YAZARLAR

Trabzon karambolü

Fenerbahçe, zor bir deplasmandan ihtiyacı olan 3 puanı alarak döndüğü için kârlı. Trabzonspor ise her ne kadar sahadan puan alamadan ayrılmış olsa da çıkış yapmak için aradığı takım ruhunu bugün sahaya yansıtabildiği için kazançlı. Fenerbahçe'ye karşı ortaya koydukları mücadele ligin geri kalanında toplayacakları puanlar için de başlangıç noktası olabilir.

"Beni buraya getiren Fenerbahçeliler'e kızıyorum, bunların yarısını anlattılar. Tamamını anlatsalar Fenerbahçe'ye gelmezdim."

3-2'lik galibiyetten sonra VAR hakemi Atilla Karaoğlan'a tepki gösteren Jose Mourinho, yukarıdaki sözlerle bir "sisteme" karşı savaştıklarını öne sürdü. Mourinho'dan sonra konuşan Ambrabat ve Dzeko da herkesin kendilerine düşman olduğunu, birden çok rakibe karşı mücadele ettiklerini söylediler.

Diğer taraftan Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan da ligin başından beri kendilerine bir oyun oynandığını, bir operasyonla karşı karşıya olduklarını, bugünkü mağlubiyeti de Fenerbahçe'ye karşı değil, saha dışındakilere karşı aldıklarını iddia etti.

Kısacası yine bol tartışmalı bir derbiyi geride bıraktık. İki taraf da hakkının yendiğinden emin. Oysa iki takımın da sahadan eli boş ayrıldığını söylemek doğru olmaz.

TRABZONSPOR'UN GEÇMİŞ ÖZLEMİ

Fenerbahçe-Trabzonspor maçları, aynı şehrin takımları olmamalarına rağmen aralarındaki rekabet nedeniyle derbi klasmanındadır. Doğal olarak maçın anlamı iki takım için de sıradan bir lig maçından çok daha farklıdır. O yüzden harareti hep yüksek olur. Bugünkü maç da öyle oldu.

Sezona Avcı ile başlayıp Güneş ile devam eden Trabzonspor arka arkaya kötü sonuçların ardından geldiği Fenerbahçe maçında çıkış aradı. Bordo mavililere kağıt üstünde bakınca görülen ilk şey, güzel anıların oluşturduğu bir nostalji duygusu. Sol tarafta son şampiyonluğun en kilit oyuncusu Nwakaeme, sağ tarafta Süper Lig'in bir dönemler en istikrarlı ve skorer kanat oyuncusu Visca, orta sahada önceden milli takımın vazgeçilmezlerinden olan Ozan Tufan ve bordo mavililerde parlayıp Avrupa'ya gittikten sonra geri dönen Okay Yokuşlu. Kulübede de sembol bir isim, Şenol Güneş. Ama ne yazık ki prime dönemlerini çoktan geride bırakmış bu isimler, anılardaki kadar çok şey katmıyorlar takıma.

İdeal durumda Visca-Mert Müldür eşleşmesi, Trabzonspor için bulunmaz bir nimet olabilirdi ama bu eşleşme bordo mavililere 1 gol yedirdi. Nwakaeme-Osayi eşleşmesi futbolseverlere harika bir gösteri sunabilirdi, eğer Nwakaeme eski hızında olsaydı. Okay-Ozan ikilisi rakip takımlar için korkutucu bir merkez olabilirdi ama Ozan Tufan'ı kendi seyircisi dahi performansı yüzünden ıslıklamayı tercih etti. Bu isimler arasında anılardaki halinden daha iyi seviye olan belki de tek futbolcu Okay, maçta da Trabzonspor'un en çok çabalayan isimlerdendi.

Çalkantılı bir sezon başlangıcı yapan ve arka arkaya kötü sonuçlar alan bordu mavililer için öncelik elbette Fenerbahçe'ye mağlup olmamaktı. Ama daha önemlisi, sahaya bu sezon bir türlü yakalayamadıkları takım ruhunu koyabilmekti.

MOURİNHO'NUN ÇAĞLAR TERCİHİ

Fenerbahçe tarafındaysa Galatasaray'la 8 puan olan farkı 5 puana düşürmek gibi bir baskı vardı. Mourinho'yla ve yeni transferleriyle yüksek beklentileri henüz karşılayamayan sarı lacivertliler, son maçlardaki iyi oyununu devam ettirmek ve mutlaka 3 puanla dönmek zorundaydı. Portekizli teknik direktör kadroda yine birkaç sürpriz yaparak Mert Müldür'ü sol bek başlattı. Son maçlarda formayı alan Becao'yu da keserek Djiku-Çağlar tandemini sahaya sürdü.

Mourinho'nun stoper tercihi aslında maça nasıl bir planla çıkacağını da gösteriyordu. Becao-Djiku ikilisiyle çıkılan United ve Bodrum maçlarında Fenerbahçe defans hattını orta sahaya kadar çıkarmış, rakibine ön alanda baskı uygulamıştı. Çağlarla çıkılan maçlarda ise genelde defans hattını biraz daha geride kurmuş ve rakibini daha geride karşılamıştı. Trabzon maçında da topa sahip olma ve oyun kurma önceliğini ev sahibi takıma verip kendi sahasında bekleyerek başlamayı tercih edecekti, bu nedenle Becao ile değil Çağlar'la başlıyordu.

