Diyarbakır Cezaevi'nde en büyük sorun kapasitenin üzerinde mahpus olması
Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu’na göre tutuklu ve hükümlülerin aktardığı en büyük sorun, kapasitenin üzerinde kişinin cezaevlerinde tutulması. Yeteri kadar beslenememe, doktor muayenelerine kelepçeli götürülme, kantinden alınan radyoların toplatılması, TRT-2'nin yasaklı olması ve çocuklara haftada sadece bir litre süt verilmesi gibi çok sayıda şikâyet ve talep raporda yer aldı.
ANKARA - TBMM Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 8 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin rapor hazırladı.
KAPASİTENİN ÜZERİNDE KİŞİNİN KALMASI EN BÜYÜK SORUN
4 Aralık 2019 tarihi itibariyle 128 hükümlü ve tutuklunun bulunduğu Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan görüşmelerde kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılması ilk işaret edilen sorun oldu. Tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı sorunlar ve talepleri şu başlıklar halinde sıralandı:
-Sağlık konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor ve yeteri kadar sağlık personeli bulunmaması nedeniyle revire ve dış hastane sevkler ihtiyaç duyulan zamanlarda gerçekleştirilmiyor.
-Doktor muayeneleri kelepçeli olarak yaptırılıyor ve doktor- hasta mahremiyeti ihlal ediliyor. Kelepçeli muayene kabul edilmediğinde muayene yapılmadan hükümlü ve tutuklular kuruma geri getiriliyor.
PARA TOPLANIP MALZEME TEMİN EDİYOR
-Ameliyat olan hasta hükümlü ve tutukluların ihtiyaç duyduğu torba, maske, eldiven vebenzeri malzemelerin dahi kurum idaresi tarafından temin edilmemesi nedeniyle, mahpuslar aralarında para toplayarak malzemeleri alıyor.
-Kurumda anneleriyle birlikte kalan çocukların beslenmesi için gerekli gıdalar temin edilemiyor. Bir çocuk için haftada ancak bir litre süt veriliyor.
-Annesiyle kalan çocuklar aynı yatakta annesiyle birlikte yatmak zorunda kalıyor. Çocuklar için oyuncak, boyama kalemi ve boyama kitabı gibi malzemelerin bulundurulmasına izin verilmiyor.
-Önceden kurum tarafından verilen sandalye gibi kimi malzemeler daha sonra ücretli hale getirildi.
-Kurum güvenliğini temin etmek amacıyla kullanılan kameralar mahremiyeti ihlal ediyor. Banyo ve tuvaletlerin bulunduğu yerler kayıt ediliyor.
-Aramalarda insan onuruna yakışmayan uygulamalara başvurularak, çıplak arama yapılıyor.
-Kütüphaneden tedarik edilen kitaplar daha sonra yapılan aramalarda ahlaka aykırılık gerekçesiyle geri alınıyor. Hakkında mahkeme kararı ile yasaklılık kararı verilmemiş olan kitap ve yayınlar, hükümlü ve tutuklulara verilmiyor.
ÇOCUKLARIN TUTULDUĞU YERDE HAVALANDIRMA YOK
4 Aralık 2019 tarihi itibariyle 149 hükümlü ve tutuklunun bulunduğu Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda yapılan incelemelerde de kapasite üzerinde kişinin kaldığı tespit edildi. Çocukların tutulduğu yerlerde havalandırma olmadığı, üniteye ait ortak havalandırma alanı olduğu ve buranın günde bir saat kullandırıldığı, buradaki pencerelerde tel örgü olduğu ve güneş ışığından az yararlanıldığı ve yoğun rutubet tespit edildiği raporda yer aldı.
Çocuk tutuklu ve hükümlülerin aktardığı diğer şikâyet ve talepleri ise şöyle:
-Verilen yemekler yeterli ve besleyici değil. Sürekli aynı yemekler çıkıyor.
-Kameraların her yeri izlemesi ve kaydetmesi nedeniyle mahremiyet ihlal ediliyor.
