'Çocuğa cinsel istismar'dan 23 yıl hapisle yargılanan sanığa beraat

Diyarbakır'da 7 yaşındaki çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla yargılanan sanık H.Ö. kendini, "Ailem korucu olduğu için bana iftira atıyorlar" diye savundu. Aile Bakanlığı'nın iftira iddiasının gerçekçi olmadığını söyleyerek cezalandırılmasını istediği sanık hakkında mahkeme beraat kararı verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyarbakır'da 7 yaşındaki G.M.A.'ya cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 23 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan H.Ö. (58), beraat etti.

Diyarbakır'ın bir ilçesinde 28 Haziran 2016 tarihinde Ş.A., komşusunun yemek gönderdiği kapları 7 yaşındaki kızı G.M.A. ile geri gönderdi. Bu sırada evde yalnız başına bulunan komşusunun eşi H.Ö., iddiaya göre küçük kıza cinsel istismarda bulundu.

Olaydan birkaç gün sonra H.Ö. elindeki poşetleri, annesinin yanında bulunan G.M.A.'dan evine götürmesini istedi. Ancak bu sırada G.M.A. ağlama krizine girdi. Annesinin ısrarı üzerine başından geçenleri anlatan G.M.A., H.Ö.'nün kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Anne Ş.A., polis merkezine giderek şikayetçi oldu, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Pedagog gözetiminde ifadesi alınan G.M.A., H.Ö'nün kendisine cinsel istismarda bulunduğunu belirtti.

ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI

Gözaltına alınan, ifadesinde suçlamaları reddeden H.Ö., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. H.Ö. hakkında, 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 23 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına bulunduğu ilçeden SEGBİS ile katılan sanığın savunması sırasında salonda bulunan G.M.A. ağlamaya başladı. Duruşmadaki pedagog, mağdurun sanığı görünce olumsuz etkilendiğini belirterek karşı karşıya gelmemelerini istedi. Bunun üzerine G.M.A. salondan çıkarıldı. G.M.A'nın ifadesi sırasında da sanığın SEGBİS ekranında olan görüntüsü kesildi.

KENDİNİ 'YEĞENİN TERÖRİST DEDİĞİM İÇİN İFTİRA ATIYORLAR' DİYE SAVUNDU

Sanık H.Ö. iftiraya uğradığını öne sürerek, "Bu annesinin iftirasıdır. Amcamın 2 oğlu korucudur. Mağdurun annesi bu nedenle bana düşman oldu. Benim suçla hiçbir ilgim yok. Annesinin yeğeni teröristtir ve çatışmada ölmüştür. Ben kendisine, 'Senin yeğenin teröristti, asker, polis şehit, o şehit değil, cennetlik değil' dedim. Bunun üzerine iftira attı" diye konuştu.

SANIK AVUKATI: BASIN HABER SIZDIRARAK SAVCIYI HEDEF YAPTILAR

Karar duruşmasından önce mahkemeye başvuran H.Ö.'nün avukatı, olayın basına yansıması nedeniyle müştekinin avukatı Muhammed Çalışkan hakkında 'Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'ten suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Davanın medyada haber olması nedeniyle avukat Çalışkan'ın savcıyı hedef gösterme ve mahkeme üzerinde baskı oluşturma çabasında olduğunu iddia eden sanık avukatı, şöyle dedi:

"Mağdur avukatı basına bu haberi servis ederek, toplumumuzda hassas bir konu olan cinsel istismar meselesini kendi amaçlarına alet etmiş ve sanığın beraatini isteyen savcıyı hedef yapmıştır. Haberin servis edilmesi, mahkeme heyeti üzerinde baskı kurma amaçlıdır. Mağdur avukatı ve haberi yapanlar ve yayınlayan medya organları görülmekte olan davayı etkilemeye çalışmışlardır. Bu nedenle suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz."

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAN BAKANLIĞI: CEZALANDIRILSIN

Davanın son celsesinde söz hakkı verilen savcı, sanığın iddia edilen suçlardan beraatine karar verilmesini istedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Remzi Atalay ise, ailenin olayı öğrendiği anda yetkili makamlara başvurduğunu belirterek, "Sanık ile mağdur aile arasında iftira atmayı gerektirecek bir husumet yoktur. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

Avukat Muhammed Çalışkan ise mağdur ve sanık taraf arasında olay duyulmadan önce komşuluk ilişkisi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "7 yaşında bir çocuğun cinsel istismarla ilgili bu kadar ayrıntıyı bilmesi mümkün değildir. Bu bile tek başına olayın gerçekleştiğini gösterir. Sanık sürekli husumet ve terör yandaşlığından bahsetmiştir. Bunlar da suçtan kurtulmaya yöneliktir. Sanığın her iki suçtan ayrı ayrı üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz."

Somut bir delil elde edilemediği iddiasıyla H.Ö.'nün beraatine karar veren mahkeme, sanığa hazineden 4 bin 360 lira avukatlık ücreti ödenmesine hükmetti. (DİYARBAKIR/DHA)