Kelepçeli muayeneyi reddeden tutukluya suçlama: Örgütleri saydı!
Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nedime Cansu Esenli, götürüldüğü Mersin Şehir Hastanesi'nde kelepçeli muayene dayatmasıyla karşılaştı. Kelepçeli muayeneyi reddeden Esenli hakkında savcılık iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianamede ise Esenli'nin odadan çıkartılırken, 'örgüt isimlerini' kullandığı iddia edildi.
DUVAR - Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nedime Cansu Esenli, böbrek rahatsızlığı nedeniyle gittiği hastanede kelepçeli muayeneyi reddetti. Mersin Şehir Hastanesi Nefroloji polikliniğindeki doktorun kendisini kelepçeli muayene etmesine karşı çıkan Esenli hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, 'Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak' suçlaması yer aldı. Esenli'nin avukatı Zehra Şahin ise, "Hangi örgütün kastedildiği, ne söylendiği, söylendiği iddia edilen sözlerin tehdit unsuru taşıyıp taşımadığı ve bir dizi sorunun cevapları yok" diyerek iddianameye tepki gösterdi.
'KOMUTAN VE DOKTOR KELEPÇENİN AÇILMAYACAĞINI SÖYLEDİ'
Sol böbreğinin olmadığını, sağ böbreğinde ise kum ve taş olduğunu ifade eden Esenli, 12 yıldır düzenli olarak tedavi gördüğünü söyledi. Cezaevinden hastaneye araçla götürüldüğü süreci anlatan Esenli ifadesinde şunları söyledi: “Hastaneye götürüldüğümde araç meyve suyu almak için durdu. Benim de sancılarım vardı. Devam etmeleri gerektiğini söyledim. Onlar da başıma bir şey gelirse her şeyden sorumlu olacaklarını söyledi. Hastaneye gittiğimde de yaklaşık 1 saat bekledim. Polikliniğe çıkartıldığımda kelepçelerimin çıkartılmasını istedim. Doktor, komutan söylemediği takdirde kelepçemi açmayacağını söyledi. Kelepçeli olarak muayenenin kendi ifademi kısıtlayacağını söyledim. Komutan bana bağırmaya başladı ve kelepçemin açılmayacağını söyledi. Doktor, odadan çıkartılmam için 'odadan çıkarın muayene etmeyeceğim' dedi.”
24 mahpustan ortak mektup: Doktor kelepçeleri açtırmıyor!
'KELEPÇEMDEN SÜRÜKLENEREK GÖTÜRÜLDÜM'
Doktorun bu sözleri üzerine Esenli, jandarmalar tarafından odadan sürüklenerek çıkartıldığını söyleyerek şöyle devam etti: “Beni kelepçemden tutarak odadan çıkartmaya çalışırken kolum kapıya çarptı. Tüm koridor boyunca kelepçemden çekilerek sürüklenerek götürüldüm. Hastanenin alt katında bulunan koğuşa götürüldüm. Psikolojik şiddete maruz bırakıldım. Sabah 08.00'den 15.00'e kadar hastanede bekledim ve hiçbir şekilde muayene olmadım."
İDDİANAME HAZIRLANDI: SUÇ ÖRGÜTLERİNİN İSİMLERİNİ KULLANARAK...
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, olay üzerine iddianame hazırladı. İddia edilen suç, 'Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak' şeklinde anlatılırken iddianamede bunların hangi örgütler olduğu belirtilmeyerek şu ifadeler kullanıldı: “Kelepçenin açılmasının gerek olmadığının söylenmesinin üzerine şüphelinin, 'Biz siyasi tutukluyuz diye mi bunu yapıyorsunuz?' dediği..."
'3 GÜN HÜCRE CEZASI VERİLDİ'
Avukat Zehra Şahin, müvekkiline yapılan kelepçeli muayene dayatmasına tepki gösterirken hastanedeki kamera görüntülerini isteyeceklerini belirtti. Şahin, ayrıca Esenli'nin bu olay nedeniyle 3 gün hücre cezası aldığını söyledi: “Müvekkilim koridorda 'Siyasi tutsak olduğumuz için mi böyle davranıyorsunuz?' demesiyle birlikte, jandarmalarca darp edilerek bir odaya alınmıştır. Darp edildiği o an hastanede bulunan hastalar ve hasta yakınları tarafından görülmüştür. Şüphesiz ki hastane kameraları da kayıtta. Bu kayıtları mahkemeden talep edeceğiz. Alışkın olduğumuz üzere, uzun zaman geçmesinden kaynaklı silinmemişse kamera kayıtlarıyla da durum ortaya çıkacak. Akabinde müvekkilimiz, muayene olamadan hastaneden ayrılmak zorunda kalmış. Sonrasında hapishane tarafından bu konuyla ilgili soruşturma açılmış ve 3 gün hücre hapsi cezası verilmiştir. Ceza infaz edilemeden müvekkil neyse ki tahliye olmuştur.”
'BİR HUKUK FACİASI'
İddianamede yer alan, 'Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak' iddiası için ise Şahin şunları söyledi: “ İddianamede PKK lehine slogan attığı yönünde bir iddia var. Dolayısıyla suç da buna dayandırılıyor. Ancak şikayetçi doktorun beyanlarında da jandarma tutanağında da böyle bir ifade yok. Tutanakta müvekkilin 'terör örgütü propagandası yaptığı' yönünde bir ifade var ancak hangi örgütün kastedildiği, ne söylendiği, söylendiği iddia edilen sözlerin tehdit unsuru taşıyıp taşımadığı ve bir dizi sorunun cevapları yok. Savcının mevcut delilleri değerlendirerek hazırladığı iddianamede hiçbir yerde yer almayan bir örgüt isminin suça dayanak olarak gösterilmesi bir hukuk faciası.”
“Duruşmada haklı olarak müvekkilin hangi örgütün ismini kullanarak tehdit ettiğini soracağız” diyen Şahin son olarak şöyle devam etti: “Bunu hangi delile dayandırdıklarını da soracağız. Doktorun böyle bir iddiası yok, zaten şikayetçi de değil. Jandarma tutanağında da yer verilmemiş. Kamera kayıtlarını ise biz istiyoruz, henüz dosyada yok. Müvekkilim muayene olmak bir yana, yasal haklarını aradığı için 2 yıldan 5 yıla kadar ceza öngören bir suçlama ile karşı karşıya.”