Uğur Kurt'un öldürülmesi davasında Servet Yılmaz ayrıntısı

Uğur Kurt'un 2014 yılında Okmeydanı'nda öldürülmesine ilişkin davada AYM yeniden yargılama kararı verdi. Dosyadaki müfettiş raporunda İstanbul Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın ihmali de yer alıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Anayasa Mahkemesi, 2014 yılı Mayıs ayında Okmeydanı'nda bir protesto gösterisi sırasında Uğur Kurt'un polis kurşunuyla öldürülmesi olayında yeniden yargılama kararı verdi. 3 yıl süren yargılama sonunda polis memuru Sezgin Korkmaz, "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar üzerine Kurt'un ailesi 2018'de AYM'ye başvurdu. AYM heyeti, yeniden yargılama yapılmasına oy birliğiyle karar verdi.

T24 yazarı Tolga Şardan, polis memuru Sezgin Korkmaz'ın 5 yıllık mesleki kariyerinde genel olarak müdürlerin makam şoförlüğü yaptığına dikkat çekti, dava için görevlendirilen müfettişlerin raporunda da deneyimsiz bir memurun sahada görevlendirilmesinin sakıncalarına değinildiğini belirtti. Şardan, "Uğur Kurt'u vuran polisin mesleki kariyeri ve cezadan kurtulan polis müdürleri" başlıklı yazısında, müfettiş raporlarındaki bir başka ayrıntıyı gündeme getirdi, "Müfettişlerin araştırmaları sırasında Okmeydanı'ndaki gelişmeleri takip etmenin yanı sıra olay yerinde bulunan polis güçlerinin sevk ve idaresi amacıyla bizzat resmi yazı ile görevlendirilen Şişli'den sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ile Şişli İlçe Emniyet Müdürü'nün görev bölgesinde olmadığı tespit edildi." diye yazdı. Şardan, raporda adı geçen İstanbul Emniyet Müdür yardımcısının bugün Ankara Emniyet Müdürü olan Servet Yılmaz olduğunu hatırlattı, Emniyet Genel müdürlüğü Disiplin Kurulu'nun rapora rağmen Yılmaz'a ceza vermediğini belirtti. 

Şardan'ın yazsının ilgili bölümü şöyle: 

"Müfettişler, hazırladıkları disiplin raporunda, söz konusu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ve İlçe Emniyet Müdürü hakkında, 'görevi savsakladığı' iddiasıyla disiplin cezası verilmesini talep etti.

Linkini yukarıda bıraktığım yazıda daha detayları olmasına karşın sonucu yeniden hatırlatayım. Emniyet Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu, söz konusu dosyayı görüşüp karara bağladı. Kurul, müfettişlerin, 'görevde savsaklamada bulunduklarını' tespit ettikleri polis müdürlerine, "ceza verilmemesi'ne hükmetti.

Hakkında ceza verilmesine gerek görülmeyen dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan isim, bugünün Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz.

O gün hakkında istenilen 'kınama' cezası verilseydi, Yılmaz'ın bugünkü görevine gelmesi mümkün olamayacaktı. Bu arada Yılmaz, önce Kahramanmaraş Emniyet Müdürü oldu. Sonra Emniyet Genel Müdür Yardımcısıydı. Halen de Ankara Emniyet Müdürü.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun emniyetteki A Takımı'nın en tepesindeki iki isimden birisi.

Yılmaz'la ilgili Google başta internetteki arama motorlarında yapılan aramada pek çok açık kaynak bilgisine ulaşmak mümkün. En son eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in Ankara'da öldürülmesiyle başlayan sürecin merkezindeki isimlerden.

Zaten Büyüteç'in takipçileri de artık yakından tanıyor Yılmaz'ı. Pek çok yazının konusu oldu.

Sonuçta, ülkede, kendi halinde yaşayan bir insan, hiç hesapta yokken acemi bir polisin silahından çıkan kurşunla iki yaşındaki evladını yetim bırakırken; aynı olaydan sorumlu olan bir başkası ceza almaktan kurtulup mesleki kariyerinin en üst basamaklarına tırmanıyor." (HABER MERKEZİ)