Eskişehir’e yeni siyanür tehdidi: Tahribat büyümesin
Eskişehir’de Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin açmayı planladığı ikinci siyanür havuzuna tepki, her geçen gün büyüyor. Bakanlık onayındaki projenin insan sağlığına, tarım ve hayvancılığa, yaban hayata, 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan Karakaya Tırmanış Bahçesi’ne büyük zarar vereceğine dikkat çeken bölge halkı, doğa ve sporseverler, “Eskişehir’de siyanür havuzuna hayır” diyorlar.
DUVAR - TMSF’ye bağlı kayyım yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin Kaymaz’da bulunan Kaymaz Altın ve Gümüş Madeni’ne ikinci siyanür havuzu yapabilmesi için Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) hazırlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayına sunulan 373 bin 600 metrekarelik ikinci siyanür havuzunun; insan yaşamına, hayvan ve bitkilerin hayatına, Frigler’den kalma 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanına, yerli ve yabancı tırmanıcıların ziyaret ettiği tırmanış bahçesine zarar verecek olması büyük tepki çekti.
NEDEN ZARAR VERİYOR?
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin yapmayı planladığı ikinci açık siyanür havuzu, Kaymaz Mahallesi’ne 1.2 km, 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan Karakaya Tırmanış Bahçesi’ne ise 2.8 km mesafede bulunuyor.
Açık siyanür havuzu; altının cevherden altın-siyanür karışımı olarak çözündürülmesi sonrasında çökeltilerek çözeltiden alınması için kullanılıyor. Bu yöntem, ekonomik ve ulaşılması daha kolay olduğu için tercih edilirken, açık siyanür havuzlarının canlılar ve çevre için oldukça tehlikeli ve yüksek risk teşkil ettiği biliniyor. Kurulum aşamasında altı geçirimsiz tabaka ve membran ile kaplanan siyanür havuzları, bütün önlemler alınsa dahi, olası bir kazada veya deprem gibi afetlerde zarar görmesi halinde sızıntı yaparak o bölgedeki toprağı ve yeraltı sularını kirletebilme potansiyeline sahip.
TARIM VE HAYVANCILIK ZARAR GÖRECEK
İlgili proje nedeniyle tarım ve mezra alanlarının da zarar görmesi öngörülüyor. Bölge halkının en önemli geçim kaynaklarından olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin büyük oranda zarara uğramasının yanı sıra bu projenin hayata geçmesi, tüm bölge halkının da sağlığını tehdit ediyor. Bölgede vefat edenlerin çoğunun ölüm sebebinin kanser olması nedeniyle, bölgedeki ölümlerin maden çalışmalarından ne derecede etkilendiğinin ilgili birimler tarafından araştırılması talep ediliyor. Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin bölgedeki faaliyetlerine son vermesi halinde bile atık depolama tesisinin bölgeye verdiği zararın devam edecek ve gelecek nesillerin de bu olumsuz etkiye maruz kalacak olması endişe yaratıyor.
ANADOLU GELENGİSİ YOK OLABİLİR
Hem kültürel hem de ekolojik bir öneme sahip olan Karakaya Kayalıkları ve etrafını çevreleyen bozkır habitat, flora ve fauna açısından önemli türlere ev sahipliği yapıyor. Kayalıkları, bozkır ve çayırlık alanları, pek çok memeli, kuş ve sürüngen türü yuva ve beslenme alanı olarak kullanıyor. Memeliler arasında yaygın olarak bilinen tilki, yaban tavşanı, sansar, gelincik, kirpi türleri bu bölgede sık görülüyor. Yine bölgede görülen ve Anadolu’ya özgü olan Anadolu Gelengisi/yer sincabının popülasyonu da, ne yazık ki azalma eğilimine girmiş durumda. Anadolu Gelengisi, Dünya Doğa ve Doğa Kaynakları Koruma Birliği kırmızı listesinde (IUCN RedList) tehdide açık (NT) statüsünde yer alıyor.
KUŞLARIN YAŞAM ALANI
Ötücü kuşlardan kaya serçesi, kaya sıvacısı, kaya güvercini, kuzgun, ardıç, boğmaklı toygar, tarla kuşu, saka, florya, baştankara türleri gibi pek çok yerli kuş türü, bölgede kayalık, koruluk ve bozkır habitatlarında ürüyor. Yırtıcı kuşlardan ise şahin, gökdoğan, kerkenez, kukumav gibi yerli türlerin yanı sıra Avrupa’da görülen dört akbaba türünden tek göçmen tür olan küçük akbabanın bu bölgede ürediği biliniyor. Küçük akbaba, kırmızı listede (IUCN) küresel ölçekte tehlike altında (EN) statüsünde yer alıyor. Özellikle üreme alanlarının tahribatı, zehirlenme, besin kaynaklarına ulaşımın engellenmesi gibi insan kaynaklı olumsuzluklar, türü tehdit eden faktörler arasında yer alıyor. Pek çok ülkede de sayıları oldukça azalan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu Afrika göçmeni için aralarında Türkiye’nin de yer aldığı çok sayıda ülkenin iş birliğiyle bir eylem planı başlatılmış. Koruma faaliyetleri hem türün üreme alanlarında hem de göç yolları üzerindeki tehditlere odaklanıyor. Küçük akbabalar kayalık üzerinde yer alan oyuklara ve çıkıntılar üzerine yuvasını yapıyor. Her yıl bir ya da en fazla iki yavru yetiştiriyor. Bu süreç, kuş için enerji açısından oldukça zahmetli ve herhangi bir sebeple yavru kaybı yaşandığında çoğunlukla tekrardan üreme davranışında bulunmuyor. Karakaya Kayalıkları’nı üreme alanı olarak kullanan ve leşçil beslenme şekline sahip olan küçük akbaba, hem kendisi hem de yavruları için besinini kayalığın etrafındaki açık alanlarda süzülerek arıyor. Bölgedeki pek çok kuş türü gibi Kaymaz ile Karakaya Mahallesi’ndeki çöplükte ve bozkır alanda besleniyor. Küçük akbaba, leşçil bir tür olmasına rağmen tosbağa gibi yavaş hareket eden türleri yakalayıp yiyebiliyor. Dolayısıyla kuş türleri için sadece üreme alanı değil, besinini aradığı alanlar ve bu alanlardaki biyoçeşitlilik de son derece önemli. Küresel ölçekte bu ölçüde önemli olan küçük akbaba türünün Karakaya bölgesinde görülmesi, bu bölgenin ekolojik açıdan önemini de gösteriyor.
SAĞLIKLI BİR ÇEVRE ANAYASAL HAKTIR
Konuyla ilgili hazırlanan ÇED raporunun projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermediğini, kaygıları gidermekten uzak olduğunu ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe duyduklarını belirten bölge halkı, doğaseverler ve tırmanıcılar, Anayasa’nın 56. maddesine dikkat çekiyor: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.”
İmza kampanyası başlatıldı
Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü (ANADOSK) tarafından change.org’da başlatılan “Eskişehir’de siyanür havuzuna hayır” başlıklı imza kampanyasında, tüm dünya ve ülkemiz korona virüsü tehdidiyle mücadele ederken, Koza Altın İşletmeleri tarafından Eskişehir Kaymaz mahallesi yakınlarında yapılması planlanan ikinci siyanür havuzunun iptal edilmesi talep ediliyor. Bu siyanür havuzunun açılmasının, madenin ve doğa tahribatının giderek büyüyeceğinin işareti olduğuna dikkat çekilen kampanyada, yapılan tahribatın daha da büyütülmemesi isteniyor ve “Bu havuzun yaşam alanına çok yakın olması sebebiyle, çevre halkına ve doğaya zararı çok büyük olacaktır. Ayrıca tüm Türkiye’de bilinen Karakaya Tırmanış Bahçesi’ne vereceği zararlar da mevcuttur” deniliyor.
ANADOSK’un açıklamasında ise şu görüşlere yer veriliyor: “Yıllardır birçok tırmanıcının uğrak yeri olan ve ANADOSK ailesi olarak bizim de tırmanışlarımızı gerçekleştirdiğimiz, verdiğimiz eğitimlerle birçok tırmanıcı yetiştirdiğimiz, Türkiye’nin en çok bilinen tırmanış bahçelerinden olan ikinci evimiz Karakaya tehlike altında. Hepimizin yanından geçerken gördüğümüz doğa tahribatı daha da büyütülmek isteniyor. Tüm tırmanış camiasıyla, doğaseverlerle ve Karakaya-Kaymaz köyü halkıyla bu olaya dur dememiz gerekiyor. İmza kampanyamıza katılmanızı ve katkıda bulunmanızı rica ediyoruz.”
Konuyla ilgili tüm detayları, güncellemeleri, yapılanları ve bundan sonraki süreçte yapılması planlananları, şu adreslerden takip edebilirsiniz:
Instagram: eskisehirdesiyanurehayir
Facebook: Eskişehirde Siyanüre HAYIR
Twitter: siyanureHAYIR