Acil telefon: Helikopter beni alsın ineceği yeri diyeceğim!

Acil sağlık görevlileri asılsız çağrılardan ve sürücülerin duyarsızlığından şikayetçi oldu: Günlük gelen yaklaşık 9 bin çağrının sadece 400'ü gerçek vaka çıkıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Acil Komuta Kontrol Merkezi görevlilerinin ambulans helikopterle gittikleri köyde adres sordukları hasta yakınını, "Ben kahvedeyim. Helikopteriniz gelip beni buradan alsın. Ben pilota ineceği yeri göstereceğim" dedi. Bunun yanında ekipler başka bir köyde kendisini asan 12 yaşındaki çocuğu yaşatmak için mücadele vererek başarılı bir sonuç aldı.

Farklı tiplerde yaklaşık 100 ambulans, 53 istasyon ve 700 acil sağlık personeli ile hizmet veren Komuta Kontrol Merkezi'ne günlük gelen yaklaşık 9 bin çağrının sadece 400'ü gerçek vaka çıkıyor. Zor ve riskli şartlarda 7 gün 24 saat insanları yaşatmayı ilke edinen sağlık görevlileri, asılsız çağrılardan ve sürücülerin duyarsızlığından şikayetçi oldu.

Hastaya kent merkezinde 10 dakika, kırsalda ise 30 dakika içerisinde ulaşmaları gereken görevliler, asılsız çağrılar ve sürücülerin duyarsızlığı nedeniyle bunu gerçekleştirmekte güçlük çekiyor. Sağlık çalışanları gereksiz ve asılsız çağrı yapanlara ve ambulansa yol verme konusunda sürücülere uyarıda bulundu.

'BEN KAHVEDEYİM, HELİKOPTERİNİZ GELİP BENİ BURADAN ALSIN'

Görevleri sırasında yaşadıkları olayları anlatan İl Ambulans Servisi Acil Komuta Kontrol Merkezi Birim Sorumlusu Fatma Kaya Erdil, "Telefon alım satımı yapanlar, telefonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmek amacıyla arıyorlar, 'telefonum çalışıyor mu, sesim geliyor mu, iyi geliyor mu' diye soruyorlar. Gereksiz yere meşgul ediyorlar. Bizi arayan ve bize ulaşmak isteyen, zor durumda olan insanlara daha geç ulaşmamıza neden oluyorlar. Bunun için gereksiz yere meşgul etmemelerini istiyoruz. Ambulanslarımız seyir halindeyken trafikte yol vermelerini istiyoruz. Bize çağrı geldikten sonra yaklaşık olarak 5-6 dakika içerisinde hastalara ulaşıyoruz. Bu çok önemli bir durum.

Helikopter ambulansımızı Kulp ilçesinde bir vaka için yönlendirdik. Hasta yakını ile görüşmemizde hasta yakını yeri tarif ederken, 'Ben kahvedeyim. Helikopteriniz gelip beni buradan alsın. Ben pilota ineceği yeri göstereceğim' diye konuşmuştu" dedi.

'ZAMANLA YARIŞTIĞIMIZIN FARKINDAYIZ'

Erdil, "Helikopter ambulansımızı Çüngüş ilçesinde bir vakaya yönlendirmiştik. O anda başka bir çağrı aldık. Lice'de 12 yaşında bir çocuğun kendisini astığı ihbarını aldık. Bir taraftan koordinatları almaya çalışıyoruz, bir taraftan da jandarmayla görüşmeye çalışıyoruz, Karayolları'nı, belediyeyi arıyoruz. Yollar kapalı ve ancak 3 gün içerisinde açılacağı bilgisine ulaşıyoruz. Zamanla yarıştığımızın farkındayız. Saniyeler bizim için çok önemli. Onun için helikopter ambulansımızı hemen Lice'deki vakaya yönlendirdik. Hastaya ulaştık. Dicle Üniversitesi kardiyoloji heliportundan kara ambulansımız vasıtasıyla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk ettik. Sonrasında hastanın durumunu öğrenmek için aradığımızda hastanın yaşadığını öğrendik. O gün eve giderken gerçekten mutlu ve huzurlu gittim" ifadelerinde bulundu.

