Ulaş Karasu: Sivas'ın hesabı sorulmadığı için linç kültürü devam ediyor

Sivas Katliamıyla ilgili sorumlulardan hesap sorulmadığı için linç kültürünün devam ettiğini belirten CHP'li Ulaş Karasu, "Bu kültürü oluşturan en önemli etken ülkemizi yöneten siyasi iradedir" dedi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Sivas Katliamı'nın 31'inci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, "Sorumlularından hesap sorulmadığı ve katliamın faillerine adeta kol kanat gerdiği için linç kültürü ülkemizde ne yazık ki devam etmiş; Gazi'de, Suruç'ta, 10 Ekim'de de acı katliamlar yaşanmıştır. Çünkü, bu linç kültürünü oluşturan en önemli etken ülkemizi yöneten siyasi iradenin kendisidir" ifadelerini kullandı.

"Acılarımızı kimsenin yarıştırmasına izin vermeden, yaşadığımız tüm acı olayların unutulmasına, unutturulmasına asla müsaade etmeyeceğiz" diyen Ulaş Karasu'nun mesajı şöyle:

"Pir Sultan’ın, Aşık Veysel’in, Kul Himmet’in, Emsali, Feryadi’nin ve daha nice ozanın yetiştiği Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Sivas’ta vicdanları kararmış bir güruh tarafından 33 canımızın katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti.

31 yıldır bu toplumsal acı, ülkemizin yakın tarihi üzerinde kara bir leke olarak durmaktadır.

Çünkü, geçen yıllara rağmen katliamın hesabı tam anlamıyla sorulmamış, arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmamış ve adalet tam anlamıyla yerini bulmamıştır.

Sorumlularından hesap sorulmadığı ve katliamın faillerine adeta kol kanat gerdiği için linç kültürü ülkemizde ne yazık ki devam etmiş; Gazi'de, Suruç'ta, 10 Ekim'de de acı katliamlar yaşanmıştır. Çünkü, bu linç kültürünü oluşturan en önemli etken ülkemizi yöneten siyasi iradenin kendisidir.

Kurtuluş Savaşı’nın en kritik döneminde üstlendiği sorumluluklar ile zaferlere giden yolu açan Sivas’ta bu katliamın gerçekleştirilmesi hem Sivaslıları derinden yaralamış hem de Cumhuriyet kenti olan Sivas’ın temsil ettiği temel değerleri hedef almıştır.

Bilinmelidir ki kardeşi kardeşe düşman etmek, sadece yaşanacak yeni acıları doğurur. Birliğimize, beraberliğimize kastedenleri bir kez daha lanetliyorum. Nefretten, kinden ve ayrımcılıktan beslenenlerle mücadelemiz her zaman sürecektir.

Tarih boyunca çok sayıda medeniyetlere ev sahipliği yapan; yüzyıllar boyunca Müslümanı, Hıristiyanı, Musevisi, Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü, Çerkesi ve Arabıyla hep bir arada ve kardeşçe yaşamasını bilen Anadolu toprakları, her zaman barışın ve hoşgörünün yurdu olmayı sürdürecektir.

Bizler de dün olduğu gibi, bugün ve yarın da laikliğe, demokrasiye ve Cumhuriyet'e ve kazanımlarına karşı, Mustafa Kemal Atatürk ve ülkemizin temel değerlerine sahip çıkmayı sürdüreceğiz.

'UNUTTURULMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Acılarımızı kimsenin yarıştırmasına izin vermeden, yaşadığımız tüm acı olayların unutulmasına, unutturulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kardeşi kardeşle karşı karşıya getirmek isteyen karanlık eller tarafından hazırlanan kirli oyunlara asla izin vermeyecek, bunları her daim boşa çıkacağız.

Katliamın 31. Yıldönümünde bir kez daha “insanlığa karşı işlenen suçlar” için zamanaşımının geçersiz olduğunu vurguluyor, gerçek adalet için mücadeleye daima omuz vereceğimizin altını çiziyorum.

Toplumu kutuplaştıran, ayrımcı politikalarla iç siyasette güç kazanmaya çalışanlara karşı mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizi belirtiyor sazında, sözünde ve kaleminde sevgi olan aydınlarımıza, şair, yazar ve ozanlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, her birini ayrı ayrı saygı, rahmet ve hüzünle anıyorum."