YAZARLAR

Trabzonspor zor yenilir bir takıma dönüştü. 

Her oyuncu, son derece dikkatli ve motivasyonu yüksek bir zihin yapısıyla defansif görevleri yerine getiriyor. Öyle ki duran toplar hariç, Trabzonspor defansı, rakiplerine hamle üstünlüğü tanımıyor. Akan bir oyunda Trabzonspor savunmasını yalnız yakalamak artık pek mümkün olmuyor... Ama aynı övgü dolu cümlelerini hücum aksiyonları için söylemek henüz mümkün değil. Hücum organizasyonları için sabır göstermekten başka seçenek yok. 

Kabul etmek gerekir ki, Abdullah Avcı mucizevi bir şekilde, Trabzonspor’un yıllardır kanayan yarası olan takım savunmasını yeniden yapılandırdı ve takımı zor yenilir bir takıma dönüştürdü. Bu iş bile, Trabzonspor’un hanesine yazılacak çok büyük bir başarıdır. Savunmanın sistematik olarak bir tür motor hareketlere dönüşmesi, takıma büyük bir özgüven şırınga etmiş. Her oyuncu, son derece dikkatli ve motivasyonu yüksek bir zihin yapısıyla defansif görevleri yerine getiriyor. Öyle ki duran toplar hariç, Trabzonspor defansı, rakiplerine hamle üstünlüğü tanımıyor. Akan bir oyunda Trabzonspor savunmasını yalnız yakalamak artık pek mümkün olmuyor. 

Bu durumun elbette futbol oyun pratiği bakımından takdir edilmesi gerekir. Bunun anlamı şudur; bu defans anlayışını ve yapısını Avrupa karşısında test edebilecek imkanlara sahibiz artık. Söz konusu savunma stratejisi ve taktikleri kesinlikle Avrupa’da da iş görecektir. Dolayısıyla, dengesiz Trabzonspor oyunlarına alışık taraftar bu ürünleri bir tür gelecek yatırımı olarak görüp pekâlâ destekleyebilir. 

Ama aynı övgü dolu cümlelerini hücum aksiyonları için söylemek henüz mümkün değil. Hücum organizasyonları için sabır göstermekten başka seçenek yok. Ancak Abdullah Avcı, Berat ve Bakasetas transferiyle, hücum planlamasına da dengeli bir karakter kazandırma niyetini belli etti. Öncelikle sağlam bir defansif yapıya ulaşmadan, dengeli bir hücum planını organize etmek mümkün olmaz. Bu gerçeğin çok iyi bilinmesi gerekiyor. 

Berat hücum planlamasına dahil edilmek üzere transfer edildi. Defansın önünde, hem defansın göbeğini kapatan hem de akan oyunda hücuma sürekli destek veren bir aktöre ihtiyaç olur her zaman. İşte bu ihtiyacı Berat sağlayacak. Abdulkadir Parmak da birlikte hücum planının gerisini organize edecek kapasiteye sahip. Bütün mesele bu ikiliye kimin katılacağı. Bana göre Baker, buna uygun değil. Abdulkadir Ömür bu sezonu kapattı. Orta sahaya üçüncü kişiyi monte etmeden dengeli hücum yapmak çok zor olur. Ve söz konusu üçüncü adamı bulmadan Bakasetas çok etkin hale gelemez. 

Eğer mevcut durum için bazı önermelerde bulunursak, Öncelikle Ekuban, DJaniny ve Nwakaeme’nin, Bakasetas opsiyonuna daha açık olmaları gerekiyor. Bakasetas’ı pas ve pas iadesi için kullanmak, Trabzonspor hücumunu daha akışkan ve daha güvenli hale getirir. Son iki maçta sergilediği vuruş yeteneği dolayısıyla da final vuruşların merkezi haline gelmelidir. 

Ekuban’ın delici ve dikine girişleri, daha yatay hale gelmek zorunda. Nwakaem'nin ise diyagonal olarak hücum yerleşiminin en uç noktasında durması çok mantıklı olur. Geriden gelip, oradan rakip kaleye gitmeye çalışan, Nwakaeme, takımın, maçın ve oyunun temposunu korkunç düşürüyor. Sırf bu nedenle sol kanadın en uç noktasında, deyim uygunsa rakip yarı sahasının ortasında bir santim bile geriye gelmemeli Nwakaeme. Takım sanki on kişiymiş gibi tutum almalı ve bunu uygulamalıdır.

 
 

Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.