Sur'da vurulup kanser olan öğretmen okuluna gidemedi
Sur'daki çatışmada vurulan öğretmen Mevlüde Ketani iki gözünü birden yitirdi. Tedavisi sırasında kanser olduğu ortaya çıktı. Bugün okuluna gidemeyen Mevlüde Öğretmen'in aklında sadece öğrencileri ve kitapları var.
DUVAR - Öğretmen Mevlüde Ketani, Diyarbakır Sur'daki çatışmalarda evinin penceresinden giren bir kurşunla şakağından yaralandı. İki gözünü kaybeden Ketani'nin tedavileri sırasında kanser olduğu ortaya çıktı. Ketani'nin yaşadıklarını Al Jazeera Türk'ten Kadir Konuksever yazdı:
Mevlüde Ketani, öğretmenlerin ve memurların Güneydoğu’dan kaçmaya çalıştıkları bir zamanda Diyarbakır'a geldi. Ketani, o günleri şöyle anlatıyor.
“Okulu bitirdikten sonra Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine tayinim çıktı. Doksanlı yıllarda bölgedeki şiddet olaylarından herkes kaçıyordu. Ben ise gitmeye karar verdim. Gençtim, ayrıca maddi durumumuz iyi değildi. Annem ve babam beni tek göndermeyeceklerini söyleyerek peşimden geldiler. 3-4 sene boyunca yanımda kaldılar. Altı kardeşin en küçüğüydüm zaten. Sonra eşim Murat ile tanışıp evlendik. Ben de bir daha Diyarbakır’dan ayrılmadım.”
ÇATIŞMALARA RAĞMEN OKULUNDAYDI
Sur ilçesinde başlayan çatışmalı dönemin en çok etkilediği kişilerden biri de Mevlüde Öğretmen. Okulu Sur içinde, evi ise Sur’un hemen dışındaydı. Patlamalara, çatışmalara karşın okulunu aksatmamaya azami özen gösterdi.
“İsmet Paşa İlköğretim Okulu’nda görev yapıyorum Sur içinde. Sur’un bazı mahallelerinin yasaklanmasıyla okulumuzun öğrencileri arttı. Hem kendi sınıfımı okutuyor, hem de erkenden gidip yeni gelen çocukların derslerine giriyordum. Durumları perişandı. Elimizden ne yardım gelirse yapmaya çalışıyorduk. Evim zaten Sur’un hemen dışında Ali Emiri Caddesi’nde.”
BEYAZ DÜNYA KARARDI
6 Ocak sabahı okuluna gitmeden önce oğlunu uyandırmak üzere sabah yedide odasına giren Mevlüde Ketani, Emre uyanıp odadan çıktıktan sonra dışarıda yağan karı seyreder bir süre. İçinden "Tıpkı Sivas gibi" diye geçirirken göz alabildiğine uzanan beyaz dünya bir anda kararır. Neler olduğunu ancak birkaç gün sonra uyandığında anlayabilecekti. Oğlu Emre, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Beni uyandırınca, odadan çıktım. Elimi yüzümü yıkamaya gittim. Biri düşmüş gibi hafif bir gürültü geldi. Odaya seslendim ama yanıt veren olmadı. Yüzümü kurulayıp odaya gittiğimdeyse annemi kanlar içinde yerde yatarken buldum. Babama haber verip hemen Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırdık ambulansla.”
Sur'dan atılan bir kurşun Mevlüde Ketani’nin şakağına isabet etmişti. Kurşun operasyonla çıkarılsa da optik sinirlerinin tamamını parçaladığı için iki gözü birden kör olmuştu. Bir süre Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra Milli Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı’nın girişimleriyle Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademi’sinde fizik tedavi gördü. Hastanede yapılan tetkikler sırasında bir de meme kanseri olduğu ortaya çıkınca ikinci bir ameliyata daha girdi. Kitle alındıktan sonra kemoterapi tedavisine başlandı. Hâlâ kemoterapisi sürüyor. Ketani, SGK’ya bir bakıcı için başvurduklarını ancak henüz bir yanıt verilmediğini söylüyor.
Mevlüde Ketani artık öğretmenlik yapamayacak. Öğrencilerinden uzak kalması ve kitap okuyamaması en büyük üzüntüsü.