Türkiye'de inşaat işçisi olmak: Yoksulluk, göç, ölüm...

Viven Tower inşaatındaki vinç 'kazası'nda vefat eden işçilerden biriydi Fesih Çiftçi. İlkokuldan bu yana çalışan Çiftçi'nin hikayesi yoksulluk, göç ve ölümün gölgesindeki inşaat işçiliğinin resmi...

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) verilerine göre 2022 yılında en az 1800 işçi iş cinayetlerine kurban gitti. 90'ın üzerinde işçinin vefat ettiği İzmir'de ise yılın son günü yaşanan vinç faciası hala kamuoyunun gündeminde.

Bornova'daki 32 katlı Viven Tower otel inşaatındaki vincin işçilerin kaldığı konteynerin üzerine devrilmesi sonucu 6 işçi vefat etti. İzmir Adli Tıp Kurumu'na (ATK) kaldırılan işçilerin cenazeleri memleketlerine gönderilerek defnedilmeye başlandı. Faciaya ilişkin İzmir Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında inşaat firmasının sahibi Emrullah Yolçi, şantiye şefi Muhammet Yolçi, İş Güvenliği Sorumlusu Fikret Kamil Aydın ve vincin sahibi İrfan Kasırga tutuklandı.

ŞİRKETİN İŞ GÜVENLİĞİ ANLAYIŞI: SACDAN ÇATI

Facianın detayları ise hen geçen gün yeni ayrıntılarla ortaya çıkmaya devam ediyor. İşçilerin anlatımlarına göre 4 ay önce konteyner, tam vincin yakınına konuldu. İşçiler şantiye şefi ve iş güvenliği uzmanına bu durumun tehlikeli olduğunu söyleyip yerinin değiştirilmesini istedi. Ancak "gerekli önlemlerin alındığı" söylendi. Önlem olarak ise konteynerin üzerine yalnızca sacdan bir çatı yapıldı. 4 ay boyunca konteynerin üzerindeki çatıya moloz, tahta ve briket düştü. Olay günü, işten çıkarak yemeğe giden işçiler daha sonra koğuşa döndü. İşçiler dinlendiği sırada vinç konternerin üzerine devrildi.

YOLUN SONU GÖÇ, ÖLÜM...

Faciada ölen işçilerden biri 36 yaşındaki iki çocuk babası Fesih Çiftçi'ydi. Ağrılı olan Çiftçi'nin cenazesi Iğdır'a defnedildi. Onun hikayesi de ülkede yoksullukla boğuşan birçok inşaat işçisinin durumundan farksızdı. Ağrı Diyadin'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Fesih Çiftçi, ilkokulun ardından öğrenimini bırakarak çalışmaya başladı. Daha sonra eğitimini açıktan sürdürerek diploma alan Çiftçi, bir dönem medrese eğitimi alıp imamı olmayan köylerde imamlık da yaptı.

Daha sonra inşaatlarda çalışmaya başlayıp, iş arayışı ile batı illerine göç eden Çiftçi'nin son durağı Bornova'daki Viven Tower inşaatı oldu. Burada çalışarak hem ailesine bakıp hem de anne, babası ve kardeşlerine destek olmaya gayret ediyordu. 

İşçilerin anlatımlarına göre, uyarılar üzerine şirket 'önlem' olarak konteynerlerin üzerine sacdan bir 'çatı' yapmakla yetindi.  

'YALNIZ GEÇİCİ BİR ÇATI KOYMUŞLAR'

Çiftçi'nin amcası Ramazan Çifçi de inşaat işçisi. Yeğeninin yıllardır çalıştığını ve inşaat konusunda tecrübeli olduğunu belirten Ramazan Çiftçi, yaşananları şöyle anlatıyor: "Fesih devamlı inşaatlarda çalışıyordu. Ancak bu olayda tecrübenin etkisi olmuyor haliyle. Koğuşta dinlenirken vinç düşüyor ve vefat ediyor. Herhangi bir suçları yok. Koğuşları tam vincin altına koymuşlar. Normalde yasak. Birkaç kez de itiraz etmişler. Konteynerlerin vincin yanından alınmasını istemişler. 'Üstümüze taş yağıyor, pislik yağıyor' demişler. Hatta bir gün bir kaza olacağı noktasında da uyarmışlar. Ancak kaldırmamışlar, yalnızca geçici bir çatı koymuşlar..."

Yeğeninin çalışarak ailesine destek olduğunu ifade eden amca Çiftçi, "Ailesi yıkılmış durumda. 5-6 yaşlarında bir oğlu bir kızı var. Yoksul bir aileden geliyor. Günlük çalışmayla geçimini sağlıyordu. Anne, baba hasta. Üç kız kardeşi var. Orada çalışıp ailesine de maddi anlamda destek oluyordu. Anne babasına para gönderiyordu" diyor.

'BURASI BÜYÜK İNŞAAT, 3-4 KİŞİ ÖLSE NORMALDİR'

Söz konusu şantiyede işçinin hayatının hiçe sayıldığını ifade eden Ramazan Çiftçi, hukuki girişimde bulunacaklarını da belirtti: "İşçilerin yaşam alanlarının şantiyeye en az 500-600 metre uzak olması lazım. İşçiyi düşünen firmalar yaşam alanlarını şantiyenin dışına çıkarıyorlar. Ben Folkart inşaatında çalıştığımda şantiyenin dışındaydı. Bunlar deyim yerindeyse Allah'tan korkmamışlar. İşçileri insan yerine de koymamışlar. İş güvenliği konusunda uyardıklarında 'Burada insanlar ölecek' dediğinde şantiyedeki yetkililer 'Bu kadar büyük inşaat, 3-4 kişi ölse normaldir' diyor. Böyle bir cevap verilmiş. Utanmadan bunu demiş. İnsan hayatını önemsememişler. İşçiler de iş olmadığı için çıkış verememişler. Başka yere gitseler de belki aynı şeyle karşılaşacaklardı. Türkiye'nin durumunu biliyorsunuz. İnsanlar iş bulamıyor. Şantiyede ne deseler kabul ediyorlar. Köle olarak kullanıyorlar. Kaza değil, cinayettir. Dava açacağız. Hakkını sonuna kadar savunacağız...”