100 milyon zeytin ağacı tehdit altında
Balıkesirli zeytin üreticileri, zeytinlik arazilerin sanayiye açılmasına olanak sağlayan yasaya tepkililer. Bu yasanın geçmesi halinde 100 milyon ağacın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyleyen üreticiler "Biraz Allah korkusu olan zeytin ağacına dokunmaz" diye konuştular.
DUVAR - Türkiye'nin sofralık yeşil zeytin ve zeytinyağı üretiminde önde gelen Balıkesir'in Edremit Körfezi'nde, hükümetin hazırladığı Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı'ndaki "zeytinliklerin sanayiye açılmasına olanak sağlayan maddeleri" tedirginlik yarattı. Zeytin üreticileri ve sektör temsilcileri, taslağın yasalaşması halinde Edremit Körfezi'nde 100 milyon zeytin ağacının bu durumdan etkileneceğini söyledi.
Tasarıyla ilgili endişesini dile getiren Edremit Ziraat Odası 2. Başkanı ve Edremit Belediye Başkan Vekili Ali Yılmaz Diker bölgedeki zeytin ağaçların genel olarak yaşlı olduğunu ve aralıklı olarak bulunduğuna dikkat çekti. Diker, "Zeytincilik tarihi incelendiği zaman Edremit Körfezi'ndeki ağaçların çok büyük olduğu görülür. Genel olarak ağaçlarımız 200- 300 yaşında. Bunun yanında bin yaşına yakın çok sayıda ağaç var. Bu ağaçlarımız, üretimden ziyade gen merkezi sayılabilecek ağaçlar. Ağaçlarımız çok büyük olduğu için dönümüne 10- 12 ağaç olarak dikilmiş. Ama çıkarılmak istenen yasada, 'Dekarda 15'in altında ağaç olması durumunda zeytinlik vasfından çıkarılacaktır' deniyor. Bu çok tehlikeli bir durum. O zaman bizim bölgemizdeki zeytinlik alanlarımız bu yasa ile zeytinlik vasfından çıkarak imara açılacak, sanayi bölgeleri oluşturulacak.
"Bir de bakanlık bir komisyon oluşturmuş. Ancak, bu komisyon üyelerinin hepsi bakanlık tarafından belirlenmiş kişiler. Sadece bir ziraat odasından belirlenmiş tek bir üye var. Bu da büyük bir sıkıntı. Kanunun bu şekilde çıkması Edremit Körfezi'ndeki zeytinlik alanlara büyük bir zarar verecek durumdadır. Çünkü bakanlığın yeni yapmış olduğu zeytin sahaları, çubuktan aşılı ve dönümüne 30-40 ağaç sıklığında dikilmiş. Bunların ömürleri 30 ila 50 sene arası. 50 sene sonra bunlar tamamen bitecektir. Ama bizim bölgemizde ağaçlar ömür boyu devam edecektir. Bu nedenle bölgemizdeki ağaçlara kıymayalım. Ağaçlarımızı ülkemizin gelecek nesillerine taşıyalım. Böyle bir kanunu kabul etmeyelim" dedi.
'ARKASINDA MADENCİLER KONSEYİ VAR'
Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı ile ilgili bilgi veren Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan, önergenin arka planında Madenciler Konseyi'nin olduğunu söyledi. Tan, zeytinlik alanların yok edilmesine neden olacak önceki taslakların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ya da Madenciler Konseyi'nin isteği olduğuna dikkati çekip, arka planda yine Madenciler Konseyi'nin olduğunu taslağın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gündeme alındığını sözlerine ekledi.
3573 sayılı Zeytin Ağacının Korunması ve Yabanilerin Islahı hakkındaki kanunun 6 defa değişiklik istemiyle meclise geldiğini ve burada reddedildiğini hatırlatan Tan "Şu an Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yeni bir önergesi ile bu yasada değişiklik yapılması isteniyor ve daha öncekilerden daha da vahşi bir şekilde değiştirilme istemi var. Buradaki en çarpıcı temel madde zeytinlik saha tanımının getirilmek istenmesi ve bunun bir dekarda 15 ağaç kültür çeşidi veya yabani tür olması ifadesi. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yok. Avrupa Birliği'nde 2.5 ağaca tekabül ediyor. 1 dekar bir alanınız olursa zeytinlik tanımına giriyor" diye konuştu.
