Türkiye'nin 'Altın Vize' programı endişe yaratıyor: 'Türkiye, suçlular için güvenli bir sığınak'

DUVAR - Avrupalı polis yetkilileri, Türk vatandaşlığı alarak kanundan kaçan iki kokain kaçakçısını iade etmeyi reddeden Türkiye'nin suç örgütü üyeleri için güvenli bir sığınak haline geldiğini söylüyor. Avrupalı polis yetkilileri, Türkiye'nin 2020-2022 yılları arasında tonlarca kokain kaçırmakla suçlanan iki Balkan ülkesi vatandaşı için Belçika'dan gelen iade taleplerini, şüphelilerin talepten önceki aylarda Türk vatandaşlığı satın almalarının ardından reddettiği haberlerini doğruladı. ABD merkezli haber sitesi VICE News, 5 Eylül tarihli "Türkiye kokain kaçakçılarını barındırdığına dair yeni iddialarla karşı karşıya" başlıklı haberinde "Türkiye'nin sözde altın vize politikalarının aranan gangsterlerin adaletten kaçmasını kolaylaştırdığına dair 'artan endişeler' var" ifadesini kullandı.

BOSNALI MURDAA VE ARNAVUT SİNANAJ 500 BİN DOLARA TÜRK VATANDAŞLIĞI ALDI

Türkiye, temmuz ayında Belçikalı savcıların talebi üzerine Bosnalı Sani al Murdaa ve Arnavut Fljamur Sinanaj'ı iade etmeyi reddetti, çünkü her ikisi de bu yılın başlarında Saraybosna ve Belgrad'dan kaçtıktan sonra Belçika'nın tutuklanmaları için Interpol'e kırmızı bülten çıkarması üzerine kişi başı yaklaşık 500 bin dolar karşılığında Türk vatandaşlığı satın almıştı.

Artı Gerçek'in aktardığına göre tutuklanmaktan kaçınmak için Türkiye'nin Altın Vize programını kullanan kaçaklar hakkındaki haberler, geçen yıl Hollandalı yetkililerin, "Bolle Jos" (Tıknaz Patron) olarak bilinen ve yaygın olarak aranan bir başka kokain kaçakçısı Jos Leijdekkers'in Türk vatandaşlığı aldıktan sonra kartelini Türkiye'den cezasız bir şekilde işlettiğinden şikayet etmesi üzerine ortaya çıkmıştı. Türkiye şu ana kadar Leydeckers'i tutuklamayı reddetti, ancak operasyonuyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen işletmelere baskınlar düzenledi ve yaklaşık 1 milyar Türk Lirası ele geçirdi.

SIRP-KARADAĞLI SKALJER KARTELİNE ÇALIŞTILAR

Suç örgütü üyeleri tarafından kullanılan şifreli telefonlardan kurtarılan mesajlardan Murdaa ve Sinanaj'ın, kötü şöhretli Sırp-Karadağlı Skaljar karteli adına 2020-2022 yılları arasında Anvers Limanı'nda yakalanan en az 3,2 ton kokainle bağlantılı olduğu anlaşıldı. VICE'a açıklanan Interpol bildirimlerine göre de Murdaa ve Sinanaj da Skaljar karteliyle bağlantılı. Belçikalı savcılar, polis ve dışişleri bakanlığı yetkilileri konuyla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi ancak Belçika Federal Polisi'nden bir yetkili, diplomatik kaygılar nedeniyle adını gizlemek koşuluyla VICE News'a olayın ayrıntılarını doğruladı.

'TÜRKİYE VATANDAŞLARINI İADE ETMEYİ REDDEDİYOR'

VICE News'a konuşan polis yetkilisi "Birleşik Arap Emirlikleri uzun zamandır kokain şüphelilerinin mahkemeye çıkarılmasında en büyük sorun olmuştur, ancak Türkiye'nin Altın Vize politikalarının nakit parası olan herkesin neredeyse bir gecede vatandaş olmasını çok kolay hale getirmesi nedeniyle artan bir endişe var. Ve Türkiye, tüm hayatlarını Hollanda, Bosna ya da Sırbistan'da geçirmiş olsalar ve hiçbir Türk kanı ya da aile bağı taşımasalar bile vatandaşlarını iade etmeyi kategorik olarak reddediyor" dedi.

Bir diğer adını açıklamak istemeyen Avrupalı emniyet yetkilisi de Murdaa'nın Dubai'de yaşadığı düşünülen ve Güney Amerika ile Belçika ve Hollanda limanları arasında büyük bir kokain kaçakçılığı operasyonu yürütmekle suçlanan ünlü Bosnalı kaçakçı Edin Gačanin'in, nam-ı diğer Tito'nun, iyi bilinen bir ortağı olduğunu söyledi. Yetkililer tarafından Gačanin'in iş partneri ve bir zamanlar sevgilisi olduğuna inanılan Murdaa'nın üvey kız kardeşi ise savcıların kartelin kara para aklaması için paravan olduğunu iddia ettiği Saraybosna'daki önemli işletmeleri yönetiyor. Avrupalı emniyet yetkilisi, Skaljar ile rakibi Kavak klanı arasında beş yıldır süren ve Avrupa ve Güney Amerika'da yaklaşık 50 kişinin ölümüne neden olan savaşın, her iki kartelin de Balkanlar'dan İstanbul'a taşınıyor gibi görünmesi nedeniyle Murdaa'nın boş kalan liderlik pozisyonlarını doldurabileceğini söyledi.

İSTANBUL'DA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Skaljar kartelinin önemli isimlerinden Jovan Vukotić 8 Eylül 2022'de İstanbul'da bir suikasta kurban gitmiş, bunun üzerine Türk polisi Kavak karteli adına cinayet işlemekle suçlanan birkaç kişiyi tutuklamıştı. Cinayetlerle ilgili soruşturma sırasında Türk polisi, Zavak'ın patronu Željko Bojanić'i sadece Vukotić cinayetinden değil, aynı zamanda Bojanić'in Boğaz'daki lüks villasında Skaljar'ın bir başka üyesini işkenceyle öldürdüğü suçlamasıyla da tutuklamasına yol açan kanıtlar bulmuştu. Belçikalı polis yetkilisi "Türkiye vatandaşlarını iade edemez ama rakip gangsterleri Türkiye'de işkenceyle öldürdükleri için yargılayabilir" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)