TRABZON BAŞLADI FENER BİTİRDİ

Maça baskılı ve istekli başlayan taraf Trabzonspor oldu. İlk 15 dakikada Fenerbahçe'yi kendi sahasına gömdü ve top göstermedi. Rakip kalede tehlikeler de yarattı ama bu baskıdan skor çıkarmayı başaramadı. Trabzonspor'da baskının temposu biraz düşünce sarı lacivertliler rakip sahaya geçmeye ve Trabzonspor kalesini yoklamaya başladı.

Bu dakikadan sonrası klasik bir derbi oldu. Sık sık duran top ve kornerlerin kullanıldığı, ceza sahasına atılan her uzun topun karambol ve doğal olarak tartışmalı pozisyonlar yarattığı bir maç izledik. Önce üst üste kullanılan kornerlerden birinde Okay'ın attığı gol, Mert'e yaptığı faul nedeniyle iptal edildi. Birkaç dakika sonra Trabzonspor savunmasını eksik yakalayan Fenerbahçe, En Nesyri'nin harika servisi ve Fred'in üst düzey koşusuyla 1-0 öne geçti. İlk yarı da bu skorla tamamlandı.

PENALTILAR VE RİSKLER

İkinci yarı yine bir başka kornerin yarattığı karambolde Trabzonspor penaltı kazandı ve skoru dengeledi. Golden 1 dakika sonra bu sefer Fenerbahçe savunmasını eksik yakalayan Trabzonspor, Banza'nın hızı ve çevikliği sayesinde bir penaltı daha kazandı. 60'ncı dakikada yaşanan pozisyon VAR incelemesine gitti, bu sırada Trabzonspor taraftarı 61'inci dakika kutlamasını yaptı, Fenerbahçe 3 oyuncu değiştirdi, uzun bir bekleyişin ardından sonunda penaltı kararı çıktı. Bordo mavililer pozisyondan tam 7 dakika sonra, 67'nci dakikada kullanabildikleri penaltı ile 2-1 öne geçti.

Maçın son bölümünde taktik olarak konuşulacak çok fazla bir şey kalmamıştı, artık derbi psikolojisi hem sahadaki 22 futbolcuyu hem hakemi yönlendiriyordu. Trabzonspor skoru korumak için kendi sahasına çekildi. Fenerbahçe, İrfan, Dzeko, En Nesyri, Tadic dörtlüsünü aynı anda sahaya sürerek riskini aldı, bu dörtlüyü sol çizgide Kostic, merkezde Ambrabat ve İsmail'le destekleyerek rakibini ablukaya almaya çalıştı. Sarı lacivertlilerin İrfan'ın Dzeko'ya ince pasıyla 75'te skoru 2-2'ye getirmesiyle son dakikaların adrenalini de arttı. Faullerde itirazlar daha yüksek sesle, jest ve mimikler daha abartılı şekilde yapılmaya başlandı.

SOĞUKKANLI AYAKLAR KAZANDI

Sinir harbinin son dakikasını doğru oynayan ise Fenerbahçe'nin soğukkanlı ayakları oldu. Tüm baskının ve gerilimin ortasında sakin bir şekilde topu sol ayağından sağ ayağına alan Tadic, üç Trabzonsporluyu oyundan düşürerek Kostic'i savunma arkasına kaçırdı. Çizgiye inen Kostic penaltı noktasındaki boşluğu görerek topu çıkardı. Boşlukta süzülen topu tamamlamak ise 10 dakika önce sinirden topu havaya diktiği için sarı kart gören Ambrabat'a düştü. Faslı orta saha son dakika golüyle takımına 3 puanı getirdi ve lig yarışından kopmaya niyetleri olmadığını gösterdi.

40 DAKİKADA FUTBOL

108 dakika süren bol adrenalinli maçta topun oyunda kalma süresi sadece 40 dakika oldu. Geride 2 verilen, 1 verilmeyen tartışmalı penaltı, 1 iptal edilen gol, 1 iptal edilmediği için tepki gösterilen gol, 2 potansiyel kırmızı kart bırakan maçta hakem kararlarını ve VAR müdahalelerini konuşmamak elbette mümkün değil. Muhtemelen önümüzdeki birkaç gün de bol bol tartışılacaktır.

Fenerbahçe, zor bir deplasmandan ihtiyacı olan 3 puanı alarak döndüğü için tabii ki daha kârlı olan taraf. Trabzonspor ise her ne kadar sahadan puan alamadan ayrılmış olsa da çıkış yapmak için ihtiyacı olan takım ruhunu bugün sahaya yansıtabildiği için kazançlı. Fenerbahçe'ye karşı ortaya koydukları mücadele ligin geri kalanında toplayacakları puanlar için de başlangıç noktası olabilir.