Trabzon'da iki mülteci müzisyen: 'Sanatımızla gösterebiliriz ne olduğumuzu'

TRABZON - Trabzon'a mülteci olarak gelen Suriyeli çellist Mohamed Esmaeel ve Afgan gitarist Ali Rıza Abdollahi bir yandan garsonluk, otelcilik gibi çeşitli iş kollarında çalışıyor, bir yandan müzikle uğraşıyor. Genç müzisyenlerin amacı, Türkiye'de müzikten geçimini sağlayabilecek duruma gelmek.

ÜNİVERSİTE MÜZİK ÖĞRETMENİYKEN MÜLTECİ OLDU

31 yaşındaki Esmaeel, çocuk yaşlardan beri hevesi olduğu müziğe Suriye'nin Humus kentindeki Müzik Eğitim Fakültesi'nde başladı. Burada çellist olarak becerilerini geliştiren Esmaeel, mezun olduktan sonra Muhammed Abdulkareed Müzik Enstitüsü'nde öğretmenlik yapmaya başladı. Ülkede çok sayıda festival ve konserde yer alan Esmaeel, 2011 yılından bu yana süren iç savaş sebebiyle doğduğu topraklara veda etmek zorunda kaldı.

2021 yılında ilk olarak Gaziantep'e ardından sırasıyla İstanbul ve İzmir'e giden Esmaeel, Göç İdaresi'nin yönlendirmesiyle Trabzon'a geldi. Kente kısa sürede uyum sağlayan Esmaeel, bir yandan geçimini sağlamak için garsonluktan resepsiyonistliğe birçok işte çalışırken, bir yandan da müzik tutkusunu Türkiye'de devam ettirmek için çaba gösteriyor.

OTELDE ÇALIŞIYOR, KENDİ BESTELERİNİ YAPIYOR

22 yaşındaki Abdollahi ise Afganistan'da yaşanan çatışmalar sebebiyle 2015 yılında Türkiye'ye göçtü. İlk olarak Ankara'ya gelen ve Göç İdaresi'nin transferiyle Trabzon'a yerleşen Abdollahi, kentte müziğe ilgi duymaya başladı. Gitar kursuna yazılarak müzik yolunda ilk adımını atan Abdollahi; Türkçe, Farsça ve Afgan dillerinde şarkı sözleri yazıp kendi bestelerini üretmeye başladı.

Trabzon'da fırsat buldukça müzik yapmaya çalışan Esmaeel ve Abdollahi'ye Trabzon Sanatevi 13. Uluslararası Sanat Günleri kapsamında kapısını açarak ikiliyi sahneye taşıdı. Performanslarıyla dinleyicileri etkileyen ikiliyle verdikleri konser sonrası konuştuk.

Türkiye'ye ve Trabzon'a nasıl geldiniz?

Esmaeel: Türkiye'ye 2 yıl önce geldim. İlk önce Gaziantep'e gittim. Daha sonra İstanbul'a ve İzmir'e gittim. Bu illerde farklı işlerde bir süre çalıştım. Geçen yıl Mart'ta Trabzon'a geldim. Buraya alıştım ve sevdim. Çok fazla arkadaşım oldu. Trabzon'da yaşamaktan çok memnunum.

Abdollahi: 2015'te Türkiye'ye geldim. Önce belge almak için Ankara'ya daha sonra Trabzon'a geldim. Burada 4 senedir otelde resepsiyonda çalışıyorum. 7 yıl oldu, Trabzon'da yaşamaya alıştım.

'KENDİ ŞARKILARIMI YAPMAK İSTİYORUM'

Zor şartlarda bir yaşamınız vardı. Bu zor yaşamda müziğe ilginiz nasıl başladı?

Esmaeel: Suriye'de müzik öğretmenliği yapıyordum. 3 yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Türkiye'ye gelince önce geçimimi sağlamayı amaçladım. Ama müzikten de hiç vazgeçmedim. İmkan oldukça kafelerde ya da etkinliklerde çello çalmaya başladım.

Abdollahi: Müziğe ilgim Trabzon'da başladı. Burada bir gitar kursuna yazıldım ve gitar çalmayı öğrendim. Şarkı söylüyorum ve söz yazıyorum. Birkaç tane bestem var bunları yayınlayabilmek istiyorum.

'MÜZİK DÜNYA DİLİ'

Türkiye'de müzisyenler için son dönemler zor geçiyor. Siz hem başka ülkelerden gelip geçiminizi sağlamaya çalışırken bir de müzik yapmanız zor olmuyor mu? Müzikte hedefleriniz neler?

Esmaeel: İlk başta müziğe dönmek zor oluyor. Zamanla fırsatlar olmaya başladı. Trabzon'daki müzisyen arkadaşlar bana çok yardımcı oldu. Trabzon Sanatevi de bize şans verdi. Güzel bir konser verdik Ali Rıza ile birlikte. Türkiye'de farklı bir müzik yapmak istiyoruz. Ben çellonun dışında elektronik müzikle de ilgileniyorum. Kendi müziğimi yapmak istiyorum.

Müzik aslında dünya dili. Müziği herkes anlayabilir. Üniversitede klasik müzik okudum. Müzisyen olursan müzikten anlarsın, Türk, Afgan, Suriyeli fark etmez.

Abdollahi: Yeni değil ama farklı bir tarz ve farklı bir gırtlak ile müzik yapıyorum. Afganistanlı olduğum için gırtlak yapısı da biraz farklı. Farklı besteler yaparak kendine yer edinen bir müzisyen olmak istiyorum.

Hem Türkçe hem de farklı dillerden farklı coğrafyalardan şarkılar çalıyorsunuz. Fark görüyor musunuz?

Esmaeel: Biz Suriye'de Türkçe müzik üzerine zaten çalıyorduk. Zaten makamlar aynı. Semahi, hicaz parçaları. Türk sanat müziğinin ruhu var. Dinleyiciler çok güzel enerji verdi. Teşekkür eden ve kutlayan çok oldu.

Abdollahi: Farklı dillerde çalıp söyleyebilmek çok güzel. Dinleyiciler de hem Türkçe hem de diğer dillerde söylediğimiz şarkıları beğendiler. İnsanlara o duyguyu verebilmek çok güzel.

'DAHA ÇOK ŞANS BEKLİYORUZ'

İkiniz beraber güzel ve farklı bir konser verdiniz. Beraber yeni projeleriniz ve hedefleriniz var mı?

Esmaeel: İleride yeni etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Ali Rıza şiir yazıyor. Stüdyo kurup beraber besteler yapıp kayıtlar almayı düşünüyoruz.

Abdolahi: Müziğe devam edebilmek için bundan kendimizi geçindirecek parayı kazanmayı hedefliyoruz. Daha fazla şans bekliyoruz. Farklı bir yerden gelmiş olabiliriz ikimiz ama sanatımızla gösterebiliriz ne olduğumuzu.