Trabzon'da kadınlar hakları için yürüdü: 'Yasaya dokunma, uygula'

Trabzon’da çok sayıda parti ve STK, kadın haklarıyla ilgili tartışmalara karşı eylem yaptı. Kadınlar, 6284 sayılı Kanun'un hedef alınmasına tepki göstererek "Yasaya dokunma, uygula" sloganı attı.

Google Haberlere Abone ol

TRABZON - Trabzon’da bir araya gelen kadınlar, Medeni Kanun, kadın hakları ve laik eğitim konularında gündeme getirilen değişiklik planlarına tepki gösterdi.

Trabzon Barosu, KESK Trabzon Şubesi, Birleşik Kamu-İş Trabzon Şubesi, Trabzon Halkevi, TMMOB Trabzon Şubesi'nin de içerisinde yer aldığı birçok sivil toplum kuruluşunun (STK) ortak düzenlediği eylem kent merkezinde gerçekleştirildi.

Trabzon Baro Başkanı Duygu Keleş Aydın, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP İl Başkanı Nurcan Aşçı Demiröz, CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, CHP Akçaabat İlçe Başkanı Emre Şahin Köroğlu, CHP Maçka İlçe Başkanı Nihan Göktürk ve STK temsilcilerinin katıldığı eylem Kahramanmaraş Caddesi'nde başladı.

"Yasalara Dokunma Uygula" pankartı ile yürüyen kadınlar, Meydan Parkı Atatürk Alanı'nda açıklama yaptı.

Topluluk adına açıklamayı yapan Trabzon Barosu'ndan Hande Burma uzunca bir süredir kadının yaşam hakkı, eğitim, çalışma, maddi ve manevi varlığını geliştirme, nafaka hakkı gibi en temel haklarının saldırı altında olduğunu söyledi. Önce İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede imzaların çekildiğini söyleyen Burma, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulamasının fiilen sınırlandırılmaya başladığını dile getirdi.

'DEVLET YASAYI UYGULAMADIĞI İÇİN KADINLAR ÖLÜYOR'

"Her gün kız kardeşlerimiz erkek şiddetine kurban veriliyor" diyen Burma, devletin yasaları uygulamadığı için kadınların öldüğünü ifade ederek, "4+4+4 eğitimi ile kız çocuklarının eğitime devam etmesi zorlaştırılıyor. Yetmiyor, Diyanet kızlarda evlilik yaşının 9 olabileceğine dair fetva yayınlıyor. Yetmiyor, laikliğin ve sosyal hayatın en temel ögelerinden biri olan karma eğitim sistemi kaldırılması gündeme getirilmeye çalışılıyor" dedi.

"Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesi adı altında, hiçbir pedagojik eğitimi bulunmayan din görevlilerinin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda görev yaptığını ve eğitimin dini referanslara dönüştürüldüğünü belirten Burma, bu projenin senelerdir söylenen "kindar ve dindar" neslin yetiştirilmesini amaçladığını vurguladı.

'MEDENİ YASA'YA MÜDAHALE ŞERİ HUKUKA GEÇİŞİN GÖSTERGESİDİR'

Son olarak kadın ve erkeğin aile içindeki eşit haklarına saldırılmaya çalışıldığını ifade eden Burma sözlerine şöyle devam etti:

"Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son günlerde yaptığı açıklamalarda 'aile hukukunu sil baştan ele alacağız' diyerek, doğrudan Medeni Yasa'yı hedef aldıklarını açıkça ortaya koyuyor. Erkeğin farklı farklı şehirlerde aileleri olabileceğinden, çok eşlilikten bahsediliyor, boşanmaların hızlandırılması adı altında erkeğin hiçbir mali külfete katlanmadan boşanması, hiçbir sorumluluğu olmadan hayatına devam etmesi sağlanırken, kadının ise tazminat ve nafaka hakları için uzun süren yargılama sürecinde boğuşması bekleniyor. Bu tartışmalar kadın ve çocuk yoksulluğunu arttırmaktan, kadının toplumda daha da ezilmesinden, yok sayılmasından başka bir durumu hedeflemiyor.

Geçtiğimiz haftalarda baroların, kadın haklarında çalışan sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin katılması adeta engellenerek 81 ilde Aile Çalıştayları yapıldı. Bu çalıştaylarla ailenin mutlak devamlılığı ve kutsallığı adı altında kol kırılır yen içinde kalır inancıyla aile içi şiddet, istismar yok sayılmakta, evlilik içi eşitlik, ev içi emek, kadın ve çocuk hakları ihlal edilmektedir.

Kadınların eşit yurttaşlık hakkını ve eşitlikçi aile yapısını garanti altına alan, laiklik ilkesinin toplumsal yaşama yansımasının en önemli yasal dayanağı ve sosyal hayatın ve özgür bir ortak yaşamın güvencesi olan Medeni Yasa'ya müdahale, şeri hukuka geçişin göstergesidir. Açıkça Anayasa'ya ve insan haklarına aykırı olan bu girişimleri asla kabul etmiyor, Medeni Yasa'nın tartışmaya açılmasını dahi kabul etmiyoruz. Şüphesiz ki ihtiyacımız, Medeni Yasa'nın veya aile hukukunun sil baştan ele alınması değil, var olan yasaların anayasa ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ışığında eksiksiz uygulanmasıdır. Sağlıklı, mutlu, toplumsal barışın olduğu bir gelecek için Medeni Yasa'ya dokunma, uygula."

Açıklamaların ardından kadınlar alanda meşaleler yaktı ve horon oynadı.