'İstiklal biterse İstanbul biter'

DUVAR - İstanbul'un tarihi caddelerinden, bir zamanların 'cazibe merkezi' İstiklal Caddesi zor günler geçirmeye devam ediyor. Son olarak geçen cumartesi günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan altyapı çalışmalarında iş makinesi operatörü İSKİ'nin su borusunu patlattı, suyun metrelerce yüksekliğe fışkırması sonucunda caddede yürüyen insanların zor anlar yaşadı. Bu olayın ertesi günü caddeyi bu kez de sağanak yağış vurdu. Galatasaray Lisesi'nin önünü adeta 'sel aldı'. Bu durumdan en olumsuz etkilenen ise cadde esnafı oldu.

'İSTİKLAL'DE YÜRÜMEK İSTEYEN BU ACIYA KATLANIR'

Pazar akşamı sağanak yağış sırasında cadde yürünmez hale geldi. Biriken yağmur suyunda çocuklar oyun oynarken ziyaretçiler de bu anları videoya aldı. Bu sırada yürüyenlerden biri bağırıyordu: “İstiklal'de yürümek isteyen bu acıya katlanır...” Yağmurun durmasıyla birlikte esnaf, dükkanları önündeki suyu kendi çabalarıyla temizlemeye başladı. Saat 22.00 sıralarında caddenin göbeğinde çöp torbaları birikmiş halde duruyordu. Konuşmalarından yabancı oldukları anlaşılan birkaç kişi çöplerin önünden geçerken burunlarını kapatıyordu... Ayrıca normalde, 'araç trafiğine kapalı' caddeden neredeyse her dakika hafriyat kamyonu, zabıta ekiplerine ait araçlar, polis araçları, dolmuş ve taksiler geçiyordu...

İstiklal'de neredeyse her dakika geçen araçları görmek mümkün

'İNSANLAR NEDEN GELSİN Kİ?'

Caddenin bu halinden en dertli olan esnaf ise 'konuşsam dilim yanar sussam kalbim' kabilinden bir haldeydi... Çoğu, konuşurken genelde isimlerinin haberde yazılmasına karşı çıkıyordu, “Bir de başımız zabıtalarla belaya girmesin” diyerek... 10 yıldır İstiklal Caddesi'nde çalışan bir tanesi, “Caddenin tamamen inşaat halinde olması insanları ne yazık ki buradan uzaklaştırdı. Dün akşam yağmur yağınca da resmen göle dönüştü. Böyle bir yere insanlar neden gelsin ki?” diyordu.

Başka bir esnaf geleceğe dair de umutsuzdu: “İki yıl önceki turist hiçbir zaman buraya uğramadı. Buradaki nostaljik tramvay çok önemliydi. Tramvay birçok turisti buraya çekiyordu. Altyapı çalışmaları nedeniyle 6 ay boyunca tramvayın çalışmayacağını söylediler. 4 buçuk ay geçti, geriye 1 buçuk ay kaldı. Maalesef çalışmalar 6 ayda biteceğe benzemiyor. Önce caddenin her tarafını kazdılar, sonra üstüne beton döktüler.”

Çöp poşetleri caddenin ortasında bekliyor...

'BURASI BİTERSE İSTANBUL BİTER...'

Caddede yürüyen bir çiftin kendi aralarındaki konuşmalarına da şahitlik ediyoruz: “Bence İstiklal Caddesi Türkiye demek. Buranın hali ortada ama eğer burası biterse İstanbul biter...” 'Mekan'ların durumunu bir kafe sahibine sorduk sonra. Eski müşterinin olmadığını söyleyerek başladı o da: “Benim kemik bir müşteri kitlem var. Beni ayakta tutan da bu kitle. Eğer bunlar olmasa kapıya kilit vurup dükkanı kapatmıştım. Eskiden buraya 'orta sınıf' dediğimiz insan kitlesi gelirdi. Bu kitlenin arasında öğrenciler de bulunuyordu. Şimdi bu müşterilerim Beşiktaş, Kadıköy gibi semtlerdeki kafelere gidiyorlar.”

'YETKİLİLER İSTİKLAL'DEN ELLERİNİ ÇEKMELİ'

Bu sırada konuşmalarımızı dinleyen ve kendisi de birkaç cümle söylemek isteyen başka bir kafe sahibi karıştı söze: “Gezi sürecinden sonra bu cadde boşaltılmaya çalışılıyor. Sürekli yasak ve korkuyla insanları buradan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Yetkililer bir an önce İstiklal'den ellerini çekmeli. En ufak bir yağmurda bile adım atamıyorsun. Sürekli kazı çalışmalarından dolayı tozlar dumanlar insanları buradan kaçırıyor. Polisin sürekli kimlik kontrolü yapması ve bunu rutin hale getirmesi insanlarda korku yaratıyor. Böyle bir yere bırakın turist gelmesini Türkiye vatandaşları bile gelmez.”

İstiklal'in sembollerinden nostaljik tramvayın yokluğu gerçekten de caddenin atmosferinde büyük boşluk yaratıyor. Hattın bakımındaki son gelişmeleri ve caddedeki altyapı çalışmalarının ne zaman biteceğini sorduğumuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden gelen yanıtta ise çok da aceleleri varmış gibi görünmüyor: "En geç 2 gün içerisinde size bülten göndereceğiz..."

Bir Beyoğlu beyefendisinin şekerci dükkânı