Madenciler Günü'nde madenci anıtı yasak

DİSK’in ‘4 Aralık Dünya Madenciler Günü’ kapsamında Madenciler Anıtı önünde yapmak istediği açıklamaya polis izin vermedi. Bunun üzerine açıklamayı şube binasında yapan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek, “Yasadışı olan yasal bir hakkın engellenmesidir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

Şaban Çoban

ANKARA - DİSK Ankara Bölge Temsilciliği ‘nin ‘4 Aralık Dünya Madenciler Günü’ kapsamında Madenciler Anıtı önünde düzenlemek istediği basın açıklaması ‘izinsiz’ olduğu gerekçesiyle engellendi. Açıklamaya izin verilmemesine, “Yasa dışı olan, yasal bir hakkın engellenmesidir” sözleri ile tepki gösteren DİSK Ankara Bölge Temsilcisi ve Devrimci Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Tayfun Görgün, suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Bunun üzerine bölge temsilciliği binasında yapılan basın açıklamasında konuşan İsmail Yıldırım, Anayasal hakları olan açıklamanın engellenmesinin anlamsız olduğunu söyledi.

'SOMA, ERMENEK, KEMALPAŞA’YI UNUTMADIK'

Madenciliğin insanlık tarihinin en köklü ve eski mesleği olduğuna dikkat çeken Görgün, “Çileli maden işçilerinin Dünya Madenciler Günü’nü kutluyoruz. Dünyanın her yerinde en zor ve en ağır koşullarda madenleri yer altından bin bir zahmetle çıkararak evine ekmek götürme kavgası verirken yaşamını yitiren madencilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Alın teriyle, emeğiyle, sabırla madenleri üretip yaşama kazandıran, bu işletmeleri var eden maden işçilerini, maden mühendislerini sevgiyle, minnetle yad ediyoruz. Soma, Ermenek, Kemalpaşa, Şirvan gibi katliamlara yol verenleri, sebep olanları, göz yumanları unutmadık, unutmayacağız” diye konuştu.

'MADENCİLİK SADECE BİR RANT KAPISI OLARAK GÖRÜLÜYOR'

Türkiye’de madenciliğin rant kapısı olarak görüldüğünü savunan Görgün, şöyle konuştu: “Maden kaynaklarının, maden rezervlerinin ve çeşitliliğinin bu kadar zengin olduğu bir ülkede madenciliğin sadece rant kapısı olarak görülüp ülkemizin, coğrafyamızın, doğamızın, insanımızın, istihdamın, ekonominin fayda görmediği bir hale getirilmiştir. Bilimin, meslek odalarının, üniversitenin, sosyal tarafların görüşleri ve katkıları alınmadan hazırlanan maden politikaları ve mevzuatlar ile gelinen nokta kaynakların ziyanı, işçilerin ve mühendislerin can güvenliğinin hiçe sayılması, İSİG (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi) kurallarının ihlal edilmesi, denetimin zayıflatılması, verimliliğin düşmesi, çevrenin tahribatı olmuştur.”

'İŞ CİNAYETLERİNDE CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL'

Türkiye’de iş kazaları ve işçi ölümlerindeki davalarda adalete ulaşılmadığı ve sorumluların ceza almadığını ifade eden Görgün, “Madenlerde yaşanan ölümlü iş cinayetlerinde bile adil yargılama ve insanlarımızın vicdanını rahatlatacak mahkeme kararlarına ulaşamamak da ayrı ve çok ciddi bir kanayan yaradır. Cinayetleri devam etmektedir. İş cinayetlerinin görüldüğü davlarda çıkan sonuçların işveren açısından herhangi bir caydırıcılığı yoktur. Adaletin böyle işlemesi patronları daha çok cesaretlendirmektedir. Soma davasında da ne yazık ki adalet yine göçük altında kalmıştır.”