Ukrayna’da yaşayan Türkiyeliler anlatıyor: Kimse savaş istemiyor, panik yok

Ukrayna ile Rusya’nın ateşkes ihlalleri, tarafların suçlamaları iki ülke arasındaki krizi büyüttü. Ukrayna’da yaşayan Türkiyelilere göre toplum savaş istemiyor. İnsanlarda korku var ama panik yok.

Donbass bölgesindeki Kramatorsk şehrinde hayat olağan şekilde devam ediyor. Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Ukrayna ile Rusya arasında bir süredir devam eden kriz, son günlerde iyice tırmandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlıklarını tanıma kararının ardından Batı’dan ekonomik yaptırım hamleleri geldi. Moskova-Kiev-NATO hattında denge kurmaya dönük adımlar ve iki kutup arasında savaş durumunda ortaya çıkabilecek olumsuz tablonun tartışıldığı ortamda Ukrayna’da yaşayan Türkiyelilerle konuştuk. Ukrayna’nın en doğusu, en batısı ve Başkenti’nde yaşayan Türkiyeliler, iki ülke arasındaki gelişmelerin sosyal hayata etkilerini, toplumun bakış açısını ve kendilerinin çatışma durumunda takınacakları tutumu anlattılar.

'KORKU VAR AMA PANİK YOK’

Yaklaşık 25 yıldır Ukrayna’da yaşayan Erdal Taşdelen, 2014 yılından bu yana gerilimin sürdüğü Donetsk’e bağlı Kramatorsk’ta dönercilik yapan bir Türkiyeli.  Sınır bölgesine oldukça yakın bir yerde yaşayan Taşdelen’in aktardığına göre yaşadığı yerde hiçbir hareketlilik yok. Krizin tırmandığı son dönemde de önceki gibi sosyal hayatın devam ettiğini belirten Taşdelen, sınırda hareketlilik olduğunun konuşulduğunu ifade etti: “Bize sadece ‘sakin olun’ diyorlar. İnsanlarda korku her zaman var ama panik yok. Buradaki insanlar benzer olayları 8 yıl önce yaşadılar. Kramatorsk o zaman bombalanmıştı. Türkiye’deki gazetelerden, taciz atışları oldu gibi haberler okuyoruz ama hiçbir şey olmadı. Bir kez sirenler bile çalmadı. Sosyal hayat eskisi gibi devam ediyor. Benim bulunduğum Donbass bölgesi 8 yıldan beri zaten savaş halinde. ‘Savaş yok’ deniyor ama zaten bir savaş var. Burada insanlar OHAL’i normal karşılıyor. Ukrayna’nın tek derdi ekonomi. Savaş umurlarında değil çünkü bunu her zaman yaşıyorlar. Kiev’deki, Lviv’deki insan bunu hissetmiyor olabilir ama benim yaşadığım Donbass bölgesindeki insanlar hep bu durumu yaşadığı için alışılmış bir durum var."

Erdal Taşdelen, 2014 yılından bu yana Donetsk’e bağlı Kramatorsk’ta yaşıyor.

‘DIŞİŞLERİ'NİN 'AYRILMA' TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİM’

Ekonomik tablonun kötüleşmeye başladığını, insanların korktuğu için alışveriş yapmaya çalıştığını fakat işlerin düştüğünü belirten Taşdelen’e göre “Kimse savaş istemiyor.” Bölgede yaşayanların yoğun bir şekilde gündemi takip etmediğini, “Savaş çıkacak terk edelim burayı” gibi bir algı olmadığını belirten Taşdelen, “Sosyal medyada aktivistler, devlet değil, ‘askerlerin resmini paylaşmayın, araçların plakalarınnı paylaşmayın’ diyorlar.  ‘Askerlerimizin nerede olduğu belli olmasın’ diyorlar” dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından iki gün önce arandığını, bölgeden ayrılma çağrısının kendisine iletildiğini belirten Taşdelen “Korkmuyorum. Kimse bize bir şey yapmaz diye düşünüyoruz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Dışişleri Bakanlığı’nın ayrılma teklifini kabul etmedim. Niye ayrılayım? Kendime göre yatırımlarım var. Türkiye Dışişleri Bakanlığı bana yardımcı olmuyor ki. Sadece telefon numarası veriyor. ‘Uçak biletini kendin alacaksın’ diyor. Uçak fiyatları son bir haftada dört katına çıktı. Ben kolay kolay Ukrayna’yı terk etmeyi düşünmüyorum.  Olayların da artmayacağını tahmin ediyorum.  Savaş çıkarsa çok kan akar. Ukrayna buyur gel al demez.”

‘AMAN SAVAŞ OLUYOR TOPLANIP GİDELİM ALGISI YOK’

Donetsk’e iki saatlik mesafede bulunan Azak Denizi’nin kıyısındaki Berdyansk şehrinde yaşayan Türkiyelilerden biri de Nurullah Yıldırım. (Güvenlik kaygısı gerekçesiyle ismi değiştirilmiştir) Bölgede, civar şehirlerde inşaat işçisi olarak çalışan Yıldırım, Batı’da yaşayan Ukraynalılar ile Doğu’da yaşayan Ukraynalıların “Avrupa” ve “Rus yanlıları” diye ikiye ayrıldığını söylüyor. Putin’in Donetsk ve Luhansk’ı tanıma kararının yaşadığı bölgedeki insanlarca “olumlu” karşılandığını belirten Yıldırım’a göre bu bölgede yaşayanların çoğunluğu Rusya’yı destekliyor. İnsanlar arasında tedirginliğin olmadığını, Ukrayna hükümetinin OHAL ilanı kararının çok önemsenmediğini belirten Yıldırım, “Çünkü buradaki halk savaş olsa dahi Rusların bu bölgedeki insanlara çok müdahale etmeyeceğini düşünüyor.  Ciddi bir korku, ‘aman savaş oluyor toplanalım gidelim’ gibi bir algı, hava yok” dedi.

‘ASKERİ HAREKETLİLİK YAŞANMADI’

Türkiye’den yetkililerin bölgeden ayrılması yönünde kendisiyle iletişime geçmediğini, çevresindeki arkadaşlarının arandığını belirten Yıldırım, “Ben bulunduğum yeri terk edecek konumda değilim. Küçük bir çocuğum var. Ailem burada. Ben bu şehirde çalışarak Türkiye’deki aileme de bakıyorum. Burayı yüz üstü bırakıp gitmeyi ihanet olarak da görüyorum. Şu anlık dönmek durumunda değilim” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşadığım şehir 120 bin nüfusluk bir şehir. Burada benden fazla kaygısı olan insan yok. Bu olanlar sosyal hayatta o kadar yoğun konuşulmuyor. Özellikle şehrin nabzını yokluyorum. Bizim, Ukrayna ordusuna bağlı asker aile dostlarımız var. Dün birlikte oturduk. Bir tedirginlik ve hareketlilik dediklerine göre yok. 2014- 2015 yıllarındaki olaylarda ciddi bir askeri sevkiyatı biz yaşadığımız bölgede görüyorduk. 1 Ocak’tan bu yana askeri bir hareketlilik yaşanmadı."

Donbass bölgesindeki Kramatorsk şehrinden bir kare...

‘BURADA SAVAŞI SADECE TÜRKLER KONUŞUYOR’

3 yıldır Ukrayna’nın Başkenti Kiev’de yaşayan Ulaş Erdoğan ise yakın dönemde bir restoran işletmesi açmış. Kiev’de “savaş gündemi” olmadığını belirten Erdoğan, çevresinde yaşananları “Burada savaşı sadece Türkler konuşuyor.  Ukraynalıların savaş gibi bir korkuları, tedirginlikleri yok. Eşim de Ukraynalı ve avukat. Günlük hayatı etkileyen hiçbir olumsuzluk yok” sözleriyle anlattı. Ukrayna’da yaşayan Türkiyeliler arasında oluşturulan sosyal medya sayfalarında konunun yoğun konuşulduğunu, spekülatif yorumların yapıldığını belirten Erdoğan’a göre Kiev’de Rusya’ya dair “olumlu bir söylem” duymak oldukça güç. Rusya’nın propaganda yaptığını, olası savaş durumunda “ekmek yediği” yeri bırakıp gitmeyeceğini belirten Erdoğan şöyle devam ediyor: “Kalkıp da bir savaşa katılmam, bu beni ilgilendiren bir savaş değil. Bu bir kardeş kavgasıdır. Kalkıp da ekmek yediğim yer sıkıntıya düştü diye terk etmem. İşletmemi yeni açtım. Kaygım olsa işletmemi açmazdım. Bu ülke savaşmaz. En fazla Rusya gelir alır. Kırım’da nasıl oldu? Bir günde alıp, Merkez Bankası’ndaki para birimini değiştirip Grivna’dan Ruble’ye çevirdiler. Bir günde Ukrayna toprağı Rus toprağı oldu. Bu olmaz diye bir şey yok. Bu ülkenin askerleri kolay kolay Ruslarla savaşmazlar. Bütün dünya basınına haberler şişirilerek, abartılarak veriliyor."

'BATI’DA SAVAŞ HAVASI YOK’

Aylin D., Ukrayna’nın Batı’sında, ülkenin en büyük kentlerinden olan Lviv’de yaklaşık iki yıldır yaşıyor. Türkiyelilerin Ukraynalılardan ve Rusyalılardan daha fazla krizi konuştuğunu belirten Aylin D.’ye göre özellikle Batı’da korku ortamı yok: “Eşim çalışma arkadaşlarına soruyor, gelişmelerden haberdar değiller ve bizim kadar siyasetle ilişkileri yok. Bazıları ‘Yıllardır ortam bu şekilde zaten alıştık artık’ diyor. Korku ortamı sıfır. Gayet normal hayatımıza devam ediyoruz. Sosyal yaşamda hiçbir değişiklik yok. Her şey aynı. Doğu’da belki sorunlar daha fazla hissediliyordur. Ama Batı’da kimse savaş havasında değil. İnsanlar kalabalık yerlere girebiliyor, kulüpler sabaha kadar dolu, hiçbir değişiklik olmadı.”

Türkiyelilerin aralarında gelişmeleri konuştuğunu, çok kaygılı olmadıklarını belirten Aylin D., “Bunda biraz Batı’da, Lviv’de olmamızın etkisi var. 'Buraya gelmez' algısı var. ‘Eğer öyle bir şey olursa biz de çantamızı alır Türkiye’ye kaçarız’ diyoruz. Şu anda sakin olduğu için biz panik yapmıyoruz” diyor.