Modern zaman dolandırıcılığı: Adınız terör soruşturmasına karıştı
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Erdenen Yurtcan, Prof. Kadriye Esin Cantez, Prof. Dr. Canan Karatay, Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve gazeteci Taha Akyol'un ailesi... Farklı alanlarda uzmanlaşmış bu isimlerin ortak noktası, telefon dolandırıcılarına binlerce lira kaptırmaları. Hikaye ise hep aynı; terör örgütü peşinizde...
Ogün Akkaya
DUVAR - Yıllardan beri en yaygın dolandırıcılık yöntemlerinden biri telefon dolandırıcılığı. Öyle ki cep telefonuna emniyetten “Kendini polis, asker, savcı olarak tanıtıp para isteyenlere kanmayın” mesajı gelmeyen neredeyse yoktur. Peki kendisini emniyet müdürü, savcı, jandarma olarak tanıtan bir kişi tarafından arandığınızda anlattığı hikayeye inanıp bütün birikiminizi bir çöp kutusuna bırakır ya da tanımadığınız bir kişiye verir misiniz? Buna cevabınız hemen “hayır” olmasın. Bu yöntemle dolandırılan isimlere ve kaptırdıkları paraya baktığınızda inanılmaz rakamlar ve kişiler çıkıyor. Telefon dolandırıcılarına en son para kaptıran isim ise gazeteci Taha Akyol oldu. Kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan şüpheliler "Terör örgütleri peşinizde" diyerek Taha Akyol ve oğlunu 42 bin dolar dolandırdı.
‘BANKA ŞUBESİNDE ÇALIŞANLAR DHKP-C’Lİ’
Diyelim ülkenin en önemli üniversitelerinden birinde çalışan üstelik ünlü bir ceza hukuku hocasısınız. Yani yıllardır görüş verdiğiniz, incelediğiniz davaların sayısı belirsiz. Üstelik bu davalar ülke gündeminde çok tartışılmış önemli olaylar. Ama bir gün kendisini başsavcı olarak tanıtan bir kişi sizi arıyor ve onun anlattığı hikayeye inanıp, hem de bir sefer değil, bir kaç sefer milyonlarca lira kaptırıyorsunuz. Bu listede en çok para kaptıranlardan biri Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Erdenen Yurtcan.
Elbette bu dolandırıcılık hikayeleri çok basit bir şekilde gerçekleşmiyor. Arka fonda polis telsizi sesleri bu hikayelerdeki en basit ayrıntılar. Prof. Dr. Erdener Yurtcan’ı kendisini terörle mücadele polisi olarak tanıtan bir kişi aradı. Hikaye bu olaylardaki benzer hikayelerle aynı özellikleri taşıyordu. Hocanın hesaplarından terör örgütüne para aktarılıyordu. Operasyon yapılmış, bir kişi yakalanmıştı. Ama operasyonun genişlemesi için yardım isteniyordu. Tabii bir ceza hukukçusu profesör terörle mücadelede görevli bir polis ile muhatap kılınamazdı. Operasyondan sorumlu İstanbul Anadolu Başsavcısı Fehmi Tosun’la muhatap kılındı. Kendini Başsavcı Fehmi Tosun olarak tanıtan bu kişi ile iki gün boyunca telefonla konuştu Prof. Dr. Erdener Yurtcan. Sonuçta ismi geçen banka şubesine operasyon yapılacağına, bu şubedekilerin DHKP-C’li olabileceğine inandırıldı. Sonuçta paranın teröristlerin eline geçmesini engellemek için önce 600 bin doları kendisine söylenen bir yola bıraktı. Ardından 2 milyon 500 bin lirayı yine bir otobüs durağında tanımadığı kişilere teslim etmek zorunda kaldı.
TAKTİK AYNI HİKAYELER FARKLI
Dolandırıcıların hedefi daha çok parası olduğunu bildikleri, yalnız yaşayan yaşlı kişiler. 82 Yaşındaki Prof. Kadriye Esin Cantez de ev telefonundan “terörle mücadele bilişim uzmanlığı” bölümünden kendisini polis olarak tanıtan bir kişi tarafından arandı. Bundan sonrası çok komplike bir dolandırıcılık hikayesiydi. Öncelikle dolandırıcılar 82 yaşındaki Prof. Kadriye Esin Cantez’e bütün kimlik bilgilerini banka hesaplarını, kardeşinin adını adresini bütün bilgilerini sıraladılar. Hikayenin bundan sonrası aynıydı. Hoca önce 13 bin lira ve evindeki mücevherlerini, üstelik evine kadar gelen dolandırıcıya teslim etti. Ardından aynı dolandırıcılar bir evini sattırıp 400 bin Euro’yu aldılar. Kayseri’de yaşayan ilahiyat profesörü ise yine aynı yöntemle dolandırıldı. 58 yaşındaki profesör aynı gün içerisinde farklı aralıklarla dolandırıcılara 1 milyon 55 bin lirasını kaptırdı. Profesör, dolandırıldığı anlamasıyla soluğu karakolda aldı. Başlatılan soruşturmada kendisini dolandıran kişilerin amca çocukları olduğu ortaya çıkmıştı.
‘OPERASYON İÇERİSİNDE OLMAK BENİ HEYECANLANDIRDI’
Telefonla dolandırılanlar kervanına katılan bir başka isim ise Prof. Dr. Canan Karatay. Karatay’a dolandırıcılar kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak bankadan çektirdikleri 50 bin dolar ve 10 bin lirayı iki ayrı parkta bıraktırdı. Dolandırıcılardan şikayetçi olan Canan Karatay, "Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmak beni heyecanlandırdı" açıklamasında bulunmuştu.
ORGENERAL DE DOLANDIRILDI
Dolandırıcılardan nasibini alan bir diğer isim ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Orgeneral rütbesiyle emekli olan Hurşit Tolon oldu. Dolandırıcılar Tolon’a kendilerini Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde başkomiser olarak tanıttı. FETÖ üyelerinin Tolon'un ev telefonuna bağlı internet hattı üzerinden görüşme yaptığını, bankadaki parasının da ABD'deki bir bankaya gönderilmeye çalışıldığını söyleyerek olayla ilgili operasyon yapılacağını ifade eden dolandırıcılar, Tolon'a ait paralardan parmak izi alınması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine dolandırıcılar ile buluşan Orgeneral Tolon, polis sandığı kişilere 12 bin 620 dolar para kaptırdı.
ARAYAN KİŞİ GERÇEK SAVCI DA ÇIKABİLİR
Telefonu açtığınızda her arayanı dolandırıcı sanmamakta fayda var çünkü sizi arayan kişi gerçekten de savcı olabilir. Her ne kadar dolandırıcı biriyle telefonda görüşme ihtimaliniz, savcıyla görüşme ihtimalinizden daha fazla olsa da hakkınızda hakaret davası açılmaması için söylediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor. Anadolu Adliyesi'nde görevli bir Cumhuriyet Savcısı, soruşturma dosyasındaki taraflardan birinin ifadesini almak için aradığı kişi "Beni mi dolandıracaksın?" deyip telefonu savcının yüzüne kapatınca hakkında "Savcıya hakaret"ten dava açıldığı bilgisini unutmamak gerekiyor.