Cumartesi Anneleri: Taleplerimiz, siyasal ahlak çağrısıdır

Cumartesi Anneleri 766'ncı hafta açıklamasında 1994'te gözaltına alındıktan sonra öldürülen 39 yaşındaki Nihat Aydoğan'ı öldüren sorumluların açığa çıkartılmasını istedi. Aydoğan'ın kızı Nejbir Aydoğan, "Niçin burada olduğumuzu herkes biliyor. Ben babamı hiç görmedim. Babamın faillerinin bulunmasını istiyorum" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanlığı ve Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından Galatasaray meydanında oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri 766'ncı haftada adalet talepleri için bir araya geldi. Cumartesi Anneleri 1994'te gözaltına alındıktan sonra öldürülen 39 yaşındaki Nihat Aydoğan'ı öldüren sorumluların açığa çıkartılmasını istedi. Bu haftaki açıklamaya HDP Milletvekilleri Oya Ersoy, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Musa Piroğlu da katıldı.

Açıklamayı gözaltında kayıp yakını Besna Tosun yaptı. Tosun, yaptığı açıklamada, "766 haftadır ısrarla söylüyoruz: İnsan haklarına dayalı siyasetin, hukukun üstünlüğüne dayalı yargının olmayışı Türkiye'nin en temel sorunlarını çözümsüz bırakıyor. Bu yüzden insan haklarını sistemin merkezine yerleştirecek bir siyaset ve her türlü siyasi/ideolojik etkiden arındırılmış, hukukun üstünlüğüne dayalı bir yargı sistemi talep ediyoruz" dedi.

'YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELE MEŞRUDUR'

Tosun, 766 haftadır devleti yönetenlere seslendiklerini söyleyerek şöyle konuştu: "Bizim hakikate ve adalete ulaşma hakkımız, siz yokmuş gibi davrandığınız için yok olmaz. Haklarımızı tanımak ve hayata geçirmekle mükellefsiniz. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerinin açığa çıkarılması ve adaletin sağlanması için yürüttüğümüz mücadele meşrudur. İddia ve taleplerimiz siyasal ahlak çağrısıdır."

Tosun son olarak kayıpların avukatlığını yıllarca sürdüren hukukçuları da andı. Tosun, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve Şevket Epözdemir'i anarak, "Avukatlarımız tehdit edildiler, katledildiler. Avukatlarımızı saygıyla anıyoruz" dedi.

'BABAMI HİÇ GÖRMEDİM'

Gözaltında öldürülen Nihat Aydoğan'ın kızı Nejbir Aydoğan da konuştu. Aydoğan, "Niçin burada olduğumuzu herkes biliyor. Ben babamı hiç görmedim. Babamın faillerinin bulunmasını istiyorum" diye konuştu.

'BU YASAK TUTUMUNDAN VAZGEÇİN'

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da bu hafta bir açıklama yaptı. Türkdoğan, Galatasaray meydanındaki yasak kararının kaldırılması için mahkemeye başvurduklarını ancak aylardır verilecek kararı beklediklerini söyledi. Türkdoğan bir an önce karar verilmesini istediklerini söyleyerek şöyle devam etti: "67 haftadır yasaklanan Galatasaray meydanıyla ilgili dava açtık. Hala bir karar vermiş değiller. Bu davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Galatasaray meydanı bir hafıza mekanı. Siyasi iktidara, İçişleri Bakanlığı'na sesleniyorum: Bu yasak tutumundan vazgeçin. Orada oturma eylemimizi gerçekleştireceğiz. Bu adalet arayışımız sonuç alıncaya kadar devam edecek."

Türkdoğan son olarak şunları söyledi: "Annelerin, kayıp yakınlarının bu ısrarlı eylem çizgisi aynı zamanda barış ısrarıdır. Bu bir eşitlik, özgürlük arayışıdır. Toplumun vicdani da annelerimizin yanında. Annelerin direnci ve inancı bize çok şey öğretti. Bütün bu baskı ortamına karşı direnmeye devam ediyoruz. Çünkü direnmek bir haktır."

AYDOĞAN NASIL KAYBEDİLDİ?

39 yaşındaki Nihat Aydoğan Midyat/ Doğançay köyünde yaşıyor, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Korucu olmayı istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. 30 Kasım 1994 tarihinde sabah 05:00 civarı Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Nihat Aydoğan dövülerek yataktan kaldırıldı. Elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, daha sonra da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü.

Onu soran ailesine serbest bırakıldığı söylendi. Ancak Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadı. Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan için ailesinin bilgisi dışında nüfus kütüğüne gerçekdışı bir bildirimle “ölü” kaydı düşüldüğü açığa çıktı. (HABER MERKEZİ)