Mesut Fiğançiçek: Kurumlar, felakette fedakârlık yapmazsa ne zaman yapacak?
Diyarbakır'da korona virüsü yüzünden 17 Mart’tan bu yana evde çalıştıklarını belirten Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mesut Fiğançiçek, bu sürede yerel gazetelerin gelirinde düşüş olduğunu söyledi. Fiğançiçek, “Basın İlan Kurumu’nun böylesi olağanüstü bir süreçte gazetelerden aldığı yüzde 15 komisyon oranından geri adım atmaması da ilginç” dedi.
DİYARBAKIR - Bir şehri tanımak için bakılması gereken yerlerden birinin yerel basını olduğuna inanırım. Şehir nasıl yönetiliyor, tarihi nedir, şehir ahalisinin merakları nelerdir? Bunların ipuçlarını şehirde basılan gazetelerden anlamak mümkün gibi geliyor bana. Öte yandan yerel basının işlevinin demokrasilerde büyük önem taşıdığı da muhakkak. Bir defa yönetenlerle yönetilenler arasındaki iletişimi sağlayan dinamiklerin başında gelen yerel basındır. Yerel basın, yönetenler ve yönetilenler dar alandadır ve istemeseler de her gün bir temas içindedirler.
Yerel basın özgür ve bağımsız bir şekilde varlığını sürdürebiliyorsa, halkın düşünce ve isteklerini, birinci elden yönetenlere ulaştırma şansına da sahip olur. Ancak özgür ve bağımsız olmak yerel basın için oldukça zordur. Yerel ya da merkezi siyasi güç, aleyhine haber istemez ve bunun önüne geçmek için siyasi baskı uygular. Siyasi baskı kadar ekonomik ambargo da önemli bir baskı unsurudur. Çünkü gazetelerin büyük çoğunluğu, yeterli bir sermaye yatırımına sahip değildir. Çoğu gazete sahibinin geliri matbaa işletmeciliğinden ve resmî ilanlardan gelir. Bayilerde her gün kaç yerel gazete satılıyor ki.
Belki sadece bu ekonomik yetersizliklerle ilgilidir, yerel basının teknik olanakları kısıtlıdır, çalışan sayısı azdır ve siyasi ve ekonomik baskılar nedeniyle işlevini tam olarak yerine getiremiyor. Bunu burada rahatça yazıyorum çünkü daha fazlasını tanıdığım yerel basın yöneticilerine de söylemişimdir.
FİZİKSEL MESAFEYİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ
Korona virüsü nedeniyle bütün dünya tedirginlik içinde. Dünya ev içine kapanırken irili ufaklı işletmeler de bu süreci en az hasarla atlatma gayreti içinde. Elbette az sermaye ile ayakta durmaya çalışan yerel basın da payına düşen sıkıntıyla boğuşuyor. Diyarbakır’da yayınlanan Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mesut Fiğançiçek ile korona virüsü dolayısıyla hem çıkardıkları gazetenin hem de yerel medyanın sorunlarını konuştuk.
Korona virüsüne karşı aldıkları önlemleri anlatan Fiğançiçek, “Biz yazı işleri kadrosu olarak 17 Mart’tan beri evden çalışıyoruz. Bunu Diyarbakır’daki birçok gazete de zaman içinde uygulamaya başladı. Muhabir arkadaşlarımız, salgın tedbirleri kapsamında yapılmayan rutin programları, basın açıklamalarını internetten takip ediyorlar. Ayrıca muhataplarına gönderdikleri sorulara aldıkları cevaplarla haberlerini hazırlıyorlar. Fiziksel mesafeyi koruyarak, haber almak ve bilgi paylaşmak konusunda tedbirli bir çalışmayı esas aldık” dedi.
Gündemin tek bir konu, korona virüsü etrafında döndüğünü belirten Fiğançiçek, farklı haberlerin pek görünüyor olmadığını söyledi. “Salgın ile ilgili aydınlatıcı, uyarıcı haberler ve salgın tedbirleri kapsamında oluşan mağduriyetlerin giderilmesi ve tedbirlerin uygulanması konusunda aydınlatıcı haberlere ağırlık veriyoruz” diyen Fiğançiçek, “Özellikle salgın ile ilgili kent özelinde Sağlık Bakanlığı ve Diyarbakır Tabipler Odası’nın açıklamalarını baz alan haberler yapıyoruz. Sosyal medya üzerinde çok farklı ve teyide muhtaç bilgiler dolaşımda ve bu konuda daha titiz çalışma gereği ortaya çıktığından dikkatli davranıyoruz” şeklinde konuştu.
GELİRDE DÜŞÜŞ YAŞANDI
Fiğançiçek, Diyarbakır’daki gazetelerin kağıt baskılarını yaparken bir yandan da dijital yayını uzun zamandan beridir yaptıklarını söylüyor. Basın İlan Kurumu (BİK), korona virüsü nedeniyle gazetelerin anlaşması halinde dönüşümlü gazete çıkarılması önerisinde bulunmuş. Fiğançiçek, söz konusu öneri için, “Öncelikle çalışanların dışarıyla daha az irtibatlı olması bakımından iyi olmasına ve azalan gelirler de baz alındığında en azından maliyetlerin üçte bir oranında düşürülmesi anlamında olumlu olan bu öneri ne yazık ki Diyarbakır’da hayata geçirilemedi” diyor.
Korona virüsü yerel basını ekonomik olarak nasıl etkiledi? Fiğançiçek bu soruya şöyle cevap verdi: “Gazetelerin en önemli gelir kaynağı resmi (ihale) ilanları. 11 Mart’ta başlayan bu süreçte bu gelir kaynağında büyük oranda düşüşler yaşandı. Hükümet, bu kapsamda kısa çalışma ödeneği, SGK ve vergilerin ertelenmesi gibi kararlar aldı. Ancak adı üzerinde erteleme, biz bunu birkaç ay sonra da olsa ödeyeceğiz. Maaş, SGK primleri, kira, elektrik, su, doğalgaz, internet, ajans gibi sabit gider kalemlerimiz hanemizden eksilmiyor. Örneğin Mart’ta ödenen Şubat ayı SGK primlerindeki yüzde 6+5 indirim oranı uygulanmaması böylesi bir süreçte ilginç. Diğer yandan BİK’in böylesi olağanüstü bir süreçte gazetelerden aldığı yüzde 15 komisyon oranından geri adım atmaması da ilginç.”
KURUMLAR FEDAKARLIK YAPMALI
Yerel basında olumsuz koşullara rağmen çalışanların işten çıkarılmadığını belirten Fiğançiçek, devletin basını desteklemesi gerektiğini vurguladı. Devletin gerek SGK primleri ve vergilerde ötelemenin, gerekse diğer gider kalemlerinde bankalarda kredi kullandırmanın dışında somut adımlar atması lazım” diyen Fiğançiçek, sözlerine şöyle devam etti: “Diğer yandan BİK, gazetelerin yüküne ortak olmuyor, sadece dönüşümlü gazete çıkarmayı; tabiri caizse binlerce çalışanı olan gazetelere kendi yağlarında kavrulmayı öneriyor. Halbuki resmi ilan ve reklamlar üzerinden alınan yüzde 15 komisyon oranlarında bir indirime gidebilir. İstanbul, Ankara ve İzmir’de gazetelere verilen faizsiz krediden Anadolu basını da faydalandırarak gazetelerin dertleriyle ortaklaşabilir. Ayrıca kentteki gerek yerel idareciler ve gerekse sivil toplum örgütlerinin de yerel basını görmezden geldiği de ayrı bir gerçek. Diğer taraftan DEDAŞ, DİSKİ ve doğalgaz şirketi olan Diyar A.Ş.’nin de sadece yerel medyaya değil öncelikle dar gelirli vatandaşları baz alan bir bütünsellikte fedakârlık yapması lazım. Bu kent, bölge üzerinden palazlanan bu kurumlar, böylesi bir felakette fedakârlık yapmazsa ne zaman yapacak? ithalatın neredeyse durma noktasına geldiği ve dövizin de yükseldiği bu dönemde özellikle kağıt ve kalıp ücretlerinin artması da ayrı bir sıkıntı. Zaten olağanın dışında olan maddi sıkıntılarımız korona virüsü salgınıyla beraber daha fazla hissedilir oldu.”
Evde kalmanın şartları yerine getirilmeli diyen Fiğançiçek, “Bu kötü günleri elbirliği ile atlatabiliriz. Başta işinden olan tüm çalışanlar ve reel sektörlerin tüm aktörlerine aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor” dedi.