-Geceleri soğuk olmasından kaynaklı ısınma problemleri yaşanıyor ve kış aylarında problem artıyor.
-Af veya ceza indirimi konusunda basında yer alan haberler nedeniyle af ve ceza indirimi bekleniyor.
-Spor aktivitelerinden günlük sadece bir saat yararlanmaya izin veriliyor.
- Bazı infaz ve koruma memurları, insan onuruyla bağdaşmayacak ve kişilik haklarını ihlal edecek şekilde hitap ediyor.
D TİPİ’NDE DE KAPASİTENİN ÜZERİNDE KİŞİ KALIYOR
4 Aralık 2019 tarihi itibariyle 441 hükümlü, 338 tutuklu olmak üzere toplam 779 kişinin kaldığı D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan görüşmede de fiziki şartların yetersiz olduğu ve kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklunun barındırıldığı kayıtlara geçti. Sağlık konusunda ciddi sorunlar yaşandığı, dış hastane sevklerinin aylar sürdüğü ifade edilen raporda, tutuklu ve hükümlülerin şikâyetleri ve taleplerine şu şekilde değinildi:
-Sıcak su günde ancak bir saat veriliyor. Bu sürenin ne zaman başladığı da haber verilmiyor.
-Kurum kantininde satılan radyolar kısa süre sonra kullanıma uygun olmadığı gerekçesiyle toplatılıyor. Hakkında toplatma ve yasaklama kararı verilmemiş süreli ve süresiz yayınlara da izin verilmiyor.
-Sohbet hakkı ya hiç ya da gerektiği kadar kullanılmıyor. Kurum idaresi tarafından TRT 2 kanalının dahi izlenmesine izin verilmiyor.
-Hükümlü ve tutukluların belli koşulları taşıması durumunda yararlandırıldığı ödülleri neredeyse hiç kullandırılmıyor.
KOMİSYONUN DEĞERLENDİRMELERİ
Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun Diyarbakır Cezaevi’nde gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından hazırlanan raporun değerlendirme kısmında da, kapasitenin üzerinde hükümlü ve tutuklunun barındırıldığının görüldüğü vurgulandı.
Bu sorunun aşılması için yeni yatırımların özellikle fiziki koşulların düzeltilmesi için yapılabileceğine işaret eden komisyonun diğer değerlendirmeleri şöyle:
SAĞLIK PERSONELİ İSTİHDAM EDİLMELİ: Sağlık konusunda yaşanan sorunun en önemli nedenlerinden birinin personel eksikliği olması nedeniyle, bu alanda ihtiyaç duyulan yeteri kadar personelin istihdam edilerek sorunun çözülmesi gerekmektedir. Sağlık personeli konusunda yaşanan sıkıntıların çözülmesi adına Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında 'Ceza İnfaz Kurumlarındaki Sağlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Protokol'de gereken düzenlemeler yapılarak, belli sayının üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılan ceza infaz kurumlarında doktor ve diğer sağlık personeli sayısı açığa kavuşturulmalıdır.
YEMEKLER ARTIRILMALI: Yemeklerin yeterli ve besleyici olmadığı ve aynı zamanda yemek kalitesinin düşük olduğu, diyet yemek zorunda olan hükümlü ve tutuklulara gereken diyet yemeklerin verilmediği, kurumda anneleriyle birlikte kalan çocukların beslenmesi için gerekli gıdaların temin edilmediği, çocukların beslenmesinde ihtiyaç duyulan gıda maddelerinin hem miktarının hem de çeşitliliğinin artırılması gerektiğine dair şikâyetlerin giderilmesi için bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde günlük iaşe bedelinin uygun görülecek miktarda artırılması yönünde çalışmalar yapılması uygun olacaktır.
ÇOCUKLARA YATAK TEMİN EDİLMELİ: Annesiyle kalan ve aynı yatakta yatmak zorunda kalan çocukların yaşına ve haline uygun yatak temin edilmelidir. Yine çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun oyuncak, boya, defter ve kitapların bedelsiz olarak temin edilerek, cezaevi koşullarının bir nebze de olsa hafifletilmesinin sağlanması tavsiye olunmaktadır.
KAMERALARA İLİŞKİN ÇALIŞMA YAPILMALI: Kurum güvenliğini temin etmek amacıyla kullanılan kameraların mahremiyeti ihlal edecek şekilde kayıt yaptığı iddiaları yoğun olarak ileri sürülmüştür. Bu uygulama, komisyonumuzun yasama döneminin başından itibaren ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu incelemelerde kadın kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklular başta olmak üzere yoğun şikâyet konusu edilmiştir. Özellikle kadın koğuşlarında ortak alanı gözetlemek için kullanılan kameraların banyo ve tuvaleti görmeyecek şekilde yönlendirilmesine yönelik çalışma yapılması gerekir.
TRT 2 KANAL LİSTESİNE ALINSIN: Komisyonumuzun, yasama döneminin başından itibaren ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu incelemelerde görüştüğü hükümlü ve tutukluların büyük bir çoğunluğu, TRT-2 kanalının, kanal listesine alınması yönünde talepte bulunmuşlardır. Merkezi kanal listesine anılan kanalın alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
GÖRÜŞ İÇİN TEDBİRLER ALINMALI: Yapılan görüşmelerde yoğun bir şikâyet konusu olan görüş için belirlenen sürenin çoğunun görüş alanına gidiş ve gelişte geçtiği iddialarının araştırılması ve sonuç olarak görüş süresinin fiilen kullandırılması yönünde gereken tedbirlerin alınması gerektiğine işaret edilmiştir.
KİTAAP SAYISI ARTTIRILMALI: Kitap okumanın infaz kurumundaki sürenin iyi halli geçirilmesine sağladığı katkının önemi göz önünde bulundurulduğunda, kitap okuma alışkanlığının yükseltilmesi için kitap sayısının artırılması uygun olacaktır. Özellikle hükümlü ve tutuklular tarafından tedarik edilmek istenen ve mevzuata aykırılık teşkil etmeyen yayınlar hakkında da sorun giderici bir çözüm yolunun benimsenmesi uygun olacaktır.
MAHREM ALANLAR İNŞA EDİLMELİ: Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan evli hükümlülerin, en geç üç ayda bir kez olmak üzere, üç saatten yirmi dört saate kadar eşleri ile kurum veya eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmaksızın mahrem şekilde görüştürülebileceği hükme bağlanmış olmasına rağmen, yapılan incelemelerde mahrem görüşmenin yapılacağı alanın kullanıma elverişsiz olması nedeniyle bu ödülün kullandırılmasının fiilen imkânsız olduğu müşahade edilmiştir. Bu ödülün kullandırılabilmesi için ivedi bir şekilde yeni mahrem alanların inşa edilmesi ve inşa edilecek alan sayısının da kurum kapasiteleri göz önünde bulundurularak belirlenmesi elzemdir.
HAKARETLER İNCELENMELİ: İsim belirtilmemekle birlikte kimi infaz koruma memurlarının, hükümlü ve tutuklulara insan onuruyla bağdaşmayacak ve kişilik haklarını ihlal edecek şekilde hitap ettiği iddiaları olduğundan, bu iddiaların araştırılması ve bu şekilde tavır sergileyen personel var ise haklarında gerekli takibatın yapılması gerekmektedir.
PERSONEL YOĞUN VE AĞIR İŞ YÜKÜ ALTINDA ÇALIŞIYOR: Ceza infaz kurumlarında kapasite üstünde hükümlü ve tutuklu barındırılmasının beraberinde kimi sorunları getirdiği açık bir biçimde görülmektedir. Bu sorunun bir sonucu da kurumlarda görev yapan personel sayısının ihtiyacı karşılamamasıdır. Personelin yoğun ve ağır iş yükü altında çalıştığı bilinen bir gerçek olmakla birlikte bizzat yerinde yapılan incelemelerde de görülmektedir. Bu sorunun çözülmesi amacıyla personel sayısının yeterli seviyeye çıkarılması için gereken adımların atılmasının zorunlu olduğu görülmektedir.