Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali'nin adı Dortmund'da yaşayacak

Dr. Safiye Ali'nin adı, yaşamının son yıllarını geçirdiği ve öldüğü Almanya'nın Dortmund kentinde bir caddeye verildi. Dortmund Belediyesi, Dr. Safiye Ali adına tıp ödülü de verecek.

Google Haberlere Abone ol

Yunus Ülger

ALMANYA - Ölümünden tam 69 yıl sonra 2021 yılının şubat ayında, Dortmund'da mezarı bulunan Türkiye'nin ilk kadın hekimi Dr. Safiye Ali'nin adı Dortmund'da bir caddeye verildi. Çoğunlukla göçmenlerin yaşadığı kentin kuzey semtindeki Spee caddesinin adı, "Dr. Safiye Ali Str." olarak değiştirildi. Almanya'da tıp öğrenimi gören Ali, Alman eşi göz doktoru Dr. Ferdinand Krekeler ile yaşamının son yıllarını Dortmund'da geçirmiş, 5 Temmuz 1952 yılında kanserden yaşamını yitirmişti.

Dr. Safiye Ali'nin eşinin yeğeni Prof. Ulrich Krekeler ile Türkiye ve Almanya davetlilerin katıldığı törende konuşan Dortmund Şehir Direktörü Jörg Stüdemann, Ali'nin sadece bir doktor olmadığını, aynı zamanda politik bir insan olduğunu hatırlattı. Ali'nin kadın hakları için daha o yıllarda mücadele ettiğini belirterek, zamanın ötesinde bir insan olduğunu vurguladı. Dortmund Belediyesi olarak, adını hak ettiği gibi yaşatacaklarını, bunun için adına tıp ödülü vereceklerini bildirdi. Essen Başkonsolosu Tayla Özgür Aydın, Ali'nin adını bir caddeye verdiği ve adına ödül düzenlediği için Dortmund Belediyesine teşekkür etti. Aydın, anıt mezar ve ödül için belediye ile işbirliği içinde olacaklarını bildirdi.

Jörg Stüdemann

NAZİLERİN ONURLANDIRDIĞI SUBAYIN ADINI TAŞIYORDU

Törene katılan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Kuzey Ren Vestfalya eyalet milletvekili Volkan, caddenin eski adının Nazilerin onurlandırdığı Maximilian von Spee adlı deniz subayına ait olduğunu bildirdi. 1861 ile 1914 yıllarında yaşamış olan von Spee'nin Birinci Dünya Savaşı'nda Falkland adasında öldüğünü söyledi. Sekiz yıl önce bu caddenin adının değiştirilmesinin gündeme geldiğini belirten Baran, kentte caddelere göçmenlerin adlarının verilmesini gerekli gördüğünü söyledi. Dr. Safiye Ali gibi insan hayatı kurtarmış birinin adının Dortmund'da bir caddeye verilmesinin büyük bir takdir örneği olduğunu vurguladı.

MEZARINI EŞİNİN YEĞENİ YAPTIRACAK

Mezarının bulunmasında önemli katkısı olan Dortmund Belediye Meclisi üyesi Emre Güleç, Dr. Safiye Ali için anıt mezarı eşinin yeğeni Prof. Ulrich Krekeler'in yaptıracağı bilgisini aldıklarını söyledi. Anıt mezarı, kentteki Türkiye merkezli kuruluşlar olarak yaptırmak istediklerini, ancak belediyenin mezar yapımını üstlenmek istediğini kendilerini bildirdiğini anlattı. Daha sonra ise belediyenin, varisi olarak Prof. Ulrich Krekeler'in mezarı yaptıracağı bilgisini kendilerine ilettiğini söyledi. Türkiye merkezli kuruluşlar olarak bir Müslüman mezarının nasıl olması hakkında belediyeye bilgi verdiklerini de anlattı.

1970'de ölen Dr. Ferdinand Krekeler de eşi Safiye Ali'nin üzerine gömülmüştü. 1985 yılında da mirasçılar sahip çıkmadığı için mezar kaldırılıp düzlenmişti.

ALMANYA'DA TIP ÖĞRENİMİ

Dr. Safiye Ali, 2 şubat 1894 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Osmanlı sultanları Abdülaziz ve 2. Abdülhamit'in yaveri Ali Kırat Paşa. Amerikan Kız Koleji'ni bitiren Safiye Ali, doktor olmak istiyor. Kolejin müdürü, öğrencilerini doktor olmaları için teşvik ediyor, cesaretlendiriyor. Safiye Ali'nin doktor olmasında okul müdürünün büyük katkısı var. Ayrıca doktor ve sağlık elemanı yetersizliği sebebiyle savaşlarda yaralanan askerlerin ölmesi de Safiye Ali'nin doktorluğu tercih etmesinde büyük rol oynuyor. Ne var ki, o zaman kadınların tıp eğitimi almaları yasak. Bu yasak Safiye Ali'yi yıldırmıyor, zamanın Eğitim Bakanı Ahmet Şükrü Bey'in yardımıyla burs alıyor ve Almanya'nın Würzburg şehrine tıp öğrenimi için geliyor. Birinci Dünya Savaşı yeni bitmiş, Ali dilini bilmediği ve savaştan yeni çıkmış bir ülkeye tıp öğrenimi yapmaya geliyor. Bu cesareti ve azmi, Safiye Ali'nin bir doktor ve siyasi bir kişilik olarak ileride İstanbul'da yapacağı çalışmalarının da habercisi oluyor. Safiye Ali, kısa sürede Almanca öğrenip tıp öğrenimine başlıyor, mezun olduktan sonra, kadın ve çocuk hastalıkları alanında uzmanlık öğrenimine başlıyor, bunu da başarıyla bitiyor. Bu sırada göz doktoru olan Ferdinand Krekeler ile evleniyor. Eşi, daha sonra Müslüman olup Ferdi Ali adını alıyor.

Uzmanlık öğrenimini tamamladıktan 1923'te eşiyle birlikte İstanbul'a dönüyor, eşiyle İstanbul'da muayenehane açıyor. Almanya'da kalma ve mesleğini burada sürdürme imkanı olmasına karşın o ülkesine dönüyor çünkü en büyük arzusu ülkesinde doktorluk yapmak. Beş yıl kadar kendi muayenehanelerinde doktorluk yapıyor, ancak kadın olduğu gerekçesiyle işleri yürümüyor. Kendisine muayeneye gelen kadınlar, erkek doktorlardan daha düşük ücret veriyorlar. 

POLİTİK BİR DOKTOR

Safiye Ali, sadece mesleğini çok seven bir doktor değil, aynı zamanda politik bir kişi. Kadın haklarının dar bir çevrede gündemde olduğu, 'feminizm' kelimesini daha kimsenin duymadığı bir dönemde kadın hakları alanında çalışmalar yapıyor. Kadın erkek eşitliğine inanmış, bunu her fırsatta savunan biri olarak Türk Kadınlar Birliği'ne üye olup derneğin çalışmalarına destek veriyor. Dahası milletvekilliğine de aday oluyor. En yoğun çalışmasını, kadınların fuhşa zorlanmasına karşı yapıyor, buna karşı yapılan gösterilere katılıyor.

ÇOCUKLAR İÇİN GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALAR

Kadın ve çocuk sağlığı alanlarında uzmanlaşan Dr. Safiye Ali, bu alanda birçok gönüllü çalışma yapıyor. Bir süre Fransız Kızılhaç'ı tarafından kurulmuş olan İstanbul'daki yardım kuruluşu Süt Damlası Bakımevi'nin yöneticiliğini yapıyor. Süt Damlası Bakımevi, anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için kurulmuş. Süt Damlası Bakımevi'nin başına geçen Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırıyor. Süt Damlası'ndaki çalışmaları kadınları emzirmeye teşvik etme, yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye yönelik. Safiye Ali, bu çalışmalarının yanı sıra Türkiye dışındaki sağlık konularındaki toplantıları da katılıyordu. Ayrıca çocuk ve kadın sağlığı hakkında birçok kitap yazdı.

ALMANYA'YA DÖNMEK ZORUNDA KALDI

Bu kadar verimli ve yoğun çalışmalarına karşın 1930'lu yılların başlarında Almanya'ya dönmek zorunda kaldı, çünkü doktor olarak işleri iyi gitmiyordu. Almanya'ya döndükten sonra eşiyle farklı kentlerde çalıştı ve sonra Dortmund kentine yerleşip burada muayenehane açtılar. Doktorluğunun yanı sıra üniversitelerde dersler de verdi. Kansere yakalanmasına karşın İkinci Dünya Savaşı yıllarında mesleğine olabildiğince sürdürmeye çalıştı. 5 Temmuz 1952'de kansere yenik düşerek yaşama veda etti.