Türkiye’nin dijital karnesi: Her 3 kişiden 1’i siber zorbalık görüyor
İngev ve Oxford Üniversitesi iş birliği ile Türkiye’nin dijital vatandaşlık raporu, Kısa Dalga’nın düzenlediği online toplantı ile açıklandı. Her 5 kişiden 1'i siber zorbalık yapıyor.
DUVAR - Oxford Üniversite’si Uluslararası Kalkınma Departmanı tarafından yürütülen ve Facebook tarafından finanse edilen çalışmada Türkiye’nin Dijital Vatandaşlık boyutları incelendi.
Dijital ticaret, dijital erişim, dijital iletişim, dijital okur yazarlık, dijital görgü kuralları, dijital hukuk, dijital haklar ve sorumluluklar, dijital denge ve sağlık ve dijital güvenlik 9 ayrı konun incelendiği raporda, Türkiye halkının algı ve davranışları sayısal şekilde ölçüldü.
Toplantı, Kısa Dalga Yayın Yönetmeni Kemal Göktaş’ın konuşması ile başladı. Göktaş, ‘’Dijital hayat Türkiye’de ve birçok başka ülkede belirleyici ve önemli hale geldi’’ dedi.
Yaşamın her alanında fiziksel ve dijital dünyanın iç içe geçmiş durumda olduğuna değinen Oxford Üniversite’sinden Dr. Eren Emre Korkmaz, ‘’Artık online ve offline kalmanın bir önemi kalmadı. Artık sürekli online’ız ve fiziksel dünyadayız’’ diye konuştu.
Online alandaki önemli konulardan birinin şiddet olduğuna dikkat çeken Korkmaz, ‘’Şiddet söylemi online kalmıyor, fiziksel şiddete dönüşebiliyor. İnsanlar online alanda organize olup örneğin mültecilere saldırabiliyor. Online şiddet nasıl fiziksel şiddete dönüşüyor kısmı da şu an en çok tartışılan konulardan biri’’ ifadelerini kullandı.
Dijital eşitsizliklerin yeni bir eşitsizlik türü olarak karşımıza çıktığını belirten Korkmaz, mevcut eşitsizleri de pekiştirdiğini söylüyor. Korkmaz, ‘’Bir yandan cebinde akıllı telefonları ve sanal asistanları olan yapay zekadan faydalanan insanın sahip olduğu ekonomik ve sosyal imkanlar var, diğer tarafta online alana sadece Facebook’ta yakınlarını görmek için girenler var. Bunlar arasındaki fark ve eşitsizliklerde artmış oluyor’’ dedi.
İş piyasasına girerken de bu eşitsizlikler arttığına dikkat çeken Korkmaz, ‘’Dijital alanda nezaket ve ahlak kurallarını öğretmek, yalan haberleri fark etmek, siber zorbalığa karşı çıkmak gibi özellikler konusunda hem toplumu hem de çocukları bilgilendirmek gerekiyor’’ diye konuştu.
‘DİJİTAL VATANDAŞLIĞIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER: KOMPLO TEORİLERİ, DEZENFORMASYON, NEFRET SÖYLEMİ VE SİBER ZORBALIK’
Oxford Üniversite’sinden Dr. Türkay Nefes de dijital vatandaşlığın önündeki engellerin; komplo teorileri, dezenformasyon, nefret söylemi ve siber zorbalık olduğuna dikkat çekti. Temelde ne yapılabilir konusuna da değinen Dr. Nefes, komplo teorisi, dezenformasyon, nefret söylemi ve siber zorbalık hakkında farkındalığı arttırmanın önemli olduğunu söyledi: ‘Siyasi parti üyeleri ve bürokratlarla bu kavramların anlamı, önemi ve olumsuz sonuçlarının tartışıldığı çalıştayların düzenlenebilir, eğitim müfredatı bu kavramların anlamı, olumsuz sonuçları ve nasıl tespit edileceği hakkında bilgi içerebilir’’.
Toplantıda İngev’in saha çalışmasını sunan Can Çakır, cep telefonu ve mobil cihazlar dahil edildiğinde Türkiye’de büyük çoğunluğun internet erişiminin bulunduğunu söyledi.
Araştırmaya göre, Türkiye’de internet erişimi olan cep telefonu kullananların oranı yüzde 97, evde internet bağlantısı bulunanların sayısı yüzde 76, evinde bilgisayar bulunanların oranı ise 67.
Dijital İletişim ve Görgü Kuralları, Türkiye’de dijital vatandaşlığın en fazla gelişme alanına sahip boyut olarak ortaya çıkıyor. Genel dijital vatandaşlık endeksine göre, Türkiye’nin dijital erişimi yüzde 80 ile ortalamayı yükseltiyor. Dijital Haklar, Sorumluluklar yüzde 56, Hukuk, Dijital İletişim ve Görgü Kuralları ise yüzde 47 ile Türkiye ortalamasını düşürüyor.
TÜRKİYE’DE İNTERNETE SOSYAL MEDYA İÇİN GİRİLİYOR
Türkiye’deki 15 yaş üstü bireylerle yapılan araştırmaya göre, ‘sosyal medya’ internete girmenin ana sebeplerinden biri. Sosyal medya hesaplarını kullanmak için internete girenlerin oranı 54 iken, internette gazete veya dergi okumak için girenlerin oranı yüzde 18’de kalıyor. Diğer internet kullanım nedenleri ise, internette gezinmek yüzde 23, anlık mesajlaşma uygulamalarını kullanmak yüzde 22 ve ve video, sinema seyretmek yüzde 18.
İnternetin hayatımıza getirdiği bir takım kolaylıklar olduğunu belirten İngev’den Can Çakır, E- devlet, internetten alışveriş yapmak ve E- nabız’ı kullanmanın pandemiden sonra öne çıktığını belirtiyor. Çakır, ‘’ En büyük farkı eğitim seviyesine baktığımızda görüyoruz. Eğitim seviyesi arttıkça bu platformların kullanımının ciddi şekilde arttığını söyleyebiliyor’’ dedi.
HER 3 KİŞİDEN 1’İ SİBER ZORBALIK MAĞDURU
Dijital güvenliğin bir başka boyutu olan siber zorbalığa ilişkin ise araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıkıyor. Türkiye’de her 3 kişiden 1’i siber zorbalık yaşadığını belirtiyor. Araştırmaya göre, sözlü tacize maruz kalanların oranı yüzde 25 ile ilk sırada yer alırken bunu sırasıyla şu suçlar takip ediyor: Cinsel taciz yüzde 12, çalınmış veri yüzde 11, tehdit yüzde 10, ifşa yüzde 9, siber linç yüzde 7, itibarsızlaştırma yüzde 7 ve aşağılama yüzde 6.
Araştırmaya göre, Türkiye’de her 5 kişiden 1’i ise ‘’siber zorbalık yapıyor. Faillerin yaptığı siber zorbalık türleri ve oranları araştırmada şu şekilde yer alıyor:
Sözlü Taciz: Yüzde 7
Cinsel Taciz: Yüzde 3
Çalınmış Veri: Yüzde 3
Tehdit: Yüzde 3
İfşa: Yüzde 3
Siber Linç: Yüzde 2
İtibarsızlaştırma: Yüzde 2
Aşağılama: Yüzde 2
TOPLUMUN YARISI İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPIYOR
İnternet alışverişinin hayatımızın bir parçası olduğunun belirten Can Çakır, ‘’Toplumda her iki kişiden biri daha önce en az bir kere internetten alışveriş yaptığını belirtiyor. Bunlarında yüzde 80'i ise ayda bir kere veya daha sık alışveriş yaptığını söylüyor’’ dedi.
Araştırma, güvenli alışverişin temel unsurlarının eğitim gruplarına göre nasıl değişkenlik gösterdiğini de inceliyor. Üniversite mezunları ile ilkokul mezunları arasında diğer unsurlarda görünen keskin farklar bulunmuyor. Çakır, ‘’Güvenli alışverişte para meseleleri daha eğitim seviyesinden bağımsız olarak ciddiye alınıyor. Burada asıl yaş grupları arasında farklılık gözüküyor. Bütün yaş grupları neredeyse birbirine yakın ama özellikle 55 yaş üstü internette alışveriş yaparken ve para ilişkisine girerken, güvenli uygulamalara daha az aşina’’ dedi.
TOPLUMDA DİJİTAL İLETİŞİM KAVRAMLARININ FARKINDALIĞI DÜŞÜK
Yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de ‘’Nefret Söylemi’’ kavramından haberdar olmayanların oranı yüzde 60. Araştırmada, ‘Siber Zorbalık’ kavramını bilenlerin oranı yüzde 45 iken, ‘’Trolleme’’ kavramına yüzde 47 ile daha aşina olduğumuz ortaya çıkıyor.
Öte yandan ‘’Dezenformasyon’’ ise sorgulanan tüm kavramlar arasında farkındalığı en düşük kavram olarak ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların sadece yüzde 26’sı ‘dezenformasyon’ kavramını bilirken, her 3 kişiden 2’si bu kavramı bilmiyor. Raporda yer verilen ve toplumların 'hakikat ötesi’, 'sahte haberler' ve bunların sonuçlarına karşı direnç potansiyelini ölçen Açık Toplum Enstitüsü'nün Medya Okuryazarlığı Endeksi’ne göre Türkiye 35 ülke arasında sondan ikinci, yani 34. oldu.