Kaz Dağları'nda binlerce kişi şantiyeye girdi
Kaz Dağları'na işletilmek istenilen altın madenine karşı doğa ve yaşam için başlatılan "Su ve Vicdan Nöbeti"nde büyük buluşma bugün gerçekleştirildi. Buluşmaya katılan ve siyanürle bölgenin yok edilmesine karşı çıkan binlerce kişi, tel örgülerle korunan şantiyeye girdi.
DUVAR - Kaz Dağları'nda siyanürlü altın madeni işletmeciliğine karşı başlatılan "Su ve Vicdan Nöbeti"nde bugün "büyük buluşma" gerçekleştiriliyor. Çanakkale'nin tek su kaynağı Atikhisar Barajı su toplama havzasında sürdürülen madencilik faaliyetlerine karşı başlatılan nöbet, Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Komitesi'nce düzenleniyor. Milletvekilleri, doğa dernekleri, sanatçılar ve çok sayıda eylemci de nöbete katıldı.
Alanda günlerdir nöbet tutan eylemciler bu sabah büyük buluşma için uyandılar ve saat 12.30'da şantiyeye doğru yürüyüşe geçtiler. Aralarında CHP, HDP ve Emek Partisi milletvekili ve yöneticilerinin de bulunduğu eylemciler jandarmanın engelleme çabalarına rağmen geri adım atmadılar. Saat 13.30'da alana giren protestocular, “Kaz Dağları Andı”nı okudu. Yaklaşık 3 saat şantiyede kalan eylemciler daha sonra alanı terk etti.
İstanbul Barosu'ndan avukatlar da cübbeleriyle açıklamanın bulunduğu alana girdi. Açıklamaların ardından binlerce kişi ağaçların kesildiği şantiye alanına yürüyüş gerçekleştirdi. Eylemcilerin bazıları "Su ve Vicdan Nöbetindeyiz" yazılı tişörtler giydi. Ses aracından "Çavbella", "Güzel günler göreceğiz" şarkıları çalındı. Yürüyüşte sık sık, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Havama suyuma toprağıma dokunma", "Hak, Hukuk, Adalet" sloganı atıldı.
Eyleme İzmir, Antalya, Bursa, Yalova, Aydın, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Balıkesir, Yalova, Kocaeli, Çanakkale, Düzce ve Edirne barolarının başkan ve yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, sanatçılar, STK’lar, köylüler, üniversite öğrencileri ve bilim insanları katıldı.
'OĞULLARINIZ VE KIZLARINIZ SİZİ LANETLE HATIRLAYACAK'
Eyleme İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de katıldı. Yücel burada yaptığı konuşmada, "Hasankeyf’ten Kaz dağlarına tarihi, toprağı, kurdu kuşu yaprağı korumak için nöbetteyiz. Dili olmayanların, konuşamayanların sesi nefesi olmaya, rantçılara karşı kendisini savunamayanların kalesi olmaya çalışıyoruz. Bir kez daha bu talanının, kıyımın bu soygunun sorumlularına sesleniyoruz. Bir parça oksijene ihtiyaç duyduğunuzda altının hiçbir işe yaramadığını anlayacaksınız. Ama o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Eğer iki kulağınızın arasında söylediklerimizi tutabilecek bir organa sahipseniz, yüreğinizin yerinde duruyorsa kulak verin sözlerimize: Bu aldanma değil, saflık değil, yanılgı değil, düpedüz ihanettir. Ve eğer sürgit böyle gideceğini, hesap vermeyeceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette bu talanın hesabını yargı önünde vereceksiniz. Ama daha da önemlisi oğullarınız ve kızlarınız sizi lanetle hatırlayacak ve toprak, günü geldiğinde bedenlerinizi kabul etmeyecek" dedi.
Ne olmuştu?
Çanakkale’nin Kaz Dağları bölgesinde yer alan Kirazlı köyünde Kanada firması Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, ÇED raporunda 45 bin denmesine rağmen yaklaşık 195 bin ağaç kesildiği ortaya çıkmıştı. Çok sayıda tepki alan olay sonrası bir çok siyasetçi, sanatçı ve bölge halkı Kaz Dağları’nda yapılan katliamın durdurulması çağrısında bulunmuştu. Ayrıca 26 Temmuz’da Çanakkale Belediyesi öncülüğünde maden şantiyesinin yakın bir alanına kamp kurularak ‘Su ve Vicdan’ nöbetlerine başlanmıştı.
Kaz Dağları andı
Ağaçların ayakları yok kaçmaya…
Elleri yok dövüşmeye…
Dilleri yok sövmeye…
O halde…
Kaz Dağlarımızı biz savunacağız biz…
Bu dağlarda durursa kalbim bir gün…
Düştüğüm yere gömün…
Yüreğim dağ çiçeklerindedir... (HABER MERKEZİ)