Muhtar kiliseye tuvalet yapmak istiyor!
Köy muhtarı 1100 yıllık kilise duvarının yanına tuvalet yaptırmak istedi. Kilise içine çimento, tuğla ve inşaat malzemeleri getirildi.
DUVAR - Artvin merkeze bağlı Hamamlı köyü muhtarı 1100 yıllık kilisenin yanına tuvalet yaptırmak istedi. Doliskana Kilisesi duvarının yanına beton döktüren muhtarın, köye gelen İl Turizm ve Kültür Müdürü ve jandarmaya da karşı çıktığı belirtildi.
Artvinden gazetesinde yayınlanan Orhan Yavuz imzalı yazıya göre, 12 Mayıs 2019'de kilise içerisine 25-30 torba çimento, iki adet tuvalet oturağı ve tuvalet gideri için kullanılan S borusu getirildi. 9. yüzyılda inşa edildiği bilinen tarihi kiliseye sahip çıkılması gerektiğini belirten Yavuz, muhtarın "kamu görevine devam edebilecek nitelikte olmadığı"nı yazdı.
"Artvin’de utanç duyulacak cehalet ve nefret eylemi" başlıklı yazıdan bir bölüm şöyle:
Adı geçen Kilise Bakanlıkça “kültür varlıkları” olarak tanımlanmış olup, binanın en yüksek önemde korunması gerekir iken, birilerinin kalkıp kafasına göre günümüzden yaklaşık 1100 yıl önce inşa edilmiş ve koruma altındaki Kilise duvarına “aklı ve eylemi kadar çirkin” bir tuvalet iliştirme niyeti ve gayreti şiddetle kınanması gereken bir durumdur.
Bu zat, Kamu idaresinin değerli bir rolü olan muhtarlık görevini sürdürmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Karşılıklı ilişkilerin dostluk, kardeşlik, iyi komşuluk, dayanışma ve işbirliği ufku ile ve iki ülkenin siyaset, kamu idaresi, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası aktörleri ve halkının üstün gayretleri ile örgülenen ve bölge coğrafyasında emsali olmayan samimiyet ve yakınlık ortada iken bir cahil, yol bilmez, yöntem bilmez, düşünce kodları cehalet ve nefret havuzundan beslenen birilerinin iki ülke ilişkilerine taşıdığı bu aptalca yükü hiç kimsenin değil ama kendi omuzlarına aktarılmasının en doğru iş olacağını biliyoruz.
Kamu idaresinin, gerekli adlı ve idari soruşturmayı yaparak böylesi provokatif bir eylemin tek bir kişi tarafından mi kurgulanıp uygulandığı yoksa örgütlü bir iradenin var olup olmadığının ortaya çıkarılacağına inancım tamdır. Hepimiz biliyoruz ki Afganistan, Irak ve Suriye’de bu tür tarihi ve kültürel miraslara yönelik saygısızlık ve saldırganlık örnekleri toplum belleğindedir.
Keza, Bu eylemi yapan kişinin aklı melekeleri, karar oluşturma ve uygulama kapasitesi ve becerilerinin bir kamu görevlisi rolüne uygun olmadığını da açıklıkla ifade ediyoruz.
Söylenecek çok şey olmasına karşın, bu aşamada konu hakkındaki bilgi ve düşüncelerimizi halkımızla paylaşmayı yeterli görüyoruz.
(Kaynak)