Siyanürlü altın madeninin zeytinyağı keşfedildi!
Bergama'da siyanürle üretim yapılan altın madenine karşı 24 yıldır devam eden hukuk mücadelesinde devlet hâlâ 'zarar'ı keşfetmeye çalışırken, madenin 'Koza' adıyla zeytinyağı markası ürettiği ortaya çıktı. Şirket yağın maden sahasında yetişen zeytinlerden yapıldığını öne sürerken, köylüler çevre köylerden toplanan zeytinlerden yapıldığını söylüyor.
DUVAR - Aralarında AİHM’nin de (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) olduğu onlarca mahkemenin olumsuz kararına karşın yıllardır çalıştırılmaya devam edilen Bergama Ovacık Madeni’nin çevreye zarar vermediği hâlâ 'keşfedilmeye' çalışılıyor! Maden için son “bilirkişi keşfi” önceki hafta gerçekleştirildi.
'KOZA ZEYTİNYAĞI' KEŞFEDİLDİ!
Cumhuriyet gazetesinden Hakan Dirik'in haberine göre dava için, geçmiş yıllarda defalarca olduğu gibi önceki gün yine keşif yapıldı. Hukuksal işleme eşlik eden çevreciler, bir yandan madenin yıllar içinde çevreye verdiği zararı bir kez daha gözlemlerken, bir yandan da şirketin “Ovacık altın madeninde yetiştirilen zeytinlerden elde edilmiştir” diye sunduğu zeytinyağını keşfettiler. Ancak çevreciler, yağ elde edilen zeytinin bölgedeki köylerden toplandığını yöre halkından dinledi. Keşfe katılanlardan çevreci ve avukat Arif Ali Cangı, gelinen aşamada “tarihe not düşmek için” çalıştıklarını belirterek, izlenimlerini şöyle aktardı:
“Keşif sırasında dikkat çeken cevheri tükenmiş açık ocağın atık depolama havuzu olarak kullanılmaya başlanmış olması ve taşmaya ramak kalmış ikinci atık havuzunun görüntüsüydü. En komik olan da ‘Koza Zeytin yağları’ etiketli zeytinyağı şişelerinin sergilenmesiydi. Bergamalılar bunların köylerden alınan zeytinlerden çıkartıldığını söylediler. Bir keşif daha tamamlandı. Şimdi bilirkişilerin raporlarını bekliyoruz.”
HUKUK SAVAŞI 24 YILDIR SÜRÜYOR
Bergama’da siyanürle altın madeni için 1989 yılında arama ruhsatı verildi. 1990’larda maden tesisinin yapımına, 2000’lerin başında da altın dökümüne başlandı. Yabancı sermayeyle başlayan kuruluş, son olarak FETÖ bağlantılı Koza şirketi tarafından işletilirken, ardından kayyımla yönetilmeye başlandı. Hukuksal mücadele boyutu 1994’de ilk davanın açılmasıyla başladı. İlk kazanım 1997 yılında elde edildi. Aradan geçen sürede çevreye zarar veren madenin çalışamayacağına onlarca mahkeme kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden hak ihlali kararları çıktı ama maden çalışmaya devam etti. Her hukuksal kazanımın ardından yeni bir kılıfla arkadan dolanarak yeni izinler çıkarıldı. Ancak çevreciler hukuksal mücadeleden yılmadı. Her izni yeniden yargıya taşıdı. Şu anda cevherin bittiği, şirketin diğer bölgelerden çıkardığı cevherin işlendiği Ovacık’taki madene son olarak geçen yıl verilen ÇED olumlu raporunuda çevreciler mahkemeye taşıdı. (Kaynak)