TÜSİAD yöneticilerine dava: 22 sayfanın 17'si konuşma
20 Mayıs’ta hakim karşısına çıkan olan TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras'ın “hukuka güven” açıklamasıyla 'kamu barışını bozmaya' çalıştıkları savunuldu.
İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Turan ve Aras, 20 Mayıs Salı günü hakim karşısına çıkacak.
“Zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması yöneltilen TÜSİAD yöneticilerinin, 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapsi talep edildi.
22 SAYFALIK İDDİANAMENİN 17 SAYFASI, TÜSİAD YÖNETİCİLERİNİN KONUŞMASI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 22 sayfalık iddianamede, “Adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan ayrı bir soruşturma olarak değerlendirilmesine karar verildi.
İddianamenin ilk 17 sayfasında, Orhan Turan ile Mehmet Ömer Arif Aras’ın 13 Şubat'ta düzenlenen TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmaların içeriğine değinildi.
‘TOPLUMDA GÜVEN SARSILIYOR’ SÖZLERİNE ‘YALAN BİLGİ’ DEĞERLENDİRMESİ
Konuşmalar üzerine “hukuki” değerlendirme yapan savcılık, Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik güven probleminin olduğunu bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu söyleyen Aras’ın, görüşlerinin ifade özgürlüğü olamayacağını savundu.
Savcılık, kayyım atama, gözaltı, tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını ve bağımsız yargının olmadığını söyleyen Aras’ın, "yalan bilgiyi alenen yaydığını" iddia etti. Aras’ın, “toplumun genelini ilgilendiren olaylara ilişkin bilgileri, sırf halk arasında endişe ve panik yaratmak saikiyle" söylediği öne sürüldü.
İddianamede Aras’ın, kamu düzeninin bozulması ve siyasi, ekonomik, ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla konuşma gerçekleştirdiği iddia edildi.
‘HUKUKA GÜVEN' AÇIKLAMASI KAMU BARIŞINI BOZMAYA YÖNELİK’
Savcılık, Orhan Turan’ın “Hukuka güven kalmazsa güvensizlik, istikrarsızlık ve belirsizlik her yere sirayet eder. Sistemik risk oluşur” sözlerinin ise “Kamu barışını bozmaya yönelik” olduğunu savundu.
Turan’ın konuşmasının halk arasında endişe ve panik yaratmak saikiyle söylendiği öne sürüldü ve sözlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Ne olmuştu?
TÜSİAD'ın 13 Şubat'ta gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, "Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor fakat deprem, yangın, taciz, kadın cinayeti, iş kazası gibi kamuoyunda infial yaratan nice olayda ya suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyorlar” demişti.
Turan konuşmasının devamında son dönemde artan kayyım uygulamalarına, gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalara değinmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aras ve Turan hakkında soruşturma başlatmıştı. TÜSİAD yöneticileri, 19 Şubat'ta polis eşliğinde ifade vermeye götürülmüştü.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, yurt dışında yoğun ihracat yaptığını, 80’e yakın ülkeye seyahat ettiğini belirterek yurt dışına çıkış yasağının uygulanması talebinin reddine karar verilmesini istemişti.
YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras ise savunmasında, soruşturmaya konu konuşmasını "Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapılması gerektiği" hususunda yaptığını belirtmişti. “Türkiye’nin önünün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini dile getirmeye çalıştım” diyen Aras, konuşmasında kamuyu yanıltıcı herhangi bir bilgiye yer vermediğini dile getirmişti.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Orhan Turan ile Ömer Aras hakkında, yurtdışına çıkış yasaklı adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.