İşgalden etkilenen Türkiyeliler: Ekonomi yüzünden Türkiye’ye dönmedik

Rusya’nın Ukrayna işgalinin başladığı günlerde konuştuğumuz Türkiye vatandaşlarına iki ay sonra yeniden ulaştık. Almanya'ya giden ve Ukrayna'da kalanların Türkiye'ye dönmeme gerekçeleri ekonomik.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Rusya ile Ukrayna arasında şubat ayının sonunda başlayan çatışmalar hâlâ devam ediyor. Milyonlarca insanın Ukrayna’dan göç etmesine neden olan krizde sivillerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi.

Ukrayna ile Rusya arasında gerilimin tırmandığı ilk günlerde, ülkedeki tabloyu Gazete Duvar’a anlatan dört Türkiye vatandaşıyla çatışmaların ikinci ayı yaklaşırken yeniden konuştuk. İkisi Almanya’ya giden, ikisi de Ukrayna’da kalmayı tercih edenler Türkiye’ye dönmeme gerekçesi olarak ülkedeki ekonomik durumun kötü olmasını gösterdi.

Erdal Taşdelen

UKRAYNA’DAN AYRILMAK İSTEMEYEN TAŞDELEN ALMANYA’YA GİTTİ

Yaklaşık 25 yıldır Ukrayna’da yaşayan Erdal Taşdelen, Rusya’nın ilk saldırıyı başlattığı kentlerden Donetsk’e bağlı Kramatorsk’ta dönercilik yapıyordu. Ukrayna’nın doğusunda yaşayan Taşdelen çatışmaların ilk günlerinde ülkeden ayrılmak istemediğini söylese de zaman içerisinde Ukrayna’yı terk etmek zorunda kaldı.

Hamile olan gelini ve eşiyle birlikte uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından önce Polonya ardından da Almanya’ya geçen Taşdelen, eşiyle birlikte Hannover’da Ukrayna’dan ayrılanların kaldığı bir kampta yaşıyor. Hamile olan gelininin bir hafta önce doğum yaptığını, Almanya’da oturum belgesi almak için çabaladıklarını anlatan Taşdelen, ayrılma kararına dair, “Benim için ayrılmak çok zordu. Bu ayrılma kararını ağlayarak aldık. İki dükkanımız vardı. Yatırım yapmıştık savaş patladı. Yapacak bir şey kalmamıştı. Torunum olacaktı ve kalamadık. Bir ay sonrası ne olacak belli olmadığı için zor bir yolculukla Almanya’ya kadar geldik” dedi.

‘TÜRKİYE’YE GELMEYİ EKONOMİK NEDENLERLE DÜŞÜNMEDİM’

Eşi Ukraynalı olan Erdal Taşdelen, Almanya’da kaldıkları kampın koşullarının iyi olduğunu, bir dönem evde arkadaşlarının yanında kaldıklarını fakat ekonomik olarak zorlandıkları için kampa geri döndüklerini söyledi. Almanya’da geçici oturum izni almaya çalışan Taşdelen, bu süreçte yaşadıklarına dair, “Ben on yıl yaşlanmış durumdayım. Eşim benden fazla, 15 yıl yaşlandı. Eşim 2014 yılındaki savaşı da görmüştü. Şimdi her şeye panik, sese çok duyarlı. ‘Sokakta mı kalacağız, aç mı kalacağız’ diye endişeleniyor. Stres çok yüksek. Birçok insan da böyle” dedi.

Savaşın bittiği an Ukrayna’ya geri döneceğini, savaş bitmezse de en az iki yıl daha Almanya’da kalmayı planladığını söyleyen Taşdelen, bu süreçte ekonomik nedenlerle Türkiye’ye gelmediğini anlattı. Taşdelen, “Türkiye’ye gelmeyi hiç düşünmedim. Benim Türkiye’de dikili ağacım yok. Gelip ne iş yapacağım? Ekonomik sebeplerden dolayı gelmiyorum. Türkiye’ye gelsem birinin yanında bir ay kalsam ne yapacağım? Ekonomik nedenlerle Almanya’ya geldik. Türkiye’de ekonomik durumlar daha iyi olsa, orada bir gelirim olsa gelirdim. Türklerin büyük kısmı da buraya ekonomik nedenlerle geldi” dedi.

Taşdelen’in Hannover’de kaldığı kamp

‘AVRUPA’DA YAŞAM DAHA İYİ OLDUĞU İÇİN TÜRKİYE’YE DÖNMEDİK’

Ukrayna’nın batısında, ülkenin en büyük kentlerinden olan Lviv’de yaşayan Aylin D. gerginliğin başladığı ilk günlerde bunun tırmanmayacağı görüşündeydi. Artan çatışmaların ardından bir hafta içerisinde Ukrayna’dan ayrıldıklarını anlatan Aylin D. yaşadıklarını, “Sizinle konuştuktan 1-2 gün sonra Lviv’den çıktık. Süreç psikolojik olarak bizi etkiledi. Kendimize gelmemiz bir iki hafta sürdü” sözleriyle aktardı.

Şu an Almanya’da olan ve savaşın bitmesini beklediklerini söyleyen Aylin D., “Geçici bir izinle Almanya’dayız. Türkiye’ye dönmeme kararı aldık. Avrupa’da yaşam daha iyi olduğu için Türkiye’ye dönmedik. Savaş biterse döneceğiz. Barış kararı alınırsa Ukrayna’ya döneceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘SANKİ BURADA DEĞİL DE TÜRKİYE’DE SAVAŞ VAR’

Donetsk’e iki saatlik mesafede bulunan Azak Denizi’nin kıyısındaki Berdyansk şehrinde yaşayan Türkiye vatandaşlarından biri de Nurullah Yıldırım’dı.* Halen çatışmaların sürdüğü Maripol’a 80 kilometre uzaklıkta yaşayan Yıldırım, çatışmaların ilk günlerinde Ukrayna’dan ayrılmayı düşündüğünü, Türkiye’ye götürecek otobüslerin gelmesine karşın ayrılmadığını söyledi.

Şu an kaldığı Berdyansk’ta Rusya’nın etki gösterdiğini, çatışma yaşanmadığını ve insanlarda panik havası olmadığını söyleyen Yıldırım, “Buraya Rusya’dan Kırım’dan mallar geliyor. Satılabilecek ne varsa burada var. Ekonomik anlamda da kaygı durumum yok. Buradaki hayata yavaş yavaş ruble girecek” diye konuştu. Türkiye’ye gelmemesinin “gerçek nedenini” paylaşmak istediğini söyleyen Yıldırım, ülkedeki ekonomik tabloya işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Burada savaş olmasına rağmen fiyatlar Türkiye’den daha ucuz. Sanki burada değil de Türkiye’de savaş var. Türkiye’deki geçim zorluğu savaş ortamı gibi. Ben ailemle görüşüyorum. Bir çuval şekeri 700 liraya alıyorlar. Aynı şekeri ben burada savaş olmasına, gıda kıtlığı yaşanmasına rağmen Türkiye’dekiyle aynı fiyata alıyorum. Burada çiçek yağı, un Türkiye’den daha ucuz. Buradan Türkiye’ye giden aile dostumuz vardı. İstanbul’da yaşıyorlar şimdi. Bana pişman olduğunu, fiyatların fahiş olduğunu söylüyor ve ‘keşke kalsaymışım’ diyor.”

KİEV’DE YAŞAYAN ERDOĞAN: İNSANLARIN YÜZDE 60'I NORMAL HAYATA DÖNDÜ

3 yıldır Ukrayna’nın Başkenti Kiev’de yaşayan Ulaş Erdoğan ise çatışmalar başlamadan kısa bir süre önce kafe açmıştı. Ancak Erdoğan, çatışmaların başlaması üzerine malları ihtiyaç sahiplerine dağıtıp dükkanı kapattı. 

Başkent’te bombardımanın artması üzerine ilk olarak kız arkadaşının ailesinin yanına, Kiev’e 400 kilometre uzaklıktaki Poltova’ya gittiklerini anlatan Erdoğan, daha sonra Kiev’deki tablonun iyileşmesiyle geri döndüğünü söyledi. Erdoğan, “Ben de herkes gibi 3-4 günde biter, Rusya alır, yönetim değişir gibi düşündük. Baktık ki iş öyle değil. Direniş çok büyük oldu. Çevremde tanıdığım insanlar, Türkler dahi askere katılmaya başladı. Şimdi Kiev’de bariyerler kalkmaya başladı. Ben iki hafta önce dükkanımı tekrar açtım. Şu anda Kiev’de bir panik ortamı yok. Bomba sesleri de yok. Sirenler bazen çalıyor ama insanlar yüzde 60 normal hayata döndü. Güvenlik sağlanmaya başlandı” dedi.

 Hannover’daki kamp

Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmediğini belirten Erdoğan, bunun nedenine ilişkin ise, “Burada birlikte yaşadığım insanla bir yıldır beraberim. Kendisi milliyetçi ve gitmek istemedi. Onu bırakıp gidemezdim. O da gelmiyordu. Benimle gelse Türkiye’ye geçecektim” diye konuştu. (DUVAR)

* Güvenlik kaygısı gerekçesiyle ismi değiştirilmiştir.