Aydın'da 'deniz patlıcanı' krizi: Ekosistem bozulacak
Tarım ve Orman Bakanlığı Su İşleri Genel Müdürlüğü 28 Eylül itibariyle Aydın’ın Didim ilçesinde deniz patlıcanı avının serbest olacağını açıklarken, çevre aktivistleri ve bölge halkı karara tepkili. Deniz ekosistemi açısından ciddi önem taşıyan ancak dolar üzerinden Uzakdoğu ülkelerine satışı nedeniyle sık sık kaçak avcılık hikâyeleriyle anılan deniz patlıcanı avını eleştiren Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu, "Bir canlının besin değeri, maddi değeri değil, ekolojik değeri esas olmalıdır" dedi.
Cihan Başakçıoğlu
AYDIN - 1 Eylül itibariyle balık avı yasağının kalkması ile birlikte Türkiye'de birçok noktada balıkçılar denizlerin yolunu tutmaya başladı. Aydın'ın turistik özellikleri ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Didim ilçesinde de balıkçılar 1 Eylül itibariyle avcılığa başladı ancak geçtiğimiz yıllara nazaran bu yıl avlanan canlı türlerine deniz patlıcanı da eklendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su İşleri Genel Müdürlüğü 28 Eylül itibariyle Aydın’ın Didim ilçesinde deniz patlıcanı avının serbest olacağını açıkladı. Maddi değeri yüksek olan ve kaçak avcılığının sık sık gündeme geldiği deniz patlıcanı, deniz ekosistemi için ciddi önem taşırken, Didim halkı ve çevre eylemcileri ise duruma tepkili.
DENİZDEKİ 'PATLICAN' KARADAKİ TRAKTÖRE BEDEL...
Derisidikenliler familyasına mensup omurgasız bir canlı çeşidi olan deniz patlıcanı, özellikle Çin mutfağında kullanılıyor. Yemeklerde kullanımının yanı sıra ilaç ve kozmetik sanayisinde de kullanılan deniz patlıcanına halk arasında deniz hıyarı da deniliyor. Çin tıbbında yorgunluğa, iktidarsızlığa ve eklem ağrılarına iyi geldiği iddia edilen deniz patlıcanı, Türkiye'de genellikle tüketilmezken özellikle Uzakdoğu ülkelerinde rağbet görüyor. Boyları genellikle 5-25 cm arasında değişen deniz patlıcanlarının ağız çevresinde ortalama 20-30 duyu ve avlanmaya yarayan dokunaçlar bulunuyor.
Dokuz yüze yakın farklı türü olduğu bilinen bu canlının denizlerdeki görevi önemli. Deniz tabanına çökelmiş organik artıkları temizleyen, bunu yaparken de sedimenti havalandıran deniz patlıcanı, karada bel küreği ve traktörle efor harcanarak yapılan işi denizlerde tek başına üstleniyor. Bilimsel araştırmalara göre deniz patlıcanlarının yılda yaklaşık yüz elli ton kumu filtrelediği de biliniyor.
DOLAR ÜZERİNDEN SATIŞI YAPILAN BİR SEKTÖR HALİNDE
Bir dönem devlet tarafından kontrollü bir şekilde toplanıp yetiştirilen deniz patlıcanlarının tekil bireyler tarafından toplanması ve avlanması yasakken, Uzak Doğu'dan gelen talepler doğrultusunda dolar üzerinden yüksek satış fiyatı nedeniyle birçok kişi kaçak avcılığa yöneliyor. Bu kişiler yakalandıklarında çeşitli miktarda para cezaları uygulanırken, sektör haline gelen bu durum denizlerin ekosistemini çökertiyor.
400'E YAKIN TEKNE GELECEĞİ İDDİA EDİLİYOR
Yerel kaynaklar tarafından yasağın kalkacağı 28 Eylül tarihi itibariyle dört yüze yakın ruhsatlı teknenin Didim'e geleceği iddia ediliyor. Yıllardır aynı bölgede kaçak avcılığın denizde yarattığı tahribat tartışılırken, gelen teknelerin aynı zamanda denizaltı yaşamını katledeceği ve denizlerin kirlenmesine sebebiyet vererek, insan sağlığını tehdit edeceği de belirtiliyor.
'BİR CANLININ MADDİ DEĞERİ DEĞİL, EKOLOJİK DEĞERİ ESAS ALINMALIDIR'
Deniz patlıcanı avının serbest bırakılmasıyla ilgili konuşan Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu, hiçbir canlının ticari faydaya konu olmaması gerektiğini vurgulayarak, av yasağının kaldırılmasının haksız ve yanlış bir uygulama olduğunu söyledi.
Karaçorlu, "Tıpkı insanlar gibi hiçbir canlı ticarete ve ondan sağlanan kirli faydaya konu olmamalıdır. Bu nedenle deniz patlıcanı üzerindeki av yasağının kaldırılması bir başka yanlış ve haksız uygulamadır. Aynı zamanda denizlerimizde, deniz toprağında tarama yoluyla kumunu havalandıran bir özelliğe de sahip olmasından dolayı bu canlı deniz ekosistemine de, denizdeki ekolojik döngüye de başka bir faydada bulunmaktadır. Denizlerin çöpçüsü adıyla da anılan bu canlı sularımızın kirliliğinin temizlenmesi açısından da önem atfetmektedir. Denizlerimiz açısından kesinlikle korunmalıdır. Bir canlının besin değeri, maddi değeri değil, ekolojik değeri esas olmalıdır. Yapılan her uygulamada, alınan her kararda bu gözetilmelidir. Bu nedenle Bakanlığın bu yeni uygulaması haksız ve yanlış bir uygulamadır"dedi.
DİDİM TURİZM DERNEĞİ DE TEPKİLİ: GİRİŞİMLERİMİZİ BAŞLATTIK
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Didim Turizm Derneği Başkanı Mustafa Şentürk de açıklamalarda bulunarak, yasağın kaldırılmasına tepki göstermişti. Deniz patlıcanının Türkiye'de tüketilen bir canlı olmadığına dikkat çeken Şentürk, "Patlıcan, Türkiye tüketilen bir canlı değil Uzakdoğu’ya ihracatı yapılıyor. Deniz patlıcanının en önemli özelliği ise deniz kirliliğini önlemesidir. Deniz patlıcanı yılda 150 ton deniz kumunu temizliyor. Ekosistemi ve denizi en iyi temizleyen deniz patlıcanlarıdır. Didim’den deniz patlıcanı toplanması Didim turizmine vurulabilecek en büyük darbelerin başında geliyor. Öncelikle Aydın milletvekilleri, Valilik, yerel yönetimler ve bulunan bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte Su İşleri Genel Müdürlüğüne irtibata geçip 28 Eylül’de başlaması planlanan deniz patlıcanı avcılığının engellenmesi gerekiyor. Didim Turizm Derneği olarak girişimlerimizi başlattık” ifadelerini kullanmıştı.