Ukrayna operasyonu Rus kamuoyunda bölünme yaratıyor

Rusya’da yaşayan eski başbakan Dimitri Medvedev gibi seçkinler Putin’i desteklerken, bir kısmının çocukları şüphe işaretleri gösteriyor.

Google Haberlere Abone ol

Cynthia Hooper

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sadece Ukrayna’ya boyun eğdirmek için değil, aynı zamanda Kremlin politikalarını desteklemeleri için kendi vatandaşlarını bir arada tutmak amacıyla da tehlikeli bir mücadeleye kilitlendi. Buna karşın Ukraynalı savaşçılar Twitter yayınlarında ve TikTok videolarında dünyanın beğenisini kazandıkça, ‘Rus birliği’ hayali de parçalanmaya başlıyor.

Rusya genelinde nesiller arası bir mücadele patlak verdi. Bu mücadele, çoğunlukla devlet televizyonunun anlattığı hikayelere inanan insanları, büyük kısmı şu anda yurtdışında yaşayan ve çalışan kendi çocuklarıyla karşı karşıya getiriyor. Yeni nesilden olanlar, savaştan dolayı yaşadıkları şok ve utancı dile getirmek ve Putin rejiminin anlatısına karşı çıkmak amacıyla sosyal medyaya yöneliyor.

Bahsettiğim şey, yalnızca bir Rus tarihi ve medyası uzmanı olarak değil, kişisel hayatımda da yaşadığım bir gerçeklik. Yirmi sekiz ve yirmi dokuz yaşlarında olan iki üvey kızım, Rusya’nın işgaliyle ilgili sorular sormak için Moskova’da yaşayan büyükannelerini aradıklarında, yanıt gözyaşlarıyla birlikte geldi: “Nasıl böyle bir soru sorabilirsiniz? Rusya savaş başlatmaz. Rusya diğer ülkeleri işgal etmez.” Ailenin ortak görüşü, bu genç kadınların 15 yıl önce Amerikan vatandaşı olmalarının ardından “tamamen değiştikleri” idi.

KREMLİN BASINA KARŞI TUTUMUNU SERTLEŞTİRİYOR

Hükümet, Rusya içinde, izleyicileri ya anavatanlarıyla gurur duymak ya da sözde dış düşmanlara karşı öfkeyle doldurmak üzere tasarlanmış olan Rus yanlısı mesajlar yayınlıyor. Kremlin denetimindeki televizyon haberleri -röportajlar ve yerinde çekilen videolarla desteklenen, çok zekice ve inandırıcı biçimde hazırlanan hikayelerde- neo-Nazi Ukraynalıların Rus sivillere karşı gerçekleştirildiği öne sürülen zulümleri ayrıntılarıyla aktarıyor. Ukrayna’nın Donbas bölgesinde bulunan Rus muhabirler, insan kemikleri olduğunu iddia ettikleri görüntülerle birlikte “toplu mezarlardan” ve “soykırımdan” bahsediyorlar. Devletin sansür kurumu Roskomnadzor, devletten bağımsız kişilere ait olan gazete ve radyo istasyonları da dahil olmak üzere, haberlerde “savaş" kelimesinin kullanmasını yasakladı; bunun yerine “özel harekat” teriminin kullanılmasını istedi. Yerel basına “bir dayanaktan yoksun” bilgilerin yayılmasını durdurma ve yalnızca Rus hükümet kaynaklarına güvenmeleri talimatı verildi. Devlet televizyonunda ise Ukrayna bağımsız bir devlet değil, bir “bölge” olarak anılıyor.

Twitter üzerinde resmi açıklamalarla çelişen bilgiler dolaşmaya başladığında, Kremlin, vatandaşların siteye erişimini kısıtladı. Facebook teyitçileri, kimi devlet medyası haberlerinin doğruluğunu sorguladığında, Kremlin de benzer biçimde Rusya’daki tahminen 70 milyon Facebook kullanıcısının büyük kısmının platforma giriş yapmasını engelledi.

Hükümet, 1 Mart’ta efsanevi radyo istasyonu Echo Moscow’u kapattığını ve geriye kalan yegane bağımsız televizyon istasyonu olan Rain’in yayınlarına son verdiğini duyurdu. Hükümet, her iki kanalı da kuralları ihlal etmek ve “sahte haberler” yaymakla itham etti.

RESMİ HİKAYELER

Rusya’nın beklenmedik işgaline ilişkin resmi açıklamaları, Kremlin’in eylemlerini haklı çıkarmayı amaçlıyor. 27 Şubat’ta Rusya-1 adlı televizyon kanalında yayınlanan “Ukrayna: Bugüne Nasıl Gelindi” başlıklı haberde, yaşanan çatışmanın ABD’nin 2014 yılında Rusya’ya ihanet ettiği iddiasından kaynaklandığı ifade edildi.

Eski görüntülerde, Putin, Batılı liderlerin o dönemki Rusya yanlısı Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Kiev’in ana meydanında bir araya gelen protestocuları dağıtmak için şiddet kullanmasını önlemek amacıyla kendisine nasıl yalvardığını aktarırken gösteriliyor. Putin’in anlattığına göre, [eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç] sözünü tuttu; buna karşın protestocular seçilmiş cumhurbaşkanını devirdi ve ABD bu ‘darbeyi’ gözüpek ve demokratik bir eylem diye nitelendirerek alkışladı.

Bunun gibi yapımlar zekice, iyi kurgulanmış ve ziyadesiyle ikna edicidir. Bir hükümet araştırma kuruluşu, Rus halkının yüzde 68’lik bir kesiminin ülkenin Ukrayna’da giriştiği eylemlere destek verdiğini öne sürüyor. Pek çok vatandaş, basın mensuplarına, Ukrayna’daki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerine yapılan Rus ‘yardımlarından’ ötürü şükran duygularını ifade ediyor.

Buna karşın, hükümet hikayeyi tamamen kontrol edemiyor. 26 Şubat günü, devlete ait bir haber ajansı olan RIA Novosti ve diğer bazı yayın organları yanlışlıkla, Putin yanlısı bir ideolog tarafından yazılan ve aslında var olmayan bir Rus zaferi olduğu anlaşılan bir olayı fazlaca erkenden kutlayan bir makale yayınladı. Makale, Putin’e “Ukrayna meselesini sonsuza dek çözdüğü” için övgüler düzüyor ve ‘Rusya birliği’ “restore edildiğine” göre artık “yeni bir dünyanın” şafağını müjdeliyordu.

FARKLI BİR HİKAYE UĞRUNA SAVAŞMAK

Mücadele devam ederken, birçok basın kuruluşu neyi ne kadar söyleyeceğinden emin değil gibi görünüyor. 1990’larda Boris Yeltsin yönetimindeki Rusya’nın eski maliye bakan yardımcısı olan Sergey Aleksaşenko, 27 Şubat’ta, geniş etki sahibi olan iş gazetesi Kommersant’ın, Ukrayna’ya yönelik seferberlikten bahsetmekten kaçınmayı başarması karşısında yaşadığı şoku dile getirdi. “Savaş karşıtı protestolar [haberlerde] var ama hiçbir yerde savaştan bahsedilmiyor” dediği bir tweet attı. Aynı esnada, Putin döneminde -toplam 145 milyonluk nüfustan- Batı’ya göç eden yaklaşık 2 milyon Rus’un büyük kısmı gibi, genç Rus gazeteciler farklı bir hikayeyi yaymak amacıyla sosyal medyayı kullanıyorlar.

Çoğunluğu ne savaş ne de iç baskı yaşandığına inanıyor. New York’ta bilgi teknolojileri yöneticisi olarak çalışan ve akrabaları için duyduğu endişe nedeniyle ismini açıklamak istemeyen eski bir Moskova sakini ise, “Rusya’da yaşayan herkes çarşamba gecesi kendi ülkelerinde uyudu ve sonraki sabah Kuzey Kore’de uyandı” diyor. Rusya’da bir dijital gazetede çalışan Ksenia Sobchak, 24 Şubat’ta, hükümetin yalanlarını açığa çıkarmak üzere hazırladığı, Rus halkına yönelik özel bir haber yayınladı. Hazırladığı haber, ABD’li aktör Sean Penn ve Ruslar arasında şöhret sahibi olan Ukraynalı müzik videosu yapımcısı Alan Badoev ile gerçekleştirdiği canlı Skype röportajlarını içeriyordu. Her iki adam da Kiev’deki ayrı bölgelerde bombardımana maruz kalıyorlardı. İkisi de ağlamak üzereydi.

HEMFİKİR OLMAMA CESARETİ

Putin yönetiminde, hükümet politikasına karşı kamuoyuna açık bir eleştiride bulunmak, suç olarak nitelendirilebilir. Ancak Rusya’da yaşayan bir avuç insan hem hükümetin Ukrayna’daki dış savaşına hem de ifade özgürlüğünü hedef alan iç savaşına karşı söz söylemek için sosyal medyayı kullanıyor. Bir video blogger olan Yury Dud, Instagram’daki 4.9 milyon takipçisine savaşa karşı çıkan cesur Ruslardan örnekler sundu. Buna ek olarak, Putin rejimi altında “Rusya’da insan iradesinin bastırılması” diye adlandırdığı yaklaşımı kınayarak muhalefetin susturulmasına göndermede bulundu.

Moskova’da bulunan Tretyakov Sanat Galerisi, ilk bakışta sıradan bir müze turu gibi görünen ama şifrelenmiş olsa da güçlü bir mesaj içeren bir Instagram fotoğrafı paylaştı. Müze rehberi, Vasily Vereshchagin’in ‘Savaşın Kutsanması’ adını taşıyan ve insan kafataslarından oluşan bir dağı sergileyen tablosunun önünde dururken fotoğraflanmıştı. 19. yüzyıl sanatçısı, eserini “geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki bütün büyük fatihlere” adamıştı. Bu paylaşım, eğitimli Rusların gözünde açık biçimde Putin’i işaret ediyor.

Rusya’da yaşayan eski başbakan Dimitri Medvedev gibi seçkinler Putin’i desteklemeyi meslek edinirken, bir kısmının çocukları şüphe işaretleri gösteriyor. Kremlin  Sözcüsü Dimitri Peskov’un kızı, işgalin duyurulduğu gün Instagram sayfasında “Ukrayna’da Savaşa Hayır” dediği bir mesaj yayınladı. Rusya Savunma Bakanı’nın kızının nişanlısı, [aynı güne denk gelen] doğum gününde en çok istediği şeyin barış olduğunu belirtti.

O günden bugüne tüm bu paylaşımlar kaldırıldı. Öte yandan, Instagram’ın aktardığı kadarıyla, yalnızca 26 ve 27 Şubat arasında #nowar (Savaşa Hayır) ya da Rusça karşılığı olan #нетвойне başlığını taşıyan yaklaşık 50.000 fotoğraf yayınlanırken, 28 Şubat’a kadar toplamda 330.000’in üzerinde gönderi paylaşıldı. The Economist tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, sosyal medyada Rusya’nın en büyük 50 şehrinden ve diğer 91 ülkeden savaş karşıtı paylaşımlarda bulunulduğunu tespit etti.

Batıdaki Pskov kenti, Çeçenya’da, bölgede konuşlanmış bir paraşütçü birliğinin büyük kısmının canını alan savaşın 22. yıl dönümü olan 1 Mart günü, Kremlin duvarlarına ışıklarla ‘Savaşa Hayır’ sloganını yansıttı. Kent idaresi, Twitter üzerinde bu aydınlatmanın görüntülerini paylaştı.

Ne var ki, sosyal medyada eş zamanlı biçimde Rus vatanseverliğinde de bariz bir yükseliş görülüyor. Bunlara ek olarak, 1 Mart günü, son 24 saatin en rağbet gören Twitter başlığı, “Zafere Evet” anlamına gelen Rusya yanlısı #ДаПобеде sloganı oldu.

İnsanlar protestolar gösterileri düzenliyor olsa da onlarca polis onları tutuklamaya hâlâ istekli ve muktedir; şu ana dek 5 binden fazla protestocu gözaltına alındı. Rusya’daki kamuoyu bölünmüş durumda.


Yazının orijinali The Conversation sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)