'100 MİLYON AĞAÇ TEHDİT ALTINDA'
Tan şöyle devam etti:
"Bundan önceki tasarıda 25 dekarın altındaki alanlar zeytinlik tanımından çıkarılıyordu. Şayet bu yasa tasarısı yasalaşırsa Türkiye de şu an mevcut 100 milyondan fazla ağaç zaten dekar başına 10 ağaç şeklinde. Dolayısıyla hepsi kesilmeye açık hale getirilebilir. Tasarıyı bu nedenle son derece sakıncalı buluyoruz . Üreticiler olarak, sektör olarak bu konudaki görüşlerimizi Bakanımıza da ilettik. Mutlaka hazırlayanların bir hatası vardır. 'Dekar başına 1 belki 1,5 ağaç' demeleri gerekiyordu. Çünkü bu rakam Avrupa Birliği ülkelerinde dekar başına 2.5 ağaç. Yanlış hesabın Bağdat'tan döneceği ilkesiyle bu yanlıştan da dönülecektir. Türkiye'deki zeytinlik alanlardaki ağaç ortalaması 16 ağaç. Ayvalık'ın ağaç ortalaması dekarda 8 ağaç. Daha kurak yerlerde bu rakam düşüyor. Dolayısıyla 15 ağacın altında bir zeytinlik varsa bir kere tamamen orayı kesme biçme hakkına sahip olunuyor. Bu haha öncekilerden daha vahşi bir şey."
'ALANLARIN MADEN SEKTÖRÜNÜN ELİNE GEÇMESİNİ İSTEMİYORUZ'
Edremit'te ürettiği zeytinleri işleyerek satışını yapan Zafer Soykara da yasa tasarısının çıkması durumunda büyük zarar göreceklerini söyledi. Soykara, "Bu yasa tasarısı bizim işimize gelmiyor. Bölgemizde olan zeytin ağaçları yaşlı ağaçlar ve aralıklı oluşan ağaçlar. Zaten bölge yağının kalitesi de buradan geliyor. Körfez zeytin ağaçları genellikle dekarda 8 ila 12 ağaç arasında. Bu yasa tasarısı geçerse biz zeytinliklerimizin çevresi imara açılacak. Bizim o bölgede çalışmamız zor hale gelecek. Doğal ortam da bozulacak. Zeytinlik alanlarda çalışan çok sayıda insan var. Bu yasa tasarısı geçtiğinde durum onları da etkileyecek. Bu yasa tasarısının bizim bölgemiz için uygun olmadığını belirtiyor ve zeytinliklerimizin inşaat ve maden sektörünün eline geçmesini istemiyoruz" dedi.
TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin ise AK Parti Hükümeti'nin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker döneminde zeytincilik sektöründe büyük yatırımlar yapıldığını belirterek, şu anki yasa taslağının bu yatırımlarla uyuşmadığını söyledi.