'SÜRÜCÜLERİMİZİN DAHA DUYARLI OLMASI GEREKİYOR'

Çınar ilçesindeki Acil Komuta Kontrol Merkezi istasyonunda çalışan paramedik Melike Rezan Çelik, anons geldiğinde 90 saniye içerisinde çıkış yaptıklarını söyledi. Çelik, "Bölgeden bölgeye değişmekle beraber günde ortalama 20 vakaya çıkıyoruz. Bölgelerimiz kentsel ve kırsal olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ortalama 5 dakika içerisinde olay yerine varıyoruz. Kırsal alanlarda zaman daha da uzuyor. Özellikle kış aylarında çok zorluk yaşayabiliyoruz. Sürücülerimizin yol vermeleri çok önemli. Sonuçta bir can kurtarmaya gidiyoruz. O can onların yakınları da olabilir. Bazen vakaya giderken yol vermedikleri oluyor. Sağlıkçılar önde olduğu zaman sirenleri boşa çaldığımızı sanıyorlar ve yol verilmiyor. Bu konuda sürücülerimizin daha duyarlı olması gerekiyor. Sonuçta öndeysek ve siren çalıyorsa vakaya gidiyoruz. Bir de sırf biz yolu açtığımız için bazı sürücüler bizimle birlikte devam ediyor. Başımıza her şey gelebilir, ani fren de yapabiliriz.

'3 MİLYON ÇAĞRININ SADECE 130 BİNİ GERÇEK'

Diyarbakır Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Hüseyin Hakan Karakaş 2018 yılı içerisinde 3 milyona yakın çağrı geldiğini ve bu çağrılardan sadece 130 bininin gerçek vaka olduğuna dikkat çekerek, "Kentsel bölgelerde vakaya ulaşma süresi 10 dakikanın altında, kırsal bölgelerde ise 30 dakikanın altında. Diyarbakır ulaşım oranlarımıza baktığımızda vakaların yaklaşık yüzde 90'ına 10 dakikanın altında ulaşıyoruz. Kırsalda ise bu oranımız yaklaşık yüzde 87'lerde. Ayrıca ilimizde konuşlu ve bölgeye hizmet eden 1 helikopter ambulansımız var. Acil durumlarda, ulaşılması güç yerlerde vaka transferlerinde kullanıyoruz. Hava ambulansı ile 2018 yılında 70 civarında vakaya müdahale edildi. Bunlardan 35'i ilçelerimizdeki vakalarımız. Bunun dışında Sağlık Bakanlığı'mızın hizmetlerinden biri olan uçak ambulans hizmeti var. Özellikle uzun mesafe transferi gereken vakalarda, acil durumlarda kullanıyoruz. Yine 2018 yılında Diyarbakır'da il dışına yapmış olduğumuz vaka transferi var" diye konuştu.

Günde ortalama 9 bin civarında çağrı aldıklarını kaydeden Karakaş, Bu gelen çağrıların ancak yüzde 5 ile 10'u vakaya dönüşüyor. Bizim günlük vaka sayımız ortalama 400 civarında. Çünkü gelen her çağrı vaka olmuyor. Bazen aynı vaka ile ilgili görüşmelere yapmak zorunda kalabiliyorsunuz veya aynı vaka ile ilgili çok sayıda kişi de arayabiliyor. Bizden yardım isteyen herkesin yardımına koşma gibi bir yükümlülüğümüz var. Arayan kişi sonuçta sağlık çalışanı değil, o yüzden konunun önemini ya da yapılması gerekeni bilmeyebiliyor. Bazı konularda sistem üzerinden tıbbi danışmanlık hizmeti veriyoruz ama bazen değerlendiremedikleri vakaları yerinde görüp değerlendirmek gerekiyor dedi.

Karakaş, sürücülere uyarıda bulunarak, Özellikle bir ambulans vakaya giderken ışıkları ve siren sistemleri açık oluyor. Böyle bir durumla karşılaştıklarında bazen önünde hızlı giderek yol vermeye çalışıyorlar ya da trafiği aksatacak manevralar yapmak zorunda kalıyorlar. Böyle durumlarda istediğimiz şey ambulansın geçiş yönüne doğru yolu açık tutacak şekilde, 'fermuar sistemi' dediğimiz, yolun sağına soluna doğru çekilerek ambulansın geçişini sağlayacak şekilde yavaşlamaları ifadelerini kullandı. (DİYARBAKIR/DHA)