Türkiye’nin en sevilen Suriyelisi: Tuzlasporlu Aias

Suriyeli Kürt futbolcu Aias Aosman, iki sezondur Türkiye'de futbol oynuyor. Adana Demirspor, ardından Tuzlaspor'da attığı ve attırdığı gollerle Türkiye'deki futbolseverlere kendisini sevdirmeyi başaran Aias Aosman, ülkesinin milli takımında da oynuyor. Genç futbolcu, Suriyeli sığınmacılara ilham veriyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye’de gayri resmî rakamlara göre 4 milyon Suriyeli yaşıyor. Onlardan biri Tuzlasporlu Ais Aosman. 

Aias, Kamışlı’da doğmuş, Almanya’da büyümüş bir Kürt futbolcu… Yolu 1,5 sene önce Türkiye’ye düştü ve 1. Lig ekiplerinden Adana Demirspor’da başarılı bir sezon geçirdi. Mavi-lacivertli formayla 26 maça çıkan, 8 gol ve 3 asistlik performansıyla dikkatleri üzerine çeken genç futbolcu, bu sezon başında Tuzlaspor’a transfer oldu. Savaştan kaçan ailesiyle birlikte 4 yaşında ülkesinden ayrılan Aosman’ın ilginç bir hikayesi var.

Hannover’de Kürt mahallesinde büyüyen Aias, Kürtçeyi son derece akıcı konuşabiliyor. Almanya’da dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak futbola ilk adımını atan 26 yaşındaki oyuncu, bugünlere babasının maddi fedakârlıkları sayesinde gelmiş. Geçen sezon attığı ve attırdığı gollerle Adana taraftarının gönlünde taht kuran Suriyeli “10 numara”yı Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılardan bazıları da dikkatle izliyor. Öyle ki, Tuzlaspor’un sosyal medya paylaşımlarında Suriyelilerin Arapça yorumlarını görmek mümkün…

Türkiye’deki ilk röportajını Gazete Duvar’a veren Aias Aosman’la (Ayaz Osman) ilk bölümde kulübü, sezonu, ligi ve Türkiye futbolunu; ikinci bölümde ise hikayesini, Almanya’daki ve Türkiye’deki yaşamını konuştuk.

'ALMAN FUTBOLU TAKTİĞE, TÜRK FUTBOLU KUVVETE DAYALI'

Tuzlaspor’dan başlayalım. Bu sezon 1. Lig’e yükseldiniz. Çok iyi bir sezon başlangıcı yaptınız. Önceki hafta lider durumdaydınız. 

İlk 9 hafta iyi mücadele ettik. Takımımız iyi. Performansımız yüksek. Motive olmuş durumdayız. Hocamız bize ne derse onu yapıyoruz. 

Geçen hafta küçük bir kaza oldu. Haksız bir kırmızı kart gördün ve farklı yenildiniz.

Hatamı bilmiyorum. Hocalarım da maçtan sonra hakeme sordular ama bir şey söylemedi. 

Hakemin dirseğine dokunmuştun ama kötü bir niyetin yoktu.

Sadece bana bakması için ona seslendim. Bu da normaldi.

Ama hafta içi farklı kazandınız, Türkiye Kupası’nda Sultanbeyli’yi 5-0 yendiniz. Galiba her şey yolunda?

Bandırma maçının başında çok hata yaptık, hatalı goller yedik, motivasyonumuz düştü. Kart da gördük ve yenildik. Ama sonraki maçta takımımız çok iyiydi. Motive olduk, 5 gol attık ama 7-8 gol de atabilirdik. Bandırma maçında iyi değildik ama önümüzdeki hafta Samsun maçında daha iyi olacağız.  

Samsunspor da bu ligin iddialı ekiplerinden biri… Büyük yatırım yaptılar, iyi oyuncular transfer ettiler ama bu haftaya kadar istediklerini alamadılar. Bu maçın zor geçeceğini düşünüyor musun?

Evet onların paraları çok. İddialı transferler de yaptılar. İyi bir takım oldular. Maç 90 dakikadır. Ben kart cezalısıyım, gelecek hafta oynayamıyorum ama hocamız gerekli taktikleri verecektir, elimizden geleni yapacağız. İnşallah kazanırız.

Geçen sezon Adana Demirspor’da rakip kaleye yakın oynuyordun. Bu sezon bazı maçlarda seni daha geride, orta sahaya yakın gördük. Sen kendini hangi pozisyonda daha rahat hissediyorsun?

Buna hocamızla istişare ederek karar verdik. Gökcan’ın arkasında oynuyorum. Çünkü biz 6’lı sistemle oynuyoruz. Ben ve Aykut böyle oynamak istedik. Bu bize çok rahat geliyor. Böylece ben önümü daha geniş görüyorum. İkincisi Gökcan forvete yakın oynuyor. Çünkü ben iyi pas atıyorum, ona destek oluyorum. 

Evet ama bu ligin en iyi 10 numaralarından birisin. Giresunsporlu Nalepa ve İstanbulsporlu Rroca da 10 numara oynuyorlar ve bu sezon çok iyi gidiyorlar. Onlar hakkında ne düşünüyorsun?

Açıkçası onları tanımıyorum. Gökcan’ı da Tuzla’ya gelmeden önce tanımıyordum. Ama gördüğüm kadarıyla 10 numarayı Gökcan kadar iyi taşıyan yok.

Geçen sezonun ikinci yarısındaki maçlar seyircisiz oynanmıştı. Bu sezon da öyle oynanıyor. Hoş, seyircili oynansa da stadınız yetersiz. Bu yüzden Vefa Stadı’nı kullanıyorsunuz. Türk seyircisiyle pek tanışamadın diyebiliriz. Yine de sormak istiyorum, taraftar hakkında ne düşünüyorsun ya da burada seyircisiz oynamak nasıl bir duygu?

Eskişehir taraftarını gördüm iyiydi. Bursa’nın taraftarını da gördüm, çok iyiydi. Adana Demirspor’un taraftarı hayli hayli iyiydi. Bunlar dışında Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın ve Trabzonspor’un taraftarı çok, bunu biliyorum.

Tuzla taraftarını görmedin. Bunun eksikliğini hissediyor musun?

Sonuçta bir futbolcu kendisi için, kulübü için ve taraftarı için oynar. Adana Demirspor’da taraftar beni çok seviyordu. Bir süre sonra onların enerjisiyle oynadığımı hissetmeye başlamıştım. Burada taraftar yok ama onlar için oynuyorum. Biliyorum ki, inşallah bir gün onlar da gelecekler.

Evin burada mı, Tuzla halkıyla hiç temasın oldu mu?

Kurtköy’de oturuyorum, genellikle evdeyim, maalesef olmadı…

Stadyumda buluşamadınız ama taraftar seni televizyondan izliyor. Sosyal medyada sana yorum yapıyorlar. Bu yorumlarda Suriyeliler de dikkat çekiyor.

Sosyal medyayı pek takip etmiyorum. Ama yazılanları görüyorum. Desteklerini hissediyorum. Bandırma maçına kadar performansım çok iyiydi. Bu nedenle dikkatlerini çektim galiba. 

Türkiye’de uzun zamandır Suriyeli futbolcu görmemiştik. Sanırım Kasımpaşalı Sanharib Malki’den beridir yok. Suriyeli futbolcular kendilerini Türkiye’de ve Avrupa’da gösteremiyorlar.

Ne diyebilirim ki? İyi bir ligde oynamak Suriyeli oyuncular şanstır. Suriyeli futbolcular genelde dışarıda oynuyor ama Avrupa’da oynamıyorlar. Katar’da, Ürdün’de, Suudi Arabistan’da oynuyorlar. Ben de Avrupa’da yetiştim ve Suriye Milli Takımı’nda oynuyorum. Birkaç gün önce Dubai’de bir maçta oynadım.

Suriye Milli Takımı’nda oynama teklifi sana nasıl geldi? O süreç nasıl gelişti? Tereddüt ettin mi?

Tabii içeride savaş var, Suriye’de oynayamıyoruz. Kuveyt’te, Dubai’de oynadık. Açıkçası aradılar, şaşırdım, biraz da tereddüt ettim. Gel taraftarın için oyna, dediler. Sonuçta ben de Suriyeliyim. Oradaki insanları da düşündüm ve ikna oldum. 

Sen Almanya’dan geldin. Alman futboluyla Türk futbolunu karşılaştırırsak ne söyleyebilirsin?

Almanya’da futbol taktik, fizik, kondisyona dayalı, burada ise kuvvet belirleyici… 

Transfermarkt.com’daki bilgiye göre sözleşmene özel bir madde koydurtmuşsun. Almanya’daki bir kulüpten teklif gelmesi halinde düşük bir bedelle serbest kalabileceksin. Bunun nedeni nedir, Almanya’ya geri dönmek istemen mi?

Kontratımın bitmesine 8 ay kaldı. Öyle özel bir madde koydurtmadım. Bu yanlış bir bilgi. Onun linkini bana röportajdan sonra gönderin lütfen.

Peki kariyer planın nedir? Zira şu performansınla en azından Süper Lig’in baş altı ya da orta sıra ekiplerinden birine gidebilecek gibisin…

Allah bilir. Ben hiç geleceğimi düşünmüyorum şu an… Kendimi Tuzla’da göstermek istiyorum sadece. Kendime bir plan çizmiyorum. Performansıma odaklanmış durumdayım. 

Süper Lig’de en çok hangi oyuncuları beğeniyorsun?

Sosa, Luis Gustavo… 

Bu sene kim şampiyon olacak sence?

Fenerbahçe şampiyon olur, Alanyaspor da ikinci olur.

‘SURİYELİLERİN MORALİNİ DÜZELTMEK BENİM GÖREVİM’

Suriye’deki ve Almanya’daki çocukluğun nasıldı?

Çocukluğumun Suriye’sini pek hatırlamıyorum. Dört yaşında Almanya’ya gittik. Orada okulla beraber futbola da başladım. Saat 1’de okuldan gelirdim ve 4-5 gibi idmana koşardım. En baştan beri babam bana hep destek olmuştu. Fakat Almanya’da futbol oynamak için kulübe para da vermek lazımdı. Bizim fazla paramız yoktu. Babam benim için borç alıyordu. 15 yaşımda geldiğimde büyük bir kulüp beni istedi ama uzaktı. Bizde araba da yoktu, para da yoktu, borç aldık. İlk başta zordu ama ne mutlu ki bu günlere geldim. İlk kez 15 yaşımda futbol için evden ayrıldım. 17 yaşımdan itibaren de para kazanmaya başladım. Sonra babama ev aldım, dükkân açtım. Çok şükür!

Almanya’da Kürt olmak nasıldı?

Almanya’da Kürt olmak zor değil. Hannover’deki mahallemiz Kürtlerle doluydu. Konu komşu hepsi Kürt’tü. Tam anlamıyla Kürt kültürü içinde büyüdüm. 

Türkiye’nin sınır şehirlerinde akrabaların var mı? 

Kamışlı’da var ama burada yok. Yani varsa da ben bilmiyorum.

En son ne zaman Kamışlı’ya gittin?

Hiç gitmedim. En son 2017’de pasaport için Şam’a gittim. Sadece iki gün kaldım. Babam da en son 5-6 ay önce Kamışlı’ya gitti, 20 gün kaldı. Aslında bir ara gidip görmeyi ben de istiyorum. 

Siz Suriye’den Almanya’ya neden gittiniz?

Savaş. (*)

O savaşta kaybettiğiniz yakınlarınız var mı?

Biraz var.

Bir gün Türkiye’ye gelmek aklından geçmiş miydi?

Hayır (Gülüyor). Şans bu… Almanya’da oynarken iki adam geldi. Beni beğendiler, çağırdılar, görüştük. Sonra Murat Sancak beni istedi. Başta reddettim. Sonra babamı 4-5 kere telefonla aradı. Onu ikna etti. En sonunda ben de Adana Demirspor’a geldim.

Adana’da ilk dikkatini çeken şey neydi?

Adana’da fakir çoktu, Suriyeli çoktu. Şehir güzeldi ama ben pek dışarı da çıkmıyordum. Yani evden tesise, tesisten eve… Bir yanıyla güzeldi diyebilirim.

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların durumu hakkında ne düşünüyorsun?

Türkiye kapıyı açtı. Onları ölümden kurtardı. Suriye’de kalsalardı, hayatta olmayacaklardı. O bakımdan çok iyi oldu. Ama çok yoksul durumdalar. Türkiye de yardım etmeye çalışıyor ama durum pek iyi değil. Fakat ben böyle şeyleri pek bilmiyorum.

Maalesef Türkiye’de Suriyelilere ön yargıyla bakanlar da var. Sen belki bununla karşılaşmamışsındır ama durumun farkındasın, bu sana ne hissettiriyor?

Ben politik konulara girmek istemiyorum. 

Politik konulara girmek istemiyorsun ama geçen sezon 'Barış Pınarı Operasyonu' döneminde, bir iç saha maçında asker selamı vermiştin.

Murat Sancak’a golden sonra bir selam verdim. Onun politikayla ilgisi yoktu.

Peki Almanya’ya gidemeseydin, yani savaştan kaçamasaydın, bugün nasıl bir hayatın olacaktı? Ya da futbolcu olmasaydın ve Türkiye’ye başka bir yolla, mesela mülteci olarak gelseydin, bugün belki de bir konfeksiyon atölyesinde ya da fabrikada çalışacaktın. Hiç bunu düşündün mü?

(Gülüyor). Bunu kimse bilemez... Ölebilirdim de… Kader…

Arapça biliyor musun?

Hayır.

İstanbul'da hiç Kürt arkadaşın var mı?

Yok.

Bunun zorluğunu yaşıyor musun?

Hayır, zaten Tuzla’da imkanlar çok iyi. İngilizce tercüman sıkıntısı yok. Ayrıca Türklerle çok iyi anlaşıyorum. Hiçbir zorluk çekmiyorum.

Burada Kürt bir başkanla** çalışıyorsun. Bundan memnun musun?

Çok hoş! Zaten onun için geldim. (Gülüyor)

Türkiye’de Kürtçe müzik dinliyor musun?

Yok. Ben Almanya’da doğdum. Almanya kültürünü aldım. Genellikle Almanca müzik dinliyorum. Ama Suriyeli meşhur müzisyen Abbas Ahmet dayım oluyor. 

Peki Türkiye’deki yaşamını bize biraz anlatır mısın?

İstanbul’daki hayatım Almanya’dan daha güzel, burada yaşamayı çok sevdim. Ev almayı da düşünüyorum. Memnunum. Yaşamımı burada sürdürmek istiyorum. Ülkeyi gezemedim, maç için deplasmanlara günübirlik gidiyoruz, çok şey göremiyoruz. Sadece Bodrum’u ve Antalya’yı görebildim.

Röportaj boyunca pek gülmedin Ayaz.

(Gülüyor) Son maçta çok darbe aldım. Bacağım çok ağrıyor ondan… (Darbe aldığı bölgeleri gösteriyor, sol dizin iç kısmına ve sol ayak bileğine darbe almış)

Son sorum şu, sen Türkiye’de herhangi bir meslek dalında kendini ispatlamış ve toplumun bir kesimine sevdirmiş tek Suriyeli olabilirsin. Ve birçok Suriyeli genç için de ilham vericisin. Bu senin için nasıl bir şey?

Instagram hesabım var. Facebook hesabım da var. Orada da çok güzel geri dönüşler alıyorum. Ayrıca kulübün sosyal medya hesaplarında da bana çok destek oluyorlar. Ben de onların sayesinde mutlu oluyorum, motivasyonum artıyor. Hem onları, hem kendimi memnun etmeye, keyif vermeye, keyif almaya çalışıyorum. Ayrıca Suriye Milli Takımı’nda da oynayarak Suriyelilerin moralini düzeltmeye çalışıyorum. Ve onlardan çok razıyım, çünkü bana destek veriyorlar, performansımın yükselmesine vesile oluyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum. 

Spas.

Gelek spas.

*Mart 2011’de başlayan Suriye İç Savaşı değil.

**Diyarbekirspor’un sahibi Fevzi İlhanlı Haziran 2018’de Tuzlaspor A.Ş.’yi satın aldı, onursal başkan sıfatını taşıyor.

Not: Tercümanlığı için gazeteci Maaz İbrahimoğlu’na teşekkürler.