Kurban pazarının 'Müslüm Baba'sı: Cumhurbaşkanı köyleri gezsin!

Ferhat Yaşar

DUVAR - Kurban Bayramı'na sayılı günler kalırken İstanbul Sultangazi'de kurulan kurban pazarındayız. Satıcılar geçen yıl kaldıkları çadıra ödedikleri fiyatın neredeyse iki katını ödemek zorunda kaldıkları için tepkililer. Tepkileri sadece çadır fiyatlarına da değil: Elektrik sorunu, yatakhane sıkıntısı, tuvalet yetersizliği...

HAYVANLAR SICAKTA BEKLİYOR!

Pazar yerine girdiğimizde dikkatimizi çeken birçok durumla karşılaşıyoruz. Pazar yerinin bakımsız olması, hayvanların kaldığı çadırların yırtık olması bu sorunların başında yer alıyor. Erzurum'dan, Kars'tan, Samsun'dan İstanbul'a gelen birçok hayvan besicisi, "Hayvanlarımız saatlerce güneşin altında bekliyor!" diyor. Hüseyin adlı bir besiciyle konuşuyoruz: "Kalacak yer, veteriner parası için Sultangazi Belediyesi'ne toplam 15 bin lira verdim. Bu paranın karşılığında insan hizmet bekliyor. Ama tuvalet, kantin, yatakhane hiçbiri yok. Geçen sene bu paranın yarısını vermiştik. Ama en azından yatakhane vardı."

Satıcılar hayvanların güneşin altında bekletilmesinden şikayetçi.

Pazarda bin liradan 20 bin liraya kadar kurbanlık bulunabiliyor. Fakat satıcılar satışların istedikleri gibi gitmediğini söylüyor. Konuştuğumuz başka bir besici bu duruma şöyle tepki gösteriyor, "Bu sene her şeyin fiyatı ikiye katlandı. Geçen sene bir torba yem 50 liraydı bu sene 95 lira. Geçen sene çadır fiyatı 8 bin liraydı bu sene 18 bin lira. Hayvancılığı bitirdiler. Bir sonraki sene bu işi bırakmayı bile düşünüyorum."

'ÇİFTÇİLİK GÜNDEN GÜNE BİTİYOR'

Pazar yerini gezmeye devam ederken besicilerin kendi aralarında konuştuklarını dinliyoruz. En çok ithal hayvan konusunu eleştiriyorlar. Kendi aralarında konuşan hayvan satıcılarıyla tanışıyoruz. İsimlerinin yazılmasını istemeyen besicilerden biri hükümetin tarım politikasını eleştirerek yetkililere sesleniyor: "Biz ithal hayvan istemiyoruz. Yerli malın hakkını versin yeter. Bir çuvala yüzde yüz zam mı olur? İthal hayvan çözüm değil, hayvancılığa destek vermekle çözersin bu işi. Türkiye'de hayvan mı yok? Çiftçiyi desteklesin ki çiftçi ilerlesin. Çiftçilik günden güne bitiyor."

.

'MÜSLÜM BABA': CUMHURBAŞKANI KÖYLERİ GEZSİN

Bu sırada aralarında sohbet edenler, karşıdan gelen birine 'Müslüm Baba' diye bağırmaya başlıyor. Müslüm Gürses'e benzediği için böyle hitap ediyorlarmış. Biz de 'Müslüm Baba'yla tanışıp anlattıklarını dinliyoruz: "Kimse kalmadı köylerde. Hepsi büyük şehirlere göç etti. Bir depo benzinle dünyanın işini görüyordum. Benim traktörün deposu 700 liraya doluyor. Bir tarla sürüyorum bitiyor. Yetkililer, bize 'hayvanlar 4'ncü ayını doldurduğunda destek olacağız' diyorlardı. Hayvanlar bir senelik oldu ama destek yok. 'Üret' diyor. Nasıl üretelim? Cumhurbaşkanı bir ekip çıkarsın gelsin halimizi bir görsün. Köyleri bir gezsin perişanlığı görsün."