ZEYTİN AĞACINI AZALTACAK HER ÇALIŞMAYA KARŞIYIZ
Türkiye'de sofralık yeşil zeytin üretiminde lider olan ve 13 milyon ağaçla ülkede üretilen yeşil zeytinin yüzde 70'in tek başına karşılayan Manisa'nın Akhisar ilçesinde, TBMM gündemine taşınan Zeytin Ağacı Koruma Kanunu'ndaki değişikliğe yönelik yasa tasarısı tedirginlik yarattı. Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, zeytin varlığını azaltacak her türlü girişimin karşısında olduklarını söyledi. Zeytin alanlarının çoğaltılması için çalışma yapılması gerektiğini savunan Alhat, "Şu an Türkiye'de zeytin ağaç varlığının sayısını azaltabilecek hiçbir çalışmayı biz kabul etmiyoruz. Zeytin ağacının sökülmesi, onun bunun yapılmasıyla ilgili değil. Biz bu konuda Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ile birlikte görüşler paylaşıp, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi ile de bunları görüştük. Türkiye'de zeytin ağaç varlığının artmasıyla ilgili çalışmalar yaparken, bizim sayımızı düşürebilecek arazilerinin açılabilmesi kararını kabul etmiyoruz. Buradaki tasarıların sürecini çok yakında takip ediyoruz. 'Türkiye'de her zaman sağlıklı nesiller için sağlıklı ürünler yetiştirmemiz lazım' deriz. Zeytinyağı sağlık için çok önemli diye konuşurken şu an ağaçlarımızın riske girebileceği bir dönemin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tasarının çok acilen gözden geçirilip, bunun zeytin sanayisine ve zeytin tüketicisine katkı sağlayacak bir hale getirilmesi gerekiyor. Başka bir sanayi yaparken, çok farklı bir sektörü sıkıntıya sokabilir. Onun için bu söylenenlerin hiçbirini kabul etmiyoruz. Daha önceki dönemlerde bile yol çalışmalarında kesilen ağaçlar için biz onlara 'Bir tane ağaç kesiyorsanız yerine 20 zeytin ağacı dikmeniz gerekiyor' demiştik. Bunların da yerine getirilmediğinden dolayı şu an ağaç varlığımızı düşürebilecek her türlü çalışmanın karşısındayız" diye konuştu.
Tasarının geçmeyeceği ile ilgili bakanlardan olumlu sözler duyduklarını aktaran Alhat, "Zeytin ağaçlarını seven insanlarız. Bir zeytin ağacının bile hastalık nedeni ile kuruduğunu gördüğümüzde üzülen insanlarız. Burada hiç kimsenin sessiz kalacağını düşünmüyoruz. O günlerin gelmemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
'BİRAZ ALLAH KORKUSU OLAN ZEYTİNE DOKUNMAZ'
Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, TBMM gündemine taşınan Zeytin Ağacı Koruma Kanunu değişikliğinin zeytin alanlarının ranta açılması anlamına geldiğini savundu. Bu değişikliğin meclisten geçmemesini isteyen Demran, "1939 tarihinde ülkemizdeki zeytin varlığının korunması, zeytinciliğin artırılması için güzel bir kanun çıkmış. Bu kanun zeytin konusunun ne kadar önemli olduğunu göstermiş. Türkiye'de hakkında kanun çıkarılan tek bitki zeytindir. Zeytin eksi 8'in altında yaşayamaz. O yüzden ülkemizde zeytin alanları sınırlıdır" dedi.
OTOYOL İÇİN 1 MİLYON ZEYTİN AĞACI KATLEDİLDİ
Zeytin bu kadar önemliyken, zeytinyağı tüketimi artmaktayken bu tür yasa girişimlerinin kaygı verici olduğunun vurgulayan Demran, "Sürekli zeytin alanlarıyla ilgili yasal düzenlemelere girişmek bizi üzüyor. Bu alanların madene, imara açılması gelecek kuşaklara karşı sorumluluktur. En son İstanbul İzmir otoyolu için 1 milyon zeytin ağacı katledildi. Ama zeytin ve zeytinyağı hepsinden daha gerekli. Artık zeytinle ilgili kanun tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz. Zeytin ve zeytinyağı kutsal. İçinde biraz Allah korkusu olanlar gelecek kuşaklara karşı kendini sorumlu hissetmeli ve zeytin ağaçlarına dokunmamalı. Bu tür yasal girişimlerden uzak durun. Mevcut alanların zeytinle buluşturulması için arayışa girelim. Rant uğruna, madencilik uğruna bu girişimlere son verilmeli. Her torba yasada 1939 yılında çıkarılmış bir kanuna sürekli müdahale edilmesi bizleri ve üreticileri son derece tedirgin ediyor. Tasarı biran önce geri geri çekilsin" diye konuştu. (BALIKESİR-MANİSA/DHA)