Trabzon'da turizm sezonu krizle başlıyor: Kaçak işletmeler sektörü bitiriyor
Körfez ülkelerinden gelen turistlerle yaz aylarında yoğun bir turizm hareketliliğinin yaşandığı Trabzon'da, sektör kaçak işletmeler sebebiyle zor bir dönem geçiriyor.
TRABZON - Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte Doğu Karadeniz'de hareketlenen turizm sektöründe paydaşlar, kayıt dışı işletmeler sebebiyle geçtiğimiz sezonlardaki kadar ümitli değil.
KAYITSIZ KONAKLAMA YERLERİNİN SAYISI KAYITLI OTELLERİN SAYISINI GEÇTİ
2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle Doğu Karadeniz'de başlayan turizm hareketliliği bu yıl da sezona sayılı günler kala hareketlenmeye başladı. Suudi Arabistan, Umman ve Katar gibi ülkelerden direkt uçuşlar düzenlenen Trabzon'da, turistler özellikle yaylaları tercih ederken, Uzungöl, Hıdırnebi Yaylası, gibi doğal güzellikleri ile öne çıkan alanlar konaklama listesinde başı çekiyor.
Son yıllarda bölgede yaşanan turizm hareketliliğinin plansız olması sektördeki kayıt dışı işletmeleri de artırdı. Turist sayısı pandemi dönemi dışında her yıl artarken kayıtlı işletmelerin rezervasyonlarının düşmesine, turizm sezonun 2 ay gibi kısa bir süreye sıkışmasına neden oldu. Turist sayısındaki artışa rağmen sektöre çok sayıda kayıtsız işletmenin katılması turizmdeki pastanın dilimlerini oldukça küçülttü.
Geçtiğimiz yıl Turizm İl Müdürlüğü kayıtlarına göre 730 bin yabancı turistin geldiği kentte kayıtsız konaklama işletmelerinin sayısı kayıtlı otellerin sayısını ikiye katladı. 283 kayıtlı otelin bulunduğu Trabzon'da kayıtsız işletmelerin sayısı 500'ü aştı. Yatak kapasitesi ise resmi işletmelerde 20 bin civarındayken, kayıt dışı işletmelerde bu rakam 40 binin üzerine çıktı. Turizmciler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kayıt dışı konaklama tesislerinin kapatılmasına yönelik çıkardığı kanun ve tebligata karşı kurumların bunu uygulamadığını öne sürdü.
'SEKTÖRDE BELİRSİZLİK VAR'
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Volkan Kantarcı, 2023'te yabancı turist sayısında yaşanan yüzde 38'lik artışa rağmen kayıtlı ve kayıtsız işletmelerin artmasının pastanın dilimlerini küçülttüğünü söyledi. Kaçak faaliyetler ve enflasyon etkilerinin karlılığı oldukça düşürdüğünü belirten Kantarcı, sezonun yılın ilk 4 ayındaki gibi gitmesi durumunda olumsuz bir tablonun kendilerini beklediğini dile getirdi.
Sezonun haziran ayından sonra şekilleneceğini belirten Kantarcı, "Geçen seneki gelirlerin üzerine çıkarsak başarıdır. Turist rakamlarının artması tabi ki bir kriter ama bölge ekonomisine sektörün katkısı ve işletmelerin karlılığı çok daha önemli. 2015 ve sonrasında yılbaşı itibariyle iki ay içinde ön rezervasyonlar, grup rezervasyonları ve kontratlar yapılmaktayken, son iki-üç yılda geç şekilleniyor. Bu durum sektörde belirsizliğe sebep oluyor" dedi.
Kayıt dışı işletmelere karşı TÜRSAB olarak denetim çalışmaları yürüttüklerini belirten Kantarcı, "Temennimiz bölgemizdeki valilik ve kültür turizm müdürlüklerimizin de sahaya daha fazla çıkması ve ekiplerimize her konuda destek vermesi. Son iki yılda Trabzon Havalimanı’nda 240 gün denetim yapıldı. İl Müdürlüğü'nün desteği ile TÜRSAB denetmenlerimizle burada bir caydırıcılık oluşturduk, daha iyisi için devam ediyoruz. Ama hizmete gireli 740 gün olan Rize Artvin Havalimanı’nda Rize İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün denetimlere katılma sayısı sadece 6 gün, bu büyük bir sorun. Bizim ekiplerimiz ise sorunlara rağmen toplamda 75 gün Rize Artvin Havalimanı’nda görev yaptılar" diye konuştu.
'KAÇAK İŞLETMELER MÜŞTERİ MEMNUNİYETSİZLİĞİNE SEBEP OLUYOR'
Sektördeki kayıt dışı sorunun sadece bölgede değil ülke genelinde yaşandığını belirten Kantarcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir an önce Denetim Departmanı kurması gerektiğini belirtti. Kantarcı, "Bakanlık hızlı ve agresif şekilde işletme belgesiz, kaçak ev, dolandırıcı amaçlı sosyal medya hesaplarını kapaması ve cezai işlemlere başlaması gerekir. Bölgemizde yaşanan müşteri memnuniyetsizlerin birçoğu işletme belgesiz faaliyetlerden kaynaklanıyor" sözlerini kullandı.
