Yeterli delil yok ama tahliye de yok!

AK Parti standındakileri tehdit ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 3 genç, yeterli delil olmadığı için reddedilen iddianameye rağmen 73 gündür tutuklu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Yenibosna’da, 10 Haziran’da AK Parti standındaki görevlileri tehdit ettikleri iddia edilen ve gözaltına alınıp ardından tutuklanan 24 yaşındaki Muratcan Gözmen, 28 yaşındaki  Burak Baran Katar ve 32 yaşındaki Taylan Şimşek, 73 gündür mahkemeye çıkarılmayı bekliyor. İddianame delil yetersizliğinden savcılığa iade edilirken, gençlerin tahliye talebi ise kabul edilmedi.

Cumhuriyet'ten Ece Piroğlu'nun haberine göre; bayramı cezaevinde geçiren gençlerin aileleri, “Çocuklarımızdan ayrı ikinci bayramımız. Çocuklarımız okullarından ve işlerinden oldular. Bu adaletsizliğin ve keyfi tutumun bir an önce son bulmasını ve çocuklarımızın tahliye edilmesini istiyoruz” diyerek tepki gösterdi.

Tutuklu gençler, AK Parti standındaki görevlilere, “Daha ne kadar buradasınız?” dedikleri gerekçesiyle gözaltına alınmış, tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonunda düzenlenen iddianamede, gençler hakkında 'tehdit', 'hakaret' ve 'terör örgütü üyesi olmak' suçları yer aldı. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi 'dosyada örgüt suçlamasına dayanak oluşturacak delil olmadığını' belirterek iddianameyi iade etti. Savcılığın, iade kararına yaptığı itirazın da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedilmesine rağmen gençlerin tahliye talepleri kabul edilmiyor.

AVUKATTAN 'KOMPLO' İDDİASI

Avukat Mehmet Uysal, “Komplo kuruldu. Bu gençler zaten tehdit ve hakaretten tutuklandı. Örgüt üyeliğine dair somut olgu ve delil bulunamadığı için tutuklama gerekçesinde böyle suçlama yoktu. Tehdit ve hakaret suçundan bu kadar süre tutuklu kalmaları, mahkemeye çıkarılmamaları adil soruşturma yapılmadığını, arka planda başka şeyler döndüğünü gösteriyor. Dosya şu an savcıda. Yeni bir iddianame hazırlanmasını bekliyoruz” dedi.

Dosyada gizlilik kararı olduğunu, mahkemenin ret kararını dahi alamadıklarını belirten Uysal, şöyle devam etti: “Savcıyla da görüşemiyoruz. OHAL kalktı ama yine adil bir soruşturma yapılmıyor. En son, 14 Ağustos salı günü akşam, tutukluluk incelemesi yapıldı. Gençlerin SEGBİS’le ifadeleri alındı ancak tutukluluğun devamına karar verildi. Biz pazartesi günü bu karara itiraz ettik, itirazımız da reddedildi. Üç genç yasal neden olmadığı halde özgürlüklerinden yoksunlar. Ne kadar sürecek o da belli değil.”

'OĞLUMUN PSİKOLOJİSİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA'

Burak Baran Katar’ın annesi Neşe Topçular, “Çok zor günler geçiriyoruz. Oğlum bu süreçte işinden oldu, ilk kez dayı oldu ama yeğenini göremedi. Bu mu adalet? Tek hücreli odalarda kalıyorlar, sağlığı ve psikolojisi çökmüş durumda” dedi.

Taylan Şimşek’in eşi Gülcan Şimşek ise tek başına çalıştığını, hem evi geçindirip hem de çocuğuyla ilgilendiğini kaydederek, “Eşimin tutukluluğu hem beni hem de 4 yaşındaki çocuğumuzu olumsuz etkiledi. Yarın eşimin doğumgünü ve ailesinin yanında değil. Bu hukuksuzluk ve mağduriyet bir an önce giderilsin kızım babasına kavuşsun” diye konuştu.

Muratcan Gözmen'in babası Ali Gürbüz Gözmen ise şunları anlattı: “Ben bu süreçte kalp krizi geçirdim ölümün kıyısından döndüm. Artık biz kendi canımızdan da vazgeçtik, yeter ki çocuklarımız bir an önce özgürlüklerine kavuşsun, boşu boşuna yatıyorlar.”

'YALAN İFADELERLE GÖZALTI KARARI ÇIKARTTILAR'

Ağır tecrit altında tekli hücrelerde kaldıkları belirtilen tutuklu gençler şunları söyledi; "AK Parti seçim masasındakilerle yüksek müzik sesinden dolayı tartıştığımız için Yenibosna 75. Yıl Karakolu’na götürüldük. Bakırköy nöbetçi savcılığı tarafından saat 21.00’de serbest bırakılmamıza rağmen, AK Parti ilçe başkanı ve teşkilatının karakola gelip, karakol amiriyle görüşmesinden sonra bizi gözlem odasına aldılar. Üzerimizdeki her şeye el koydular. Ne avukatımıza ne de yakınlarımıza haber vermemize izin vermediler. Hakkımızda hazırlanan komploya biz de gözlem odasından tanık olduk. Dört kişi, karakol amirinin odasına gidip onay alana kadar defalarca yalan ifadelerini değiştirdiler. En sonunda bir komiser dört kişiyi toplayıp ifadelerin son şeklini verdi. Böylece hakkımızda gözaltı kararı çıkarıldı.”