Trump'a doktor ordusu, insanlara yalanlar
Bizlere korona virüsünü ciddiye almamamız gerektiğini söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, hastalık kendisine bulaştığında bir doktor ordusunun gözetiminde deneysel ilaçlarla tedavi altına alındı. Hâl böyleyken, virüsle ilgili söylediği tüm o küçümseyici sözlerin bir anlamı olabilir mi?
Farhad Manjoo
Bu yazının orjinali 7 Ekim 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Geçen hafta sonlarında önemli bir şey oldu, kısa süreliğine açılarak önümüzdeki sisi dağıtan bir pencere gördük: Donald Trump, en sonunda Amerikalılara korona virüsü hakkındaki gerçeği gösterdi.
Kendi sözleriyle değil tabii ki. Cornell Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre, Trump, pandemiyle ilgili yanlış bilgilendirmede en büyük itici gücü oldu. Halk sağlığı uzmanları, Başkan’ın kendi hastalığının onu daha gerçekçi bir hale getirebileceğini umuyordu. Bunun yerine, pazartesi günü hastaneden taburcu edilmesinden bu yana, Trump, virüsün korkulacak bir şey olmadığını ilan ederek yaptığı çarpıtmalarda daha da cüretkâr bir hale geldi. Salı günü, hem Facebook hem de Twitter, Trump’ın mevsimsel gribin korona virüsünden daha ölümcül olduğunu öne sürdüğü mesajları engelledi.
HASTALIK GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARDI
Ancak, Başkan’ın davranışları daha dürüst bir hikaye anlatıyor ve basının Trump yandaşlarına bile virüsün yarattığı tehdidi aktarması için uygun bir yol sunuyor: Hastalandığında, Trump bu durumu ciddiye aldı. Yalnızca grip olmuş bir insan gibi tepki vermedi. Basın dünyası, gerçek tehdidi aktarmak için Trump’ın virüse karşı kendi mücadelesi bağlamında nasıl davrandığına odaklanmalı ve geri kalanımızın bunu nasıl düşünmesi gerektiğine dair sözlerine prim vermemeli.
Zaman çizelgesi tıbbi bir gerilim filmi gibi ilerlemedi. Başkan, cuma günü saat 1’den hemen önce testinin pozitif çıktığını duyurdu. Yalnızca 16 saat sonra, ateşi keskin bir şekilde yükselirken kanındaki oksijen seviyesi düştüğünde, Trump bir helikopterle Walter Reed Askeri Hastanesi’ne götürüldü.
Başkanın doktorları, Trump’ın uzun zamandır öne sürdüğü ‘mucizevi’ tedavilerin hiçbirine prim vermedi. Hidroksiklorokin, ultraviyole ışık terapisi ya da çamaşır suyu yerine, etkinliği bilim olarak saptanmış tedavilere yöneldiler. Doktorlar, onu, bazı hastalardaki semptomları hafiflettiği klinik bir çalışmada gösterilen deneysel bir antikor tedavisine aldılar; bu tedavi, çoğu Amerikalı için henüz uygulanmıyor. Trump’a, hafta sonu boyunca, genelde şiddetli Covid-19 vakaları olan hastalarda kullanılan bir steroid de dahil olmak üzere iki ilaç daha verildi.
Başkanın doktoru Sean Conley, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Sürecin başında bu kadar erken dönemde tedavi gören bir hasta söz konusu olduğunda, henüz keşfedilmemiş bir bölgedeyiz” dedi.
KENDİSİNE DOKTOR ORDUSU, İNSANLARA YALANLAR
Conley’nin arkasında, Trump’a bakan bir doktor grubu duruyordu. Sahne çok kasvetliydi: ABD Başkanı ölümcül bir enfeksiyona yakalanmıştı ve adeta bir ordu, düşmanla yüzleşmek için toplanmıştı. Bu doktorlar, sanki tam anlamıyla bir acil durummuş gibi, ellerindeki her şeyle, şok ve dehşetle virüse tepki veriyorlardı çünkü aslında durum tam olarak böyleydi.
Trump’a dünya standartlarında bir tıbbi bakım sunulmasını kıskanmıyorum; ABD’nin lideri bunu hak ediyor. Öte yandan, başkanın Covid-19’u ciddiye alınmaya değerse, dünyanın en iyi doktorlarından oluşan bir ekibe ve bir eczane dolusu ilaca ihtiyaç duyuyorsa, nasıl olur da bizlere bu virüs önemli bir şey değilmiş gibi davranmamızı söyleyebiliyor?
Yani, burada ikiyüzlülükten daha fazlası söz konusu. Basında, sık sık Trump’ın virüsle nasıl kişisel olarak mücadele etmeye çalıştığı ya da mücadele ettiği yerine, onun virüsle ilgili söylediklerine odaklanıyoruz. Mesela, Trump sık sık maske takmazken, kendisine yakın olan diğerler insanlar maske takmadığında öfkeleniyor ve insanlar ona çok yaklaştığında tüyleri diken diken oluyor. (Sonra yine, insanların kendisiyle konuşurken maskelerini indirmelerini istiyor; eh, tutarlılık onun güçlü yönü değil tabii ki.)
BASIN TRUMP’IN YALANLARINI DESTEKLİYOR
Basın da halkın, Trump’ın yalanlarının ötesindeki bu gerçekleri görebildiğinin farkında. 210 binden fazla Amerikalının bu hastalık yüzünden öldüğünü ve her gün yüzlercesinin daha can verdiğini düşünürsek, Covid-19’un aslında fazlasıyla tehlikeli olduğu apaçık görülebilir.
Yine de birçok Amerikalı bu tehlikeyi kabul etmiyor zira Trump pandeminin başlangıcından bu yana bariz olan gerçekliği ezip geçmeyi başardı. Onun ardındansa söylentiler ve komplo teorileri kırda açan çiçekler gibi filizlendi. Ve şimdi, anketlerde geriye düşmüş haldeyken ve kadrosunda gittikçe büyüyen bir salgınla birlikte, Trump şimdiye kadarki en zarar verici dezenformasyon kampanyasına başlıyor: ‘Virüs hiç önemli değil’ ve ‘Amerika geri döndü!’
Hiç kimse bu palavraya inanmamalı ama milyonlar inanacak. Cornell Bilim İttifakı Direktörü Sarah Evanega liderliğinde bir ekip oluşturan Cornell Üniversitesi araştırmacıları, bu yıl 1 Ocak ile 26 Mayıs arasında ayında yayınlanan 38 milyon İngilizce makaleyi inceledi. Mucize tedavilerden Bill Gates ve Dr. Anthony Fauci ve 5G hücresel teknolojinin hastalıkla olan sözde bağlantıları hakkındaki komplo teorilerine varıncaya dek, virüs hakkında çok sayıda yanlış bilgi tespit ettiler.
Araştırmacılar, aşı karşıtı gruplar gibi ‘taban kaynaklarının’ bir etki yaratmasına karşın, 'başta ABD Başkanı gibi daha güçlü aktörlere göre genel yanlış bilgi kümesine çok daha az katkıda bulunduklarını' saptadılar.
Peki, başkan neden bu kadar güçlü bir yalan bilgi kaynağı? Sebebi, kısaca Trump’ın doğru olmayan birçok şey söylemesi değil; başkanın söylediği her şeyin basın tarafından güçlendirilmesi. Bu sözlerin bir kısmı, başkanın söylediklerini düzeltme çabalarının bir parçası olabilir ama büyük çoğunluğu öyle değil. Araştırmacılar, 'büyük miktarda yanlış bilginin halka düzeltilmeksizin ulaştırıldığını' buldular.
BAŞKAN VİRÜSE BOYUN EĞDİ
Bu sorunu hafifletmenin yolunun, gazetecilerin başkanın yalanlarına meydan okuması olduğunu ve belki de onun yalanlarını daha az örtmeleri olduğunu savunabilirsiniz. Ne var ki, ben bu sorunun bir cevabı olduğundan emin değilim. Yapılan araştırmalar, doğruluk kontrolünün yanlış bilgilere karşı karışık etkileri olduğunu gösteriyor. Ve Trump başkan olduğu müddetçe, onun sözlerini örtbas etmemek gerçekten de bir seçenek olamaz; özellikle şu anda, hararetli bir kampanyanın ortasında ve başrol oynadığı bir salgının ortasındayken…
Bana göre, Başkan’ın geçen hafta gerçekleştirilen tıbbi tedavisi, aylar boyunca süren propagandayı ortadan kaldıran bir noktaya işaret ediyor: Covid-19 açık biçimde çok kötü bir hastalık. Bu hastalık, bir gün cömert kampanya bağışçılarıyla birlikte eğlenmenize ve ertesi gün oksijen takviyesine muhtaç olmanıza yol açabilir.
Trump, Covid-19’un bizlere hükmetmesine izin vermememiz gerektiğini söylüyor. Bunu söylemek kolay; doğru olmadığını kanıtlamak da bir o kadar kolay. Trump’ın virüse ilişkin tecrübesinin ortaya koyduğu gerçekler -en yakınındakilere çok hızlı biçimde bulaşması, kampanya mesajlarını ve seyahatlerini hızlı bir şekilde baltalaması, onu yoğun tıbbi bakım gerektiren bir noktaya dek süratle hasta etmesi-, bu meseleyle ilgili yanlış bilgilere karşı en büyük silahtır. Zira, ABD Başkanı bile virüsün hakimiyeti altındaydı.
Yazının orjinali NY Times sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)