Sektördeki kayıt dışılığa karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ceza ve kapatma içeren kanun çıkardığını fakat bunların uygulanmadığını dile getiren Kantarcı, 2023 ve 2024 seçimleri sebebiyle ceza ve denetimlerden kaçınmanın sonucunda bölgenin işletme belgesi olmayan kaçak konaklama tesisleriyle dolduğunu dile getirdi.
Trabzon ve Rize'de başta Fırtına Vadisi olmak üzere bir çok alanın sayısı yüzleri aşan bungalovlarla dolduğunu dile getiren Kantarcı, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uygulamaları var, işletme belgesi olmayanlar uluslararası online rezervasyon kanallarında yer alamayacaklar. Ama asıl sahada da gereken yapılmalı. Bu konunun uzatılacak tarafı yok, ivedi gereken yapılmalı. İlçe belediyeleri, müdürlükler, maliye konunun muhatapları olan tüm kurumlar gereğini ötelemeden yapmaları gerekiyor. İşletme belgesiz, kaçak faaliyetleri ve haksız rekabeti ortadan kaldırmalılar" diye konuştu.
'PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRMAK İÇİN ORTAK AKLA İHTİYACIMIZ VAR'
Trabzon ve Doğu Karadeniz'in yıllardır turizmde pazar çeşitliliğini artırmak için yol kat edemediğini belirten Kantarcı, sadece Körfez ülkelerine bağlı kalınca da Ortadoğu coğrafyasındaki her türlü olumsuzluğun sektöre doğrudan yansıdığını dile getirdi.
Pazar çeşitliliğini artırmak ve sezonu uzatmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Kantarcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "DOKA, THY, bizim TÜRSAB olarak desteklediğimiz ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) destekli farklı ülkelerden getirilen seyahat acenteleri, turizm yazarları, sosyal medya fenomenleri oldu, yine devam edecek. Bugüne kadar bizim üzerimize ne düşerse fazlasını, reklamını yapmadan bölge ve ülke turizmi için yaptık. Ama çok daha fazlasını ortak akıl ve kurumlar arası hızlı iş birliği ile yapmamız gerekiyor.
TGA’nın da ülkemizin tüm illeri için dış pazarlarda çalışmaları var, bunların da il il değil bölgesel, turizm destinasyonlarına göre ve yereldeki turizmcilerle daha fazla fikir alışverişinde bulunarak yapılması gerekiyor. Bu konuda özellikle dış pazarlarda etkili çalışmalar yapan bölgemizdeki başarılı seyahat acentelerimize teşekkür ederim."
'KAÇAK İŞLETMELER TURİZM SEZONUNU DARALTIYOR'
Trabzon Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Aksu da kentte turizm sektörünün kayıt dışılık sebebiyle çöküşte olduğunu dile getirdi. Kaçak konaklama işletmelerinin sayısının resmi otellerin iki katına ulaştığını belirten Aksu, bu sebeple kapasitenin doğru kullanılamadığını ve turizm sezonunun 2 aylık döneme sıkıştığını belirtti.
Bazı siyasi ve devlet yetkililerinin "Trabzon'a 2 milyon turist gelecek" söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Aksu, "Bu şehre önceden belirtildiği gibi 2 milyon turist gelmiyor, gelmemeli, gelemez. Çünkü maalesef 1 buçuk ay turizm var. Bunun nedeni de kendisini paydaş sanan kaçak işletmeler. Turizm İl Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre 2023'te 730 bin turist gelmiş. Turizm 3 aya yayılırsa kayıtlı işletmeler bu yükü rahat bir şekilde kaldırır. Eğer kapasiteden fazla gelen turist temmuz ayında yer buluyorsa burada bir sorun var. Kapasite doğru kullanılırsa temmuzda gelemeyen turist, haziran, mayıs, eylül, ekim aylarını tercih edecek ve turizm sezonu genişlemiş olacak. Bu şekilde şehir turizmden gerçek anlamda faydalanmış olacak. Ama biz bunu bir türlü anlatamıyoruz" dedi.
'TRABZON'DA KAÇAK İŞLETMELER KANUNA RAĞMEN KORUNUYOR'
Trabzon'da 283 kayıtlı otel, konaklama tesisi varken kayıtsız işletmelerin sayısının 500'ü aştığını dile getiren Aksu, "Bunların yanında 2 bin 800 civarında günlük kiralanan evler var. Resmi otellerin yatak kapasitesi 20 bin civarında, kayıt dışıların ise 40 binin üzerinde. 1 Ocak'ta Kültür ve Turizm Bakanlığı belgesi olmayan işletmelerin kapatılması konusunda kanun çıkardı. Fakat ne valilik ne de Turizm İl Müdürlüğü bu kanunları uygulamıyor. Şu anda Ege ve Akdeniz'de kayıt dışı oteller takır takır cezalar yazılıyor. Burada kimler koruyor, neden koruyor, anlamıyoruz" sözlerini kullandı.
'BİR KAÇ YIL SONRA SAPANCA GİBİ OTEL ÇÖPLÜĞÜNE DÖNEBİLİRİZ'
Kayıt dışılığın korunmasının devam etmesi halinde otellerin bitiş noktasına geleceğini ifade eden Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehri öyle bir hale getirdiler ki 6 yıldır hiçbir yeni marka otel Trabzon'a açılmadı. Çünkü büyük zararlar ediliyor. Ben 85 odam için 45 kişi çalıştırıyorum. Aynı oda sayısına sahip kayıtsız işletme 3 kişi çalıştırıyor onlar da sigortasız çalışanlar. Burada sadece oteller değil şehir kaybediyor. Ben de bilirim ruhsatımı iptal edip otelimi günübirlik eve çevirmeyi ve 45 elemanı işten çıkarmayı.
Yapılan anketlere göre Trabzon'a gelen turistlerin sadece yüzde 17'si 'bir kez daha gelirim' diyor. Ayrıca Trabzon, Türkiye'deki turizm lokasyonları içerisinde memnuniyet oranı olarak sondan 5'inci durumda. Bu memnuniyetsizliğin sebebi kayıt dışı işletmelerdir. Bugünlerde kente Arap turistler gelmeye başladı. Fakat hepsi Konaklar Mahallesi'ndeki kayıt dışı tesislerde kalıyor. Sadece geçen yıl 750 milyon dolarlık kayıt dışı para akışı oldu. Şu an marka oteller fırsatı olsa kentten çekilir. Böyle devam ederse sonuna gidiyoruz. Bir kaç yıl sonra burası Bursa ve Sapanca örnekleri gibi otel çöplüğüne döneriz."
Bu yıl sezonun iyi başlamadığını ifade eden Aksu, yılın ilk 4 aylık döneminin geçen yıllara göre oldukça kötü geçtiğini ifade etti. İlk 4 ayın doluluk oranının yüzde 20'nin altında gerçekleştiğini belirten Aksu, "Geçen yıl bu oran yüzde 45'lerin üzerindeydi. Haziranda da az rezervasyon var. Şu an gelen rezervasyonlarda da kaos var. Benim şu anda sezon için odalarımın yüzde 70'inin anlaşmasını yapmış olmam gerekir, ancak yapamıyoruz. Fiyatlar çok dipte. Bizi de fiyatlar yüksek diye suçluyorlar. Ancak acenta sitelerine girdiğinizde ilk 10 otelin 7-8'i kayıtdışı günübirlik evler olduğunu görüyoruz ve onların fiyatı bizden çok daha yüksek. Her şeye rağmen temmuz ve ağustos aylarında tam doluluğa ulaşabiliriz" sözlerini kullandı.
'ARAP ÜLKELERİYLE KRİZ YAŞANDIĞINDA ALTERNATİFİMİZ YOK'
Kentte turizmin sadece Körfez ülkelerinden gelen turiste bağlı kalmasının yüksek risk taşıdığını da ifade eden Aksu, alternatif turizm pazarlarının hep konuşulmasına rağmen şehre kazandırılamadığını söyledi.
İnanç turizmi sebebiyle Yunanistan ve Rusya'dan kısa bir dönem turist geldiğini belirten Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pazarımızı çeşitlendirmeliyiz. Biz 30 yıldır bu sektördeyiz. Trabzon'da her zaman temmuz ve ağustos aylarında oteller doluydu. Bu şehir Arap turistle turizme başlamadı. 1,5 aylık dönemde yaşanan yoğunluğu turizmi geliştirmek olarak görülemez. Yarın Arap ülkeleriyle bir kriz yaşandığında bölge turizminin maalesef başka alternatifi yok. Arap turistin de artık zengin kısmı bölgeyi tercih etmiyor. Gelen turistlerin harcama miktarı düştü.
Biz turizmi geliştirmek için projeler yapmak istiyoruz. Ancak biz turizm pazarımızı artırmak için başka başka coğrafyalarda fuarlara gidip bunun çalışmasını yaparken, kayıt dışı önlenmediği için gelen turistin üçte ikisi buralara gidecek. Böyle bir durumda çalışma da yapamıyoruz.
Trabzon çok özel bir şehir. Doğa turizmi, tarih turizmi ve inanç turizmi potansiyelimiz yüksek. Bu tür turizm de Avrupalı turistin tercih ettiği bir turizm. Fakat bu potansiyel hiç kullanılamıyor. Sadece 1,5 aylık döneme sıkışmış Arap turiste bağlı bir anlayış var."