeye çalışılması bir algı çalışması örneğidir” ifadeleri kullanıldı.
‘DEPREM OLDU, PARA LAZIM’ DENMİŞ OLDU'
Torba yasa usulünü eleştiren Yeşil Sol Parti’nin muhalefet şerhindeyse bakan ve cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarının üç katı olmasını düzenleyen 11’inci maddenin bütçe hakkının ihlali olduğu ifade edildi ve benzer bir düzenlemenin 2021’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği hatırlatıldı.
Söz konusu maddenin gerekçesinde ‘deprem afetleri nedeniyle ortaya çıkan ilave finansman ihtiyacının karşılanması’nın öne sürüldüğü belirtilen şerh metninde bu gerekçenin kabul edilemez olduğu belirtildi ve “Amiyane tabirle ‘deprem oldu, para lazım’ denmiş oluyor” denildi.
DEPREM VERGİLERİ NEREDE?
Cumhurbaşkanlığı harcamaları ve seçimde kullanılan devlet kaynaklarının hatırlatıldığı şerhte, “2022 yılında sarayın sadece 1 günlük harcaması yaklaşık 15 milyon liraya ulaşmışken seçimleri kazanmak için kamunun kaynaklarını har vurup harman savuran, bakanlarını her yere devletin imkanlarını kullanarak gönderen ve seçim çalışması yaptıran bir iktidar ‘deprem afetleri nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı’ndan söz edemez” ifadeleri kullanıldı.
'MİLLİ DAYANIŞMA PAKETİ DEĞİL, MİLLİ TALAN PAKETİ'
Torba yasanın “memur maaş zammı müjdesi” olarak sunulduğu kaydedilen metinde şu ifadeler kullanıldı: "AKP-MHP iktidarı bu torba yasada bir yandan memur maaşlarına yoksulluk sınırının altında zam yaparken diğer yandan da yeni vergiler ihdas etmektedir. Yani çay kaşığıyla verdiğini kepçeyle geri almaktadır. Üstelik bu torba yasa teklifi, iktidar tarafından "Milli Dayanışma Paketi" olarak adlandırılmıştır. Ancak bu torba yasa asla ve asla bir Milli Dayanışma Paketi değildir. Olsa olsa "Milli Talan Paketi"dir.”
'MEMUR ZAMMI ERİYİP GİDECEK'
Memur maaş zammının kök maaş üzerinden yapılmamasını da eleştiren Yeşil Sol Parti şerhinde “Seyyanen verilecek olan 8 bin 77 lira hiç artmayacak, birkaç yıl içinde de eriyip gidecektir” tespiti yapıldı ve “Yapılacak maaş artış oranının tamamı, taban aylık katsayısı artışı şeklinde olmalıdır. Aksi takdirde bu haliyle uygulanırsa kamu emekçilerinin bundan sonraki maaşlarının artışında, emekli maaşı ve ikramiyesinde söz konusu artışlar dikkate alınmamış olacaktır. Böylece kamu emekçileri ve emeklileri arasındaki maaş uçurumu daha da artacaktır” denildi.
'EK MTV DEPREM İÇİN DEĞİL BÜTÇE AÇIĞI İÇİN'
Ek motorlu taşıtlar vergisi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu belirtilen şerhte, “Öngörülen bu ek vergilerin, vergi artışlarının, bazı istisnaların kaldırılmasının asıl gerekçesinin deprem değil 2023 yılının ilk 4 ayında 2022 yılının tümündeki bütçe açığının 2,75 katı olarak tarihi rekor seviyede gerçekleşen bütçe açığı olduğu aşikardır” denildi.
'KAPASİTENİN AŞTIĞI CEZAEVLERİNİN BOŞALTILMASINA YÖNELİKTİR'
Siyasi tutuklu ve hükümlüleri kapsamayan infazla ilgili düzenlemenin ayrımcı olduğu ve cezaevlerinin bir biçimde boşaltılması amacını taşıdığı belirtilen metinde, “Mevcut kanun teklifi, toplumun gerçek beklentilerinin yerine getirilmesine yönelik değil, sadece muhaliflerin baskı altına alınması amacıyla kapasitenin aştığı cezaevlerinin bir biçimde boşaltılmasına yöneliktir. İnfazda eşitlik gibi en temel meseleye olan yaklaşım, yalnızca “terör” suçları adı verilen ve bireyin demokratik hakkı olan ifade hürriyetini hedef alan suçlar kapsamında indirim öngörmediği müddetçe toplumsal barış ortamından söz etmek de mümkün değildir” denildi.
'ZEYTİNİ KORUYAN ZIRH DELİNMEK İSTENİYOR'
Yeşil Sol şerhinde deprem bölgelerindeki zeytinlik ve orman alanlarının imara açılmasını düzenleyen 25’inci maddeye ilişkinse şu değerlendirmelere yer verildi:
“Zeytini koruyan bu zırh deprem gerekçesi kullanılarak delinmek istenmektedir. Maddenin kabulü halinde şayet zeytin ağacını taşıyarak habitatı taşıyacağını zanneden cehaletin bedeli, yerinden yurdundan koparılıp göçmen hale gelen yurttaşlar olacaktır.”
KKM YÜKÜ MERKEZ BANKASI'NA: 'YENİ BİR ENFLASYON DALGASI'
Kur Korumalı Mevduat uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi yetkisinin Merkez Bankası'na devredilmesine ilişkin maddeye yönelik enflasyon uyarısı yapan Yeşil Sol Parti, şerh metninde şu değerlendirmelerde bulundu:
“İktidar bu düzenlemeyle ‘hinlik’ yaparak bütçe üzerindeki yükü ‘hafifleterek’ yükü Merkez Bankası ‘matbaasına’ bırakmaktadır. Bu da KKM’nin Hazine’ye getirdiği yükün Merkez Bankası’nın matbaasına bırakılması demektir. Merkez Bankası bu yükü para basarak ‘bertaraf’ edecektir. Karşılıksız para basılması ise yeni bir enflasyon dalgasının tetiklenmesi anlamına gelecektir.”
'DEPREM VERGİLERİNİN AMACA UYGUN KULLANILMADIĞININ İTİRAFI'
İYİ Parti’nin muhalefet şerhinde de parlamentonun yasama sorumluluğunun giderek ciddiyetten uzak bir noktaya sürüklendiği ifade edildi. Teklifin deprem dolayısıyla bütçeye gelen yükü hafifletme amacı taşıdığının ifade edildiği belirtilen İYİ Parti şerhinde, deprem vergileri hatırlatıldı ve “Bu teklif 1999 depremi sonrası toplanan deprem vergilerinin ve diğer vergilerin amaca uygun kullanılmadığını itiraf eden ve hükümetin süreci yönetmekte yetersiz kaldığını gözler önüne seren bir teklif olmaktan öteye geçemeyecektir” denildi.
'MERKEZ BANKASI PARA BASACAK, ENFLASYON YÜKSELECEK'
Teklifle Kur Korumalı Mevduat Sistemi kapsamında yaklaşık 100 milyar Türk Lirası’nın Merkez Bankası'na aktarılmasının öngörüldüğü belirtilen şerh metninde, “Merkez Bankası'nın bu 100 milyar TL'yi para basarak karşılayacağı ortadadır. Bu durum, enflasyonu yükseltecek ve vergi olarak tekrar karşımıza çıkacaktır” ifadeleri kullanıldı.
'IMF BİLE DAHA İNSAFLI BİR GELİR POLİTİKASI ÖNERECEKTİR'
İYİ Parti, teklifin bütçe tarafına ilişkin değerlendirmelerini sunarken, “Gelir ve harcama kalemlerindeki sorunlu alanlar direkt göze çarpmaktadır. Alım gücünün bu kadar düştüğü, ekonominin bu kadar darboğazda olduğu bir yerde IMF’nin bile daha insaflı bir gelir politikası önereceğini söylemek mümkündür” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANINA EKSTRA BÜTÇE: 'NEREDE KULLANILACAĞI MEÇHUL'
Borçlanma limitine ilişkin düzenleme için de şerhte, “Net borçlanma limitini yüzde 330 oranında artırmak, Cumhurbaşkanına ekstra bir bütçe vermek anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda Meclisimizin bütçe hakkına da paralellik oluşturan ve gasp eden bir anlayışı ifade etmektedir. Diğer boyutuyla Cumhurbaşkanına üç katı kadar borçlanma limiti vermek ve vatandaşa yeni vergiler yüklemek depremin yaralarını sarmayı hedefleyen bir politika olamaz. Bu vergilerin nerede kullanılacağı, hangi harcamaların yapılacağı ise meçhuldür” denildi.
İYİ Parti şerhinde maaş zamlarına ilişkin düzenleme ile bozulan iş huzurunun daha da perçinleneceği kaydedilirken, “Bu teklife bakıldığında gelir tarafında insafsız bir IMF politikası, harcama tarafında büyük bir başıbozukluk mevcuttur. Devlet memurlarına yapılan artışlar iş huzurunu olumsuz etkileyecek bir yaklaşımı yansıtırken, özel sektörün istihdam yaratmasını arka plana atmaktadır” denildi.
Emeklilere yüzde 25 zam öngören düzenlemenin de eleştirildiği şerhte, emekliler için en az 4 bin lira seyyanen zammın hayata geçirilmesi önerildi.
'AF YERİNE CEZA İNFAZININ FİZİKİ ŞARTLARI UYGUN HALE GETİRİLSİN'
Covid 19 pandemisi döneminde cezaevinden çıkanlarla ilgili infaz düzenlemesinin eleştirildiği şerhte, ilgili düzenleme ‘üstü kapalı af’ olarak tanımlanırken “Cezaevlerindeki fiziki şartların yetersizliği bu af niteliğindeki düzenlemeye iktidar tarafından gerekçe gösteriliyorsa da her fırsatta cezaevi yapmasıyla övünen iktidar hükümlüleri salıvermek yerine cezanın infazını sağlamak için fiziki şartları uygun hale getirmelidir” ifadeleri kullanıldı.
'İNFİALE NEDEN OLACAK DÜZENLEME'
Düzenlemenin kamuoyunda rahatsızlık yaratacağı ifade edilen metinde şu ifadeler kullanıldı: “Her ne kadar terör ve örgütlü suçlar kapsam dışında bırakılmışsa da yüz kızartıcı suçlar kapsam dışında tutulmamıştır. Aynı zamanda suçun mağduru açısından büyük bir infiale neden olacak bu düzenleme ile çocuk istismarı, taciz ve cinsel saldırı gibi suçlar bu hükümden yararlanabilecektir.”
ZEYTİNLİK DÜZENLEMESİ DEĞİŞMELİ
İYİ Parti, deprem bölgesindeki illerde zeytinlik ve orman alanlarının imara açılmasına ilişkin düzenlemeye de karşı çıktı, maddenin, “ormanlık arazinin başkaca kamu arazisi yoksa kullanımı” gibi bir ifadeyle sınırlandırılması gerektiğini kaydetti.