Uğur Mumcu’nun unutamadığım desteği
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, bundan 32 yıl önce katledilmişti. İşte bir anı: 1977 yılında Türk-İş üyesi Yol-İş Sendikası’nda uzman olarak çalışırken işten çıkarıldım. Mülkiye’den hocam Doç. Dr. Alpaslan Işıklı vasıtasıyla Uğur Mumcu işten çıkarılmamızı konu alan bir yazı yazdı. Mumcu, bu yazısında hem bize sahip çıktı, hem de Türk-İş’in CIA bağlantılı AAFLI örgütü ile ilişkilerini ortaya döktü…
Devrimci gazeteci-yazar Uğur Mumcu, bundan 32 yıl önce (24 Ocak 1993) arabasına bir bomba yerleştirilerek alçakça bir suikast sonucu katledilmişti. Uğur Mumcu ile tanışıklığımız 1970’li yıllara kadar gider.
1977 yılında Türk-İş üyesi Yol-İş Sendikası’nda basın uzmanı olarak çalışırken işten çıkarıldım. Sadece ben değil aynı zamanda sendikanın eğitim müdürü Ayhan Başaran da işten çıkarılmıştı. İşten çıkarılmamızı kısaca şöyle özetleyeyim:
Ekim 1977 ayı sonunda Türk-İş’te sendikaların eğitim ve basın uzmanlarının katıldığı bir toplantı yapılmıştı. Toplantıda Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir, AAFLI adıyla bilinen Asya-Amerika Hür Çalışma Enstitüsü’nün Türk işçilerinin eğitiminde katkı sağladığını ifade etti.
AAFLI – CIA İLİŞKİSİ
Aslında AAFLI, sendikal alanda CIA’in (Amerikan İstihbarat Teşkilatı) bir yan örgütü gibi çalışıyordu. Eğitim Müdürümüz Ayhan Başaran söz alarak, bu durumu ve bir fıkrayla da isim vermeden Kaya Özdemir’i eleştirdi.
Bu toplantıdan bir süre sonra, 4 Kasım 1977 tarihinde Başaran’la birlikte benim de iş akdime son verildi, yani sendikada işten çıkarılmıştık. Bizle ilgili fesih bildiriminde Genel Sekreter Muzaffer Saraç ile Mali Sekreter Bayram Meral’in imzaları vardı.
İşten çıkarıldıktan sonra İSTA Haber Ajansı’nın bülteninde, “Yol-İş’te iki uzmanın işine son verilmesinden bir süre önce Yol-İş Federasyonu Genel Başkanı Halit Mısırlıoğlu’na danışmanlıkla görevlendirilen iki kişinin Türk-İş’le AAFLI’nın ilk ilişkilerinin başladığı 1970’lerde konfederasyonda görev yaptığı öğrenilmiştir” diye yazıyordu. Bu kişiler Önder Aker ile Şanar Tayşi isimli şahıslardı.
MUMCU SAHİP ÇIKIYOR
Yol-İş’te çalışmaya başlamadan önce Politika Gazetesi’nde görev yaparken sendika konularıyla ilgili öğretim üyesi Doç. Dr. Alpaslan Işıklı ile tanışıklığım vardı. Zaten Alpaslan hoca, Yol-İş Sendikası’nda çalışmama da vesile olmuştu.
Doç. Dr. Işıklı (daha sonra profesör oldu), Mülkiye’de (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde) doktora öğrenimim sırasında hocam da olacaktı.
Alpaslan hoca, bizim işten çıkarılmamızı içine sindirememişti. Ayhan Başaran’la beni alıp yakın arkadaşı olan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun evine götürdü. Uğur Mumcu, bizleri duvardan duvara kütüphane ile kaplı odasına kabul etti. Durumu, Mumcu’ya anlattık. Uğur Mumcu, 7 Kasım 1977 tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Tehlikeli İlişkiler” başlıklı bir yazı yayınladı.
TÜRK-İŞ’E TEPKİ
Mumcu’nun bu yazısında, Türk-İş Genel Başkanı Halil Tunç’un Ekim (1977) ayında ABD’ye gittiğini, orada 21 gün kaldığını, daha sonra da Türk-İş’e bağlı sendikalarda işçi eğitiminin yeniden Amerikalı uzmanlarca üstlenildiğini belirtiyordu.
Cumhuriyet yazarı Mumcu, AAFLI adlı örgütün de CIA ile yakın ilişkiler içinde olduğunun yine Amerikan Otomobil İşçileri Sendikası tarafından belgelerle ortaya konduğunu hatırlatıyordu.
Uğur Mumcu, Alpaslan Işıklı’nın da “Sendikacılık ve Siyaset” isimli eserinde bu konunun kanıtlarıyla gözler önüne serildiğini ifade ediyordu. Mumcu’nun “Gözlem” isimli köşesindeki yazıda daha sonra şöyle deniliyordu:
“AAFLI, Türk-İş içinde eyleme geçmiştir. Konfederasyona bağlı federasyon ve sendikalardaki işçi eğitimi AAFLI tarafından örgütlenmeye başlanmış ve bu arada örneğin Yol-İş Federasyonunun da Eğitim Müdürü Ayhan Başaran ile basın danışmanı Atilla Özsever, hiçbir gerekçe gösterilmeden işlerinden uzaklaştırılmışlardır… Amerika neden Türk-İş içinde kolayca at oynatıyor? Bunun yanıtını siz verin, ey Türk-İş içindeki ‘sosyal demokrat’ sendika liderleri, siz…”
BASINDAKİ HABERLER
Uğur Mumcu’nun yazısının yanı sıra Vatan ve Politika gazetelerinde de bizim işten çıkarılmamızı anlatan ve Türk-İş’in CIA ile bağlantısı olan AAFLI örgütüyle ortak seminer düzenlediğine ilişkin haberler yayınlandı.
Türk-İş içinde yönetime muhalif olan sendikalar da zaman içinde bu konfederasyonun AAFLI ile ilişkilerini kesmeye dönük etkin bir tavır koydular. Alpaslan Işıklı’nın kitabı ve Uğur Mumcu’nun yazılarıyla başlayan ve daha sonra muhalif sendikaların da etkisiyle Türk-İş’in 1992 yılında yapılan genel kurulunda AAFLI ile ilişkisinin kesilmesi karar altına alındı.
Uğur Mumcu’nun bize sahip çıkmasını ve ardından Türk-İş’in CIA bağlantılı bir örgütle ilişkisinin ortaya konmasını unutmak mümkün değil. Bu devrimci, cesur yürekli gazeteci-yazarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz…