Çapaklı’da bilirkişi raporuna itiraz edildi: Hükme esas almaya elverişsiz

Çapaklı’da yapılmak istenen biyogaz tesisiyle ilgili inceleme yapan bilirkişi heyeti, projenin “çevreye ve idare kararına aykırı olmadığı” kanaatine vardı. Bilirkişi raporunu değerlendiren avukat Seçil Ege Değerli, "Uzman bir heyetin, bilimsel tekniklere ve değerlendirmelere uygun olarak, yeniden sahada inceleme yapması için Manisa 1'inci İdare Mahkemesi'ne itiraz ettik. Rapor bu haliyle hükme esas almaya elverişsiz” dedi.

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

UŞAK - Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köyünde yapılmak istenen biyogaz tesisine köy halkının ve ekoloji savunucularının direnişi hukuki süreçle devam ediyor. Köy halkının açtığı yürütmeyi durdurma davasına ilişkin Manisa 1'inci İdare Mahkemesi, geçtiğimiz haziran ayının son günlerinde bölgeye, incele yapmak üzere bilirkişi heyeti atadı.

Ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi, çevre mühendisi, makine mühendisi ve botanik uzmanı tarafından hazırlanan raporla ilgili açıklama yapan Salihli Çevre Derneği avukatları, saha gerçeklerini yansıtmadığını, bilimsel analiz ve değerlendirme içermediği, karşılaştırmalı ve denetlenebilir verilere yer verilmediği gerekçeleriyle raporun geçersiz sayılması gerektiğini söylüyor.

BİLİRKİŞİ HEYETİ: ORTAYA ÇIKACAK TOZ, DUMAN YASAL SINIRLARIN ALTINDA

Tesisin yapımına en önemli itirazlardan biri de "Zeytin Ağaçları Koruma Kanunu"na aykırı olmasıydı. Bilirkişi raporunda da dava konusu alanda üç kilometre çapındaki alan içinde zeytin bahçelerinin bulunduğu belirtildi.

Ziraat mühendisliği açısından ele alınan araziyle ilgili olarak raporda, "Söz konusu biyogaz tesisi, organik atıkların çevre dostu, yenilenebilir enerjiye dönüşümü yanında bu atıkların doğaya ve ekonomiye geri kazandırılmasına da hizmet edecektir. Tesisin işletilmesi sırasında ortaya çıkacak toz, dumanın yasal sınırların altında olması nedeniyle projenin kanuna aykırı olmadığı" görüşüne yer verildi.

Çapaklı halkı: Santrale karşı toprağımızı savunmaya devam edeceğizÇapaklı halkı: Santrale karşı toprağımızı savunmaya devam edeceğiz

'PERSONEL VE SÜREÇTEN KAYNAKLI ATIK SU OLUŞACAK'

Jeoloji bilimi açısından ele alınan tesis için raporda "Proje sahasına en yakın yerleşim yerine 850 metre mesafede Çapaklı köyü bulunmakta ve proje etki alanı içinde yerleşim alanı bulunmamaktadır” ifadesi kullanıldı.

Fizibilite raporuna göre; proje sahasında sıvılaşma, kütle hareketleri, su baskını, çığ ve diğer doğal afet tehlikeleri gibi mühendislik problemleri açısından sakınca bulunmazken; “Proje alanının bir buçuk kilometre güneyinden Gediz Nehri’nin geçtiği göz ardı edilmemeli” denildi.

Tesiste işletme aşamasında personel ve süreç kaynaklı atık suların oluşacağı da rapora eklendi. Ancak proje, bilirkişiye göre jeoloji mühendisliği bakımından uygun bulunduğu görüşüyle mahkemeye sunuldu.

Santral istemeyen köylülere jandarma dayağı: Askerler bellerimize vurduSantral istemeyen köylülere jandarma dayağı: Askerler bellerimize vurdu

AVUKAT DEĞERLİ: BİLİRKİŞİ RAPORU PROJE TANITIM DOSYASINDAN İBARET

Avukat Seçil Ege Değerli, Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada bilirkişi raporunun, proje tanıtım dosyasından ibaret olduğunu ve bilimsel araştırmalara yer verilmediğini söyledi.

Raporda proje sahasının altından geçen sulama kanallarının ve yer altı sularının santral faaliyetinden etkilenip etkilenmeyeceği irdelenmediğini ve risk analizi yapılmadığını dile getiren Değerli, "Alanın güneyinden sulama kanalı ve ark ile Gediz Nehri’nin geçtiği göz ardı edilmemelidir ifadesiyle yetinilmiştir" dedi.

Avukat Seçil Ege Değerli, bilirkişi raporunda yeraltı sularıyla ilgili risk analizi yapılmadığını söyledi.

"Oysa ÇED raporunda günlük 100 ton suyun kullanılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bu husus hiç dikkate alınmadı" diyen Değerli, şöyle konuştu:

"100 ton su nasıl temin edilecek? 100 ton sudan oluşan atık nasıl uzaklaştırılacak? Sahanın gevşek nitelikte az çimentolaşmış kumtaşı, silttaşı ve çakıltaşı yapısının geçirimliliği değerlendirilmedi. Böylece tesiste oluşacak olası kirliliğin yeraltı sularına karışması ve yakındaki su kanalı, tarımsal sondaj kuyuları ve Gediz Nehri’nin kirlenme riskleri ele alınmamıştır."

'BİLİRKİŞİ RAPORU HÜKME ESAS ALMAYA UYGUN DEĞİL'

Bilirkişi raporunu ÇED raporunun tekrarından ibaret olduğunu belirten Değerli, "Rapor bu haliyle hükme esas almaya elverişsiz. Bilirkişi raporuna itiraz ile yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyeti ile keşif ve inceleme yapılarak dava konusu projenin ve ÇED raporunun saha gerçekleriyle birlikte değerlendirildiği bir rapor alınmasını mahkemeden talep ettik" ifadelerini